Özdil köşesinde 'Can Dündar'ı herkes sürgünde sanıyor. Halbuki bana sorarsanız, yakın tarih belgesellerinin en başarılı gazetecisi’ dedi
Hakkındaki davalar nedeniyle tahliyesinin ardından yurtdışına kaçan Can Dündar'ın kaçak sayılma süreci geçen gün başladı. Mahkemeye gelmemesi durumunda tüm mallarına el konulmasına karar verilen Can Dündar'a Sözcü Gazetesi yazarı Yılmaz Özdil sahip çıktı. Önceki gün yayımlanan 'Belgesel' başlıklı yazıda Dündar 'Türkiye'nin en saygın gazetecilerinden biri' olarak ilan edildi!
Özdil yazısında Can Dündar'ın sırf gazetecilik yaptığı için 'FETÖ'ye destekle' suçlandığını savunarak şu ifadeleri kullandı:
“Jet Fadıl'a, Mehmet Ali Ağca'ya, Ogün Samast'a, Barzani'ye, Şivan Perver'e, ensar vakfı'na 'Türkiye seninle gurur duyuyor' diyorlar. Can Dündar'a vatan haini diyorlar.
Can Dündar sosyal medya üzerinden sesini duyurmaya çalışıyor. Başına bu işler gelmeden önce televizyon programlarına konuk olabilmek için takla atanlara, köşesinde tek satır yer alabilmek için en yakın dostuymuş gibi davrananlara, ödül vermek için kuyruğa girenlere bakıyoruz, feci bir ikiyüzlülükle adeta yokmuş gibi davranıyorlar, cümle içinde bile kullanmıyorlar, davasından bağımsız tweetlerini bile paylaşmaya ödleri kopuyor.
“Demem o ki. Can Dündar'ı herkes sürgünde sanıyor. Halbuki bana sorarsanız, yakın tarih belgesellerinin en başarılı gazetecisi olarak, bu defa bizzat kendi hayatıyla yaşayarak tarihe not düşüyor. Sadece fonda trajik bir müzik eksik… Can Dündar sayesinde aslında, Akp Türkiyesi'nin 'belgesel'i çekiliyor!”
Can Dündar hem MİT TIR'ları davasında hem de Cumhuriyet gazetesi yöneticilerine açılan davada yargılanıyordu. Bir süre cezaevine giren Dündar tahliyesinin ardından suçsuz olduğunu söylemesine rağmen 2016'da Almanya'ya kaçtı.
MİT TIR'larının durdurulmasına ilişkin habere Cumhuriyet Gazetesi'nde Genel Yayın Yönetmeni olduğu dönemde yer verdiği gerekçesiyle çarptırıldığı 5 yıl 10 ay hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan Can Dündar'ın yargılandığı davaya 17 Eylül'de devam edildi. Mahkeme, savcılığın talebi üzerine aldığı kararla, Dündar'ın "kaçak sayılma süreci"ni başlattı. Mahkeme gazete ilanı yoluyla Dündar'a çağrıda bulunulmasına, ilanın yayınlanmasından sonra 15 gün içinde mahkemeye gitmemesi durumunda ise kaçak sayılarak tüm mallarına el konulmasına karar verdi.
Cumhuriyet gazetesinin bazı yayınlarının FETÖ ve PKK terör örgütlerine destek verici nitelikte olduğu gerekçesiyle açılan davada ise dosyası ayrıldı. Dündar 2018'den beri kırmızı bültenle aranıyor.
Can Dündar yurtdışına kaçtıktan sonra kendini adeta Türkiye aleyhine çalışmaya adadı. Bunun azimli çalışmasının meyvelerini ise Batılı ülkelerden hemşehrilik nişanı ve ödüllerle aldı.
Dündar, Bellevue Sarayı'nda Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck tarafından bile kabul edildi. Bundan bir gün sonra da Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo tarafından belediye binasında düzenlenen törenle “Fahri Hemşehrilik” nişanı aldı.
Nişanının hakkını veren Dündar, Türkiye'nin Mavi Vatan’daki haklarına karşı Yunanistan'ı destekleyen ve yaptırım için mesai harcayan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a Twitter'dan şu güzellemeyi yaptı: “Paris Ouest Nanterre La Défense Üniversitesi'nde felsefe bölümünü bitirdi. Paris Siyasal Bilgiler Enstitüsü'nden kamu idaresi alanında lisansüstü diploması aldı. Ulusal İdare Okulu'nda eğitim gördü. Stajını Fransa'nın Nijerya büyükelçiliğinde yaptı.”
Dündar'ın genel yayın yönetmenliği döneminde Cumhuriyet gazetesinin hem kadroları hem de yayınları değişmişti. Dündar o dönemde FETÖ'nün kumpasçı savcısı Celal Kara ile bile röportaj yapmış, yüzlerce vatanseverin hayatını karartan Kara'yı sıkıştıracak sorular sormaktan kaçınmıştı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.