Mavi kanlı at nalı yengeçleri korona virüs aşısı ve diğer ilaçların test aşamasında kullanılmaya başladı.
Kilit rol oynuyor
Uzmanlar At Nalı Yengeci kanının COVID-19 Tedavisinde Anahtar Role sahip olduğunu belirtiyor. Bununla birlikte virüse karşı tedavi unsuru olması türün soyunu tehdit eden etken olarak görülüyor.
Çin menseili virüs 2020 yılı başından itibaren yüz binlerce insanın hayatına maloldu. Milyonlarca insanı zaafa uğratan COVID-19 hastalığının tedavisine yönelik çabalar da tüm olasılıkların incelenmesini zorunlu kıldı. Bu alternatifler arasında At Nalı Yengeç'inin kanındaki kimyasal, en düşük miktardaki endotoksinleri bile tespit edebilmeyi sağlıyor. Araştırmacılar bu sayede aşı enjektesi, ilaçlar ve diğer steril farmösotik ürünler açısından bu kanın büyük öneme sahip olduğunu belirtiyorlar.
Sayıları hızla azalıyor
At Nalı Yengeçleri'nin ilaç endüstrisi için önemi her geçen gün artarken New Jersey'deki Doğayı Koruma Derneği eyalet direktörü Barbara Brummer farklı kaygıları dile getirirek şu uyarılarda bulunuyor:
Dünya'daki ilaç firmalarının tamamı bu hayvana muhtaç. Bunu düşünecek olursanız bu ilkel canlıya olan ihtiyacımızın boyutları aklınızı başınızdan alabilir.
1990 yılı itibariyle Delaware Körfezi'nde bu hayvanlardan 1.24 milyon civarında vardı. 2002'de bu sayı 333.500'e düştü. 2019'daki sayımda 335.211 yengeç sayıldı. Eğer COVID-19 dolayısıyla bu yengeçlerin kanındaki lisata olan ihtiyacımız artacak olursa, kanlarının %30'undan daha fazlası alınabilir veya daha da fazla sayıda yengeç toplanabilir. Bu, yüz milyonlarca yıldır gezegenimizde yaşamayı başaran bu canlının soyunu tehdit etmekte.
Bu durum, ilginç ve kökenleri milenyumlara uzanan etik bir sorunu doğuruyor: İnsanlık, kadim bir canlının soyunu tüketmek pahasına, COVID-19 hastalığına ilaç veya aşı aramalı mı? Yoksa türü koruma adına daha fazla sayıda insanın ölme ihtimaline göz yumup, çözümü bir başka yerde mi aramalı?