Bu ayın 11’inde de Srebrenitsalı kadınlar Bosna Hersek'in Tuzla kentinde bir araya geldi. 11 Temmuz 1995’te Srebrenitsa’nın düşmesiyle eşlerinden, oğullarından, babalarından, erkek kardeşlerinden ayrı düştüler. Onlar otobüslerle, kamyonlarla serbest bölgeye, 105 kilometre uzaklıktaki Tuzla kentine gönderildiler.
En yakınlarını bir daha göremediler. Birçoğu birbirine, “Allah’a emanet, en kısa sürede görüşeceğiz” dese de vuslat gerçekleşmedi.
Soykırımdan bu yana çeyrek asır geçti
Birleşmiş Milletler güvencesindeki silahsız Srebrenitsa halkı ve bölgeye sığınan diğer mülteciler, uluslararası toplumun “üç maymunu oynamasıyla”, Ratko Mladiç komutasındaki Sırp birlikleri tarafından işlenen soykırıma maruz kaldı.
Resmi sayılara göre, en az 8 bin 372 Boşnak erkek katledildi, aralarından binden fazlası daha 18 yaşında bile değildi.
Soykırımdan bu yana çeyrek asır geçti, 1500’ün üzerinde Srebrenitsalı kurban hâlâ kayıp. Bosna Hersek genelinde ise bu sayı 7 bin 500’ün üzerinde.
Şanslı olanlar sevdiklerinin fotoğrafına sahip
Srebrenitsalı kadınlar, 8 Mart Kadınlar Günü haftasına da denk gelen barışçıl eylemlerinde kayıp kişilerin bulunması için bir kez daha kamuoyuna seslendiler, ellerinde yakınlarının fotoğrafları ile. Şanslı olanlar sevdiklerinin fotoğrafına sahipti. Kimileri evlerinden kaçarken yanlarına bir fotoğraf bile alamamıştı...
Bu kadınların bakışlarında hüzün ve dayanışma beklentisi hakim. Canlarından can koparılmış olsa da öfke, intikam arzusu izi görmek imkansız.
Kayıp yakınlarının bir kemiğini bile bulmaya razılar, tek istedikleri bu yolda kendilerine yardım edilmesi.
Srebrenitsalı kadınlar için zaman 11 Temmuz 1995’te durdu
Bugüne kadar 6 bin 600’den fazla Srebrenitsalı kurbanın defnedildiği Potoçari Şehitler Mezarlığı da Srebrenitsalı kadınlar için “bahçe, ev, kendilerini en özgür hissettikleri mekan”.
Bizler bir Tüm dünya koronavirüs pandemisi ve zorlaşan koşullara odaklanmışken Tuzla’daki eylemde bir araya gelen Srebrenitsalı kadınlar için zaman 11 Temmuz 1995’te durmuş.
Kendi aralarındaki konuşmaları çok benzer. “Srebrenitsa düştüğünde sen kaç yaşındaydın?” sorusuyla başlayan ve hâlâ cenazelerini bekledikleri yakınlarına dair birkaç anıyı yaşatmaya çalıştıkları bir dertleşme.
Srebrenitsalı kadınlar ömürleri yettiğince bu yolda olacak
Ramiza Zukanoviç, genelde rakamlar ile tanımladığımız kurbanların her birini bir annenin dünyaya getirdiğini, her birinin bir ismi, soy ismi olduğunu hatırlatıyor.
En az 8 bin 372 insan. Her biri için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunmak isteseler, yaklaşık 140 saat veya 6 gün ayakta durmaları gerekecek.
25 yıldır yakınlarının bulunması, soykırımda görev almış kişilerin yargılanması için hak mücadelesini sürdüren Srebrenitsalı kadınlar, ömürleri yettiğince bu yolda olacak.
Ancak en büyük engelleri, siyasi çevrelerden yetersiz destek gelmesi ve kayıp arama sürecini baltalamayı tercih eden kişilerin devletin neredeyse tüm kurumlarında çalışması; hatta soykırımda görev almış kişilerin bile.
Her ayın 11'inde Tuzla Meydanı'nda olacaklar
Bosna Hersek Kayıp Kişiler Enstitüsü danışmanlarından olan, Srebrenitsa Soykırımından sağ kurtulmaya başaran Amir Kulagiç bunun tanıklarından.
“Ulaştığımız bir listeye göre soykırımda görev alan 850’den fazla kişi hâlâ devlet kurumlarında, orduda, emniyet birimlerinde savcılıkta, bakanlıklarda, kamu şirketlerinde çalışıyor. Buna izin verdikleri için siyasetçiler sorumlu tutulmalı, bunun için de inisiyatif başlattık."
Bosna Hersek egemenliğini, yaklaşık 100 bin kişinin kanıyla kazandı. Büyük bedeller ödediler ve en azından yitirdiklerinin bir mezara sahip olmasını istiyorlar.
Bu oluncaya kadar her ayın 11’inde Tuzla Meydanı’nda olacaklar ve muhtemelen yan yana geldiklerinde birbirlerine yine aynı soruları soracaklar: “Srebrenitsa düştüğünde sen kaç yaşındaydın?”