• BIST 9549.89
  • Altın 3005.805
  • Dolar 34.5348
  • Euro 36.0249
  • İstanbul 5 °C
  • Ankara 17 °C

Yüzyılın utancı devam ediyor: Uygurlu ailelere 'zorla misafir' olan Çinliler

Yüzyılın utancı devam ediyor: Uygurlu ailelere 'zorla misafir' olan Çinliler
Çin devleti, Uygur ailelerin son mahremiyet alanı olan evleri de gözetim altına almak için, ayda bir hafta boyunca Müslümanların evlerinde zorla misafir olan 'kuzenler' adlı memurlarını görevlendiriyor.

Çin'de bir milyondan fazla Uygurlu Müslüman, Pekin'in "eğitim kamplarında" gözaltında tutuluyor.

Dışarıda olanlar ise, okullarda, iş yerlerinde, camilerde hükümetin yakın takibi altında yaşıyor. Fakat Çin Komünist Partisi, Müslüman azınlıkların sadece dışarıdaki hayatını kontrol etmekle yetinmiyor. Uygur ailelerini, yönetime bağlı Çinli memurları evlerinde misafir etmeye zorluyor.

Le Monde'un haberine göre, Pekin hükümeti, 2016'da başlattığı "tek ailede etnik grupların birleşmesi" adlı programıyla, 100 binden fazla memur ve yöneticiyi Uygurların evinde kalarak yönetimi bilgilendirme görevini verdi. "Kuzenler" olarak adlandırılan Han Çinlileri her ay en az bir hafta boyunca Uygur ailelerin evlerinde misafir oluyor.

2018'de bu program genişletilerek yaklaşık 1 milyon kadın ve erkek memur görevlendirildi. Yönetime raporlar ileten memurların başka seçenekleri yok. Çin devleti, "Uygurların radikalleşme tehdidine" karşı büyük "halk savaşı" kampanyaları kapsamında memurlardan bu misyonu talep ediyor.

'Çocuklarıma, evde Allah hakkında konuşup konuşmadığımızı soruyorlar'

Ailesiyle birlikte ABD'de sığınan Zumret Davut, evinde "zorla" misafir olan memurların evde Kur'an bulunmadığını, ve İslam dinine ait hiçbir ibadetin yapılmadığını kontrol ettiklerini ifade etti.

Hatta Davut, memurların sıkça çocuklara "camiyle gidip gitmediklerini, evde Allah hakkında konuşup konuşulmadığını" sorduklarını söyledi.

Çinli memur ayrıca geceyi Davut ve eşini odasında geçiriyor. Zumret'e göre, "kuzenler" evlerinde kaldıkları bütün süre boyunca ailelere hiçbir özel yaşam alanı bırakmıyor.

'Zorla evimize misafir olan memurlar bize karşı saygısızdı'

Hollanda'ya sığınan 51 yaşındaki Kelbinur Sıddık ise, Urumçi'de bir öğretmen idi.

Bu kuralların ortaya çıkmasıyla şok olduğunu belirten Kelbinur, "İlk başta bize Han 'kuzenlerimizle' üç ayda bir hafta yaşamamız gerektiğini söylediler. Sonra ayda bir hafta oldu. Onlarla birlikte çalışmak, eğitim almak, yemek, bunların hepsini anlarım ama neden onlarla birlikte, üstelik kendi evimizde yaşamak zorundayız?" diye konuştu.

'Dini kitapları, yok etmek zorunda kaldık'

Evinde kendi kültürüne ait hiçbir kitap bulundurmadığını ifade eden Sıddık, "2016'da, sahip olduğumuz tüm dini kitapları yaktık. Yerine Çin Komünist Partisi ile bağlantılı kitaplar aldık" dedi.

Cinsel taciz ve tecavüz iddiaları

Hollanda'da Uygur İnsan Hakları Vakfı'ndan Enver Memet ise, bu programın getirdiği başka bir tehlikenin altını çiziyor: "Bize ulaşan haberlere göre, eşleri, erkek çocukları gözaltına alınan kadınların evlerine erkek memurlar gönderiliyor. Bu durumda evinde tek başına kalan kadınlar cinsel taciz veya tecavüze maruz kalıyor".

Memurlar ailelere not veriyor, düşük not alanlar kamplara gönderiliyor

Çinli "kuzenler", olası radikalleşmeye karşı hükümetin oluşturmuş olduğu kriterlere dayalı değerlendirme tabloları dolduruyor. Bu tablolarda, "bir erkeğin kadınlarla tokalaşması, komşularına 'Selamün Aleyküm' demesi gibi en ince ayrıntılar bile yer alıyor.

Memurlar kırmızı bir defterde aile bireylerine not veriyor, kabul edilebilir minimum not 90. Bunun altına düşenler de "eğitim kamplarına" gönderiliyor.

Euronews

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2019 Referans Medya | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0543 861 19 89