Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da milletvekilleri ile buluştu. Erdoğan toplantıda yaptığı konuşmada İdlib gerilimi, Rus, ABD ilişkileri ve Suriyeli göçmenlerle ilgili yaşanan gelişmelere dair önemli mesajlar verdi.
Erdoğan, Ak Parti İstanbul milletvekilleriyle Dolmabahçe Ofisi’nde gerçekleşen görüşme sonrası yaptığı konuşmada şu mesajları verdi :
Terör örgütlerine teslim mi olalım ?
Bize Suriye’de ne işimiz var diyorlar. Türkiye terör örgütlerine ve kendine düşman bir rejime teslim olmalı önerisini bize tavsiye ediyorlar. Buradan milletime soruyorum. Terör örgütlerine teslim mi olalım? Ülkemize düşman rejime boyun mu eğelim ?
Macera Peşinde Değiliz
Suriye meselesi Türkiye için asla bir macera veya sınırlarını genişletme çabası değildir.Ülkemizin Suriye'de yürüttüğü mücadelenin anlamını hala kavramayanların bulunduğunu üzüntüyle görüyoruz.
İdlib ülkemizi köşeye sıkıştırmak ve diğer kazanımlarımızı elimizden almak için kurgulanan, kışkırtılan bir konu olarak önümüze geldi. 3,7 milyon Suriyeliyi ülkemizde barındırıyoruz, yeni bir göç dalgasını kaldırabilecek durumda değiliz.
(Suriye) Bizim ne petrol ne orada toprak derdimiz var, bir güvenli bölgeyle sınırlarımızı teminat altına almak istiyoruz. Biz oraya Esed'in davetlisi olarak gitmedik. Biz oraya Suriye halkının davetlisi olarak gittik. Suriye halkı "tamam bu iş bitti" demeden bizim ordan çıkma niyetimiz de yok.
Putin’e önümüzden çekilin dedim
Sayın Putin'e de söyledim. 'Sizin orada ne işiniz var?' Eğer siz üs kuracaksanız, yine kurun ama orada bizim önümüzden çekilin, bizi rejimle baş başa bırakın' dedim. Karşımızdaki senaryonun asıl hedefi Suriye değil, Türkiye'dir. Suriye'de istediklerini alanlar, namluları hemen Türkiye'ye çevirecektir.
Şu anda ekranları başında bizi izleyen milletime özellikle sesleniyorum: 'Türkiye'nin Suriye'de ne işi var?' sorusu, aslında 'Türkiye terör örgütlerine ve kendine düşman bir rejime teslim olmalı.' önerisini bize tavsiye ediyorlar. Bunların yaptığı budur.
Bugün Suriye'yi fiilen 3'e bölenlerin Türkiye'nin bütünlüğüne saygı göstereceğini düşünmek gafletten öte bir durumdur.
Şehit sayımız 36’ya yükseldi
İdlib harekatımızda önceki gün vermiş olduğumuz şehit sayısı önce 34, daha sonra 36'ya çıktı. Şehitlerimiz inanıyorum ki bu milletin vatan kılınması mücadelesinin zirve yaptığı noktalardır.
PKK'nın, 1984'te gerçekleştirdiği ilk eyleminden itibaren kendi topraklarımızda 7500'e yakın güvenlik görevlimiz ile 6800'e yakın sivil vatandaşımızı kaybettiğimizi unutmayalım. Bugün sadece Suriye'de eğitilmiş ve donatılmış terörist sayısı 40 bin ile 60 bin arasında ifade ediliyor.
Suriye'de verilen mücadelenin hepimizin geleceği ile ilgili olduğunu herkesin görmesi ve kabul etmesi gerekiyor. Rejime de onları destekleyenlere de kararlığımızı göstereceğiz.
2 bin 100 rejim unsuru öldürüldü
Şehitlerimizin kanlarını yerde bırakmıyoruz. Şu ana kadar 2 bin 100'ün üzerinde rejim unsuru öldürülürken, 300'e yakın araç imha edilmiştir
Dün akşam itibarıyla 7 kimyasal ürünlerin olduğu depo, onlar da yine patlatılmıştır. İşin bu noktaya gelmesini asla arzu etmezdik. Ama madem ki kendileri bizi buna zorladılar sonuçlarına da katlanacaklar
Suriye'de tüm sınır hattımız boyunca 30 kilometre derinliğinde bir güvenli bölgeyi bilfiil oluşturmak için çalışmalarımız devam ediyor.
Bize verilen söz neydi? YPG, PYD'yi bunları bu bölgelerden çıkacaklardı. Ne Rusya ne ABD bu sözleri tutabildi, çıkaramadılar.
Dün gün boyu liderlerle görüşmelerimiz oldu, ana muhalefetin başı hariç. O, arama lütfunda bulunmadı. Neymiş ben onu arayacakmışım. Ben seni ne arayım ya, dünya bizi arıyor, sen de bizi ararsın, biz de sana bütün detaylarıyla her şeyi veririz.
Terör örgütlerine binlerce TIR silah mühimmat, araç, gereç yardımını yapanlar, rejim çok ciddi manada silah, mühimmat, araç gereç füze her şeyi yine bu ülkelerden alırken kimse Türkiye'ye ne bu konuda herhangi bir destek veriyor, ne de bu mültecilerle ilgili bize destek veriyor.
Kapıları kapatmayacağız
Ne dedik aylar önce? 'Eğer bu böyle giderse biz kapıları açmak zorunda kalacağız.' Rahatsız oldular. İnanmadılar bizim bu söylediğimize. Biz de dün ne yaptık? Kapıları açtık. Şimdi bu sabah itibarıyla yaklaşık 18 bin oldu kapıları zorlayıp geçenler. Ama bugün herhalde 25 bin-30 bini bulabilir. Bu kapıları bundan sonraki süreçte de kapatmayacağız.