Yayımlanan basın açıklamasının tam metni şöyle:
“İNSANLIKTAN NASİBİNİ ALMAMIŞ SOVYET-RUS REJİMİ…”
Bugün 2. Dünya Savaşı sırası ve sonrasında Sovyet-Rus rejimi tarafından sistemli olarak soykırıma uğratılan Kırım Tatar Türklerini ve diğer Karaçay, Ahıska, Çeçen ve İnguş halklarına karşı işlenen bu suç bütün insanlığın ortak acısı ve utancıdır. Kırım Tatar Türkleri 76 yıl evvel bugün yani 18 Mayıs 1944 gecesi insanlık dışı muamelelerle hayvan vagonlarına bindirilerek vatanları Kırım’dan Siibrya ve Orta Asya çöllerine sürgüne gönderilmiştir.
İnsanlıktan nasibini almamış Sovyet-Rus rejimi tarafından sürgün edilen binlerce Türk’ün yüzde 46’sı 22 gün süren sürgün yolculuğunda ve gönderildikleri sürgün bölgelerinde soğuk, hastalık ve açlıktan hayatlarını kaybederek şehit olmuşlardır. Bu saydığımız sebeplerle şehit olan yaşlı, kadın ve çocuklar iken Kırım Tatar Türklerinin erkekleri de Sovyet ordusunda Almanlara karşı savaşıyorlardı. Kızıl propagandasının aksine Alman saflarında savaştığı iddia edilen Kırım Türkleri de esirler arasından toplanan zoraki gönüllülerdi.
18 Mayıs 1944 soykırımı üzerinden 76 yıl geçmesine rağmen Kırım Tatar Türklerinin uğratıldığı maddi, manevi ve milli hakların hemen hemen hiçbirisi bugüne kadar tazmin edilmemiştir. Hatta son 20 yıl içinde geri dönebilen 350 bin Kırım Tatar Türklerinden; Kırım’ın 26 Şubat 2014’de Sovyet rejiminin devamı olan Rusya tarafından işgal edilmesi sonucu 20 bin kadarı tekrar vatanları Kırım’ı terk etmek zorunda kalmıştır.
Geride kalanlar ise Rus idaresinin baskısı altında inlemektedir. Son Rus işgalinden sonra Kırım Tatar Türklerine yönelik seri idari ve siyasi baskıların arttığı, faili bulunmayan cinayetlerin halkımızı tedirgin ettiği görülmektedir.
“RUS GÜÇLERİ TARAFINDAN KAÇIRILAN VE BİR DAHA KENDİLERİNDEN HABER ALINAMAYAN SOYDAŞLARIMIZIN SAYISI 30’UN ÜZERİNDEDİR”
Kırım Tatar Türklerinin milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, kapatılan Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Rufat Çubarov ve birçok halk temsilcisinin Kırım’a dönmesi izin verilmediği gibi Kırım’da kalanların da üzerindeki baskılar gün geçtikçe artmakta, bazıları da kimliği meçhul kişiler(!) tarafından kaçırılıp öldürülmektedir. Bugün Kırım’da silahlı Rus güçleri tarafından kaçırılan ve bir daha kendilerinden haber alınamayan soydaşlarımızın sayısı 30’un üzerindedir.
Kırım Tatar Türklerinin evleri basılmakta, kanunsuz silahlı Rus güçleri tarafından camilerimizi ve dini eğitim kuruluşlarımıza baskınlar yapılarak, mezarlıklarımız tahrip edilerek hem manevi değerlerimiz rencide edilmekte hem de halkımız baskı ve yıldırma taktikleri ile sindirilmek istenmektedir.
Kırım Tatar Milli Meclisi işgalci Rus güçleri tarafından kapatılmış, Milli Meclis üyeleri terörist ilan edilmiştir. Kırım Türkçesinde yayın yapan televizyon kanalları, haber ajansları ve radyolar kapatılmış, basın mensıpları devamlı gözaltına alınarak yıldırmaya çalışılmaktadır.
Kırım’da çocuklarımızın milli eğitim alması için kurulan milli mekteplerimiz teker teke kapatılmaktadır.
“DÜNYA BARIŞINI SAĞLAMAK İÇİN RUSYA FEDERASYONU DURDURULMALIDIR”
18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Türklerinin sürgünü ve soykırımı sonrası Kırım’da değiştirilen ve Rusça adlandırılan bütün Türkçe yer isimlerinin Ukrayna idaresi altında tekrar geri iadesi işgalci Rus yönetimi tarafından durdurulmuştur.
Kırım Tatar Türklerinin “ak topraklar” dediği Türkiye, Osmanlı döneminde Kırım’dan göçen Tatar Türklerine kucak açmış, İkinci Dünya Savaşı sonrasında da 20-30 bin Kırım Tatar Türklerinin Ruslar tarafından katledilmelerini önleyerek sığınılacak güvenli bir vatan olmuştur.
Ancak Rusya’da artan ırkçılık ne yazık ki tarihin acılarından ders alınmadığının bariz bir göstergesidir. Rusya Federasyonu’nu ken…