Siyasetin dilinde baskı ve tehdit yaygınlaşırken, bu dilin yansımaları toplumda da görülmeye başlandı.
Alpay, HDP İzmir İl Başkanlığı’na yapılan silah saldırı hakkında kaleme aldığı yazıda olayın nasıl gerçekleştiğini anlattıktan sonra, HDP’li Ertuğrul Kürkçü, Eş Genel Başkan Mithat Sancar’ın bilgiden yoksun ve alelacele yaptıkları açıklamalara kısa bir eleştiride bulunuyor.
Daha sonra siyasilerin açıklamalarına değinen Alpay’ın yazısında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ismi ise sadece şu paragraftaki geçiyor:
“CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun saldırı ve cinayeti lanetlerken “kimse provokasyondan medet ummasın” cümleleriyle Türkiye’nin siyasi suikastlarla rehin alınan geçmişine atıf yapıyordu. Meral Akşener, Temel Karamollaoğlu, Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan gibi parti liderleri saldırıyı lanetleyen ve bir an önce aydınlatılması yönünde çağrılar yaptığı saatlerde henüz Devlet Bahçeli’den bir kınama mesajı yansımamıştı ajanslara. Yine Sedat Peker videoları üzerinden kamuoyunda yargının devreye girmediği yönündeki eleştirilere karşı epey zaman sessiz kalan Adalet Bakanı Abdülhamit Gül bu kez lanetle kınadığı saldırıyı provokasyon kategorisinde değerlendirip “hukuk bu karanlığa asla geçit vermeyecek, olay tüm yönleriyle aydınlatılacaktır” şeklinde gayet net ve kararlı bir mesaj yayınladı.”
Yazıda geçen bu ifade üzerine harekete geçen Ülkü Ocakları yöneticileri Kenan Alpay’ı tehdit ettiler.
MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter ve Genel Sekreteri İsmet Büyükataman’ın ÖZGÜR-DER Genel Başkan Yardımcısı Yazar Kenan Alpay’ı hedef gösteren açıklamalarının ardından Ülkü Ocakları Başkan Yardımcısı Ömer Şanlı’nın start verdiği bir tehdit kampanyası başladı. Açık tehdit ifadelerinin yer aldığı sosyal medya mesajı kısa sürede aralarında Ülkü Ocakları İstanbul İl Başkanı Emre Çömlekçi ve İl Başkan Yardımcısı Korhan Çalışkan’ın da bulunduğu çok sayıda Ülkü Ocakları yöneticisi tarafından alıntılanarak paylaşılmaya başlandı.
Kenan Alpay bu tehditler üzerine sosyal medya hesabından yazısının linkini paylaşıp, “bugünkü yazdıklarım şurada”dedikten sonra şı ifadelere yer verdi:
“İsterseniz bir de Ülkü Ocakları yöneticileri tarafından başlatılan tehdit ve linç kampanyasındaki mesajları şuradan okuyun.
Sizce gençler okuduklarını anlayabilmiş ve meramlarını güzel anlatabilmişler mi?