Yüzyıllık destanın adı: Kut'ül Amare

Kut’ül Amare, 29 Nisan 1916'da Osmanlı Devleti’nin İngilizlere karşı aldığı destansı zaferin 104. yıldönümü.

Kut’ül Amare, 29 Nisan 1916'da Osmanlı Devleti’nin İngilizlere karşı aldığı destansı zaferdir. İngiliz general yenilgiyi kabul edip askerlerini esir olarak vermek zorunda kalmıştır. Bu zafer sonucu İngiliz ordusu, neredeyse 300 yıl aradan sonra en ağır mağlubiyetini aldı. On binin üzerindeki İngiliz askeri esir alındı, yaklaşık 30 biniyse hayatını kaybetti. 


"Britanya askeri tarihinin en aşağılık teslimi" 


İngiliz tarihçi James Morris'in, "Britanya askeri tarihinin en aşağılık teslimi" diye tanımladığı Kut'ül Amare Savaşı, Irak'ın doğu kesiminde Dicle Nehri kıyısındaki Kut şehri yakınlarında konuşlanmış İngiliz askerleri ile müttefiklerinin kuşatılmasıyla başladı ve kasabanın Osmanlı Ordusu tarafından ele geçirilip, İngiliz birliklerinin tamamının esir alınmasıyla tamamlandı.

Önemli nokta Kut şehri

İngilizler, Basra Körfezi üzerinden Bağdat'ı ele geçirmek için harekete geçti. Amaç "kara altın"a sahip olmaktı. İngilizlerin stratejik ve ekonomik önemdeki petrole sahip olması için önce Bağdat'ı ele geçirmesi gerekiyordu. Bağdat ise, Osmanlı'nın kontrolündeydi. Bağdat'a giden yoldaki en önemli noktaysa Kut şehriydi.


5 ay kuşatma

Bağdat’ı ele geçirmek üzere çıktığı bu seferin başlangıcında hızla ilerleyen İngiliz birlikleri Selman-ı Pak’ta Türk birliklerine yenilerek geri çekildiler ve Kut’ül Amare’de savunmaya geçtiler. Halil Paşa komutasındaki Osmanlı birlikleri Kut’ül Amare’yi kuşatarak İngilizlere yaklaşık beş ay süresince yardım gitmesini engellediler.

İngilizlerin ikinci mağlubiyeti 

Dicle Nehri kıyısında Kut'ül Amare şehri yakınlarında konuşlanmış İngiliz ve müttefiklerinin kuşatılmasıyla başlayan muharebe, kasabanın Osmanlı Ordusu tarafından ele geçirilmesi ve İngiliz birliklerinin tamamının esir alınmasıyla zaferle sonuçlanmıştır. I. Dünya Savaşı içerisinde İngilizler Çanakkale’den sonra Kut’ül Amare’de Osmanlı İmparatorluğu’na ikinci kez mağlup olmuşlardır.


Teslim mektubu 

Tümgeneral Charles Vere Ferrers Townshend, kuşatma sürerken Halil Paşa'ya gönderdiği mektupta, ordusunu teslime hazır olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:

"Efendim Hazretleri, açlık bizi silah bırakmaya zorluyor. Zatıalilerinin, 'Sizin cesur askerleriniz bizim samimi ve kıymettar misafirleriniz olacaktır.' sözlerinize istinaden kahraman askerlerimi size teslime hazırım. Askerlerim verilen görevi yaptıkları için onlara iyi davranınız. Siz, askerlerimi Selmanpark Muharebesi'nde, ricat zamanlarında ve beş ay devam eden Kut'ül Amare kuşatmasında görmüşsünüzdür. Askerlerimin vazifesini nasıl ifa ettiğini takdir etmişsinizdir. Askeri harp tarihi, özel olarak bu meseleyi teyit edecektir."

"İcab eden şartlar yerine getirildikten sonra sizin karargahınıza gelip, Kut'ül Amare'yi teslim etmeye hazırım. Fakat erzakın sevkini hızlandırmanızı rica ve temenni eylerim. Size hastanemi ziyaret etmenizi ve orada bulunan askerlerimden bazılarının kolsuz ve ayaksız, bazılarının da hasta ve zayıf olduğunu görmenizi teklif ediyorum. Bunları harp esiri olarak almaya hevesli olduğunuzu farz etmem. Bunlar için en iyi yolun yaralıların Hindistan'a sevki olacağı kanaatindeyim."


13 binden fazla esir 


29 Nisan 1916'da Tümgeneral Charles Vere Ferrers Townshend komutasındaki 5 general, 481 subay ve 13300 erden oluşan İngiliz birliği 4 ay 23 gün süren Kut kuşatmasından sonra Osmanlı’ya teslim olmuştu.

Halil Paşa'dan mesaj 

Irak Ordusu Komutanı Halil Paşa'nın, Kut'ül Amare zaferinden sonra 6. Orduya yayınladığı mesaj şöyledir: “ Arslanlar! Bütün Osmanlılara şeref ve şan, İngilizlere kara meydan olan şu kızgın toprağın güneşli semasında şehitlerimizin ruhları sevinçle gülerek uçarken, ben de hepinizin pak alınlarından öperek cümlenizi tebrik ediyorum. 

Ordum gerek Kut karşısında ve gerekse Kut'u kurtarmaya gelen ordular karşısında 350 subay ve 10 bin erini şehit vermiştir. Fakat buna karşılık bugün Kut'ta 5 general, 481 subay ve 13 bin 300 er teslim alıyorum. 

Bu teslim aldığımız orduyu kurtarmaya gelen İngiliz kuvvetleri de 30 bin zayiat vererek geri dönmüşlerdir. Şu iki farka bakılınca, cihanı hayretlere düşürecek kadar büyük bir fark görülür. 

Tarih bu olayı yazmak için kelime bulmakta müşkülata uğrayacaktır. İşte Osmanlı sebatının İngiliz inadını kırdığı birinci zaferi Çanakkale'de, ikinci zaferi burada görüyoruz.”

Kaynak: Diriliş Postası 

ABD-Meksika sınırında 1 milyon göçmen yakalandı
İsrail güçleri Şam Kapısı'nın olduğu alanı kapattı
ABD'li Yahudiler İsrail için ırkçı dedi
Fransa'da en az 114 bin kişi aşı zorunluluğuna karşı gösteri düzenledi
Mescid-i Aksa'ya baskın planları, Arap ve Müslümanların duygularını provoke ediyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Sele maruz kalan alanlar afet bölgesi ilan edilecek
İran'da susuzluk protestolarına müdahale: Ölü ve yaralılar var
Afganlar arası görüşmeler Katar'da yeniden başladı
Türkiye sınırı hattında kazdıkları ortaya çıktı
Avrupa'nın başörtüsü kararına Türkiye'den sert tepki