İsrail’de bir kesim tansiyonu düşürmeye çalışıyor.
2009 yılından beri devam eden Netanyahu dönemini sonlandırıcak koalisyon yönetimi 14 Haziran için geri sayıma geçmişken, toplu reaksiyonlara sebep olacak provokasyonları önlemeye çalışıyor.
Bu yüzden 10 Mayıs’ta Mescid-i Aksa’ya baskın düzenleyen aşırı sağcı gruplara, 10 Haziran’da izin verilmiyor. Sokak olaylarında yaşanacak olası gerilimin koalisyonun kurulmasını sekteye uğratmasından endişe ediliyor. Gazze saldırıları döneminde Filistin’in dört bir yanındaki direniş ve Gazze’den yapılan misillemeler İsrail’de bu tedirginliği beraberinde getirdi.
İsrail’in kendi bayrağına getirdiği yasağın benzer örnekleri ise daha önce karşımıza çıkmıştı.
2005 yılında İsrailli yerleşimciler Gazze’den, İsrail güçleriyle çatışarak çıkarılmış, Ariel Şaron Filistin’e ‘’zeytindalı uzatıyor’’ algısı oluşturulmuştu. Gerçek ise kısa sürede ortaya çıktı 2006 yılında Gazze ağır bombardımana maruz kaldı.
Koalisyonun göreve gelmek için gün saydığı bu süreçte de İsrail bayrağına getirilen yasak ‘’güncel bir konu’’ olmanın ötesinde değil. Zira İsrail’in bölgedeki planlamasından geri adım atmaya niyeti yok.