Haber: Referans Medya
Haksöz Haber söz konusu iddiayı Rus tetikçiliği olarak nitelendirdi ve SETA bünyesinde Rus sözcülüğü mü yapılıyor’ diye sordu.
SETA bünyesinde hazırlanan ve Ömer Özkızılcık imzası taşıyan İdlib merkezli rapor tartışmalara yol açtı. SETA’cı Özkızılcık raporun yayınlanmasının ardından bu eksende farklı medya mecralarına sözlü ve yazılı demeçler verdi. Özkızılcık en son olarak Milliyet Gazetesi’nde yayınlanan röportajında TSK, HTŞ’yi vurmalı’ dedi. Skandal rapor ve iddiaların sahibi Özkızılcık'ın dile getirdiği konular hakkında analiz haber yayınlayan Haksöz Haber sitesi, ‘SETA bünyesinde Rus sözcülüğü mü yapılıyor’ başlığını kullandı.
El Yükseltti
Birkaç gün öncesinde Hatay kökenli ve Esed destekçisi Emekli bir general Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınlanan söyleşisinde İdlib’te HTŞ’nin nokta operasyonlarla vurulabileceğini söylemişti. SETA mensubu olduğu belirtilen Ö. K. el yükseltti ve TSK, HTŞ ve diğer radikal gruplara SİHA destekli geniş çaplı operasyon düzenlemeli’ ifadelerini kullandı. Özkızılcık daha da ileri giderek ‘Bölgede ki radikal gruplara temizlik operasyonundan başka çözüm gözükmüyor’ ifadesini kullandı.
İşte Haksöz Haber sitesinde yer alan analiz haberin tamamı :
SETA Bünyesinde Rusya Sözcülüğü mü?SETA adına yayınlanan raporunda Rusya’nın tezi olan “HTŞ temizlensin” tezini dillendiren Ömer Özkızılcık şimdi de aynı saçmalığı medya kampanyasına dönüştürme çabasında.
Ömer Özkızılcık isimli SETA çalışanı “İdlib’de Ateşkes Sonrası Yol Haritası” başlıklı Mart 2020 tarihli çalışmasında Rusya’nın tezi olan “HTŞ bölgeden temizlensin” tezini raporlaştırmıştı.
Aynı şahsın bu tezini son günlerde farklı medya organlarında da sıkça tekrar etmesinden kamuoyunda bir tür HTŞ karşıtı kampanya çabası içinde olduğu anlaşılıyor.Bugünkü Milliyet’te kendisiyle yapılan röportaj “HTŞ örgütü kendisini lağvetmeye zorlanmalı” başlığı ve “SETA’dan Ömer Özkızılcık, 15 bin savaşçısı olan Heyet Tahrir el-Şam’ın kendisini lağvetmeye zorlanması gerektiğini belirtirken, bölgedeki radikal grupların da temizlenmesine dikkat çekti” giriş cümlesiyle yayınlanmış.Röportaj-haberde ‘derin Suriye uzmanı’ Ömer Özkızılcık Bey İdlib-Muhammel’de geçtiğimiz hafta Türkiye konvoyuna yapılan ve 2 askerin ölümüne yol açan saldırıyı da mücahitlere fatura etmiş. Eylemin suçlanan Huraseddin örgütü tarafından reddedildiğini de söylemesine rağmen Özkızılcık’ın hiçbir veri olmadan suçlamayı sürdürmesi dikkat çekici.
Beyefendi aynen şöyle buyuruyor: “Hurras El Din saldırıyı reddetti. Ancak biz önceki, bu grubun TSK’ya saldırı girişiminde bulunduğunu biliyoruz”Bu durumda sormak gerekmez mi: Sayın çokbilmiş, nereden biliyorsun, gaipten haber mi alıyorsun? Yoksa kulağına Rusya mı üflüyor?
Özkızılcık’ın ağzından aktarılmış şu cümleler de çok çarpıcı: “TSK diğer radikal örgütlere de Suriyeli muhaliflerin ön cephede olduğu, SİHA destekli geniş çaplı operasyonlar düzenlemeli. Bölgedeki radikal gruplara temizlik operasyonundan başka çözüm gözükmüyor”Devamı da ilginç, bakın daha neler yumurtluyor:“BM tarafından terör örgütü olarak tanınan HTŞ ayrı cepte, diğer radikal gruplar ayrı cepte değerlendirilmeli. HTŞ içindeki yabancı savaşçı sayılarında azalma var. Hurras El Din gibi yapılara geçişler mevcut. Psikolojik üstünlüğünü kaybetti. Çünkü İdlib’i koruyamadı ve halk yaşanan askeri kayıplarından HTŞ’yi suçluyor…
”HTŞ’nin bölgede 15 bin savaşçısı olduğunu belirten Özkızılcık ekliyor:“Bunların tamamı örgüte ideolojik olarak bağlılık göstermiyor. Örgütün kendisini lağvetmeye zorlanması gerekiyor. Bunu da ilk olarak İdlib halkı ve Suriyeli muhalifler üzerinden baskı kurarak yapabilirsiniz. İkincisi de bazı ültimatonların TSK tarafından bizzat iletilmesi yoluyla. Ancak HTŞ kendini lağvettikten sonra askeri gücünün üçe bölünmesi bekleniyor...
HTŞ’nin lağvedilmesiyle, diğer radikal örgütlerin güçlenmesi beklenebilir. Silahlı güç, Suriyeli muhalifler ve SİHA operasyonlarıyla koordineli bir operasyon gerçekleştirmeden, bölgedeki radikal gruplar temizlenemez”Turpun büyüğü ise heybede. Özkızılcık Rusya’nın radikal grupları bahane ettiğini, bu grupların tasfiye edilmesiyle Rusya’nın argümanının boşa çıkartılacağını söylüyor. Ama tüm bu işlemin sonuçta rejimin tutumunda hiçbir değişikliğe yol açmayacağını da ekliyor:“Türkiye bölgedeki radikalleri elimine ederse, bu, Rusya’nın bölgeye saldırmasının argümanlarını zayıflatacak ve diplomasi masasında Türkiye’nin elini güçlendirecek...
Rejim, HTŞ olsun olmasın her zaman saldırmayı deneyecektir. Burada önemli olan Türkiye’nin haklılığı.” Yani neymiş, önemli olan Türkiye’nin Rusya karşısında haklı olduğunun anlaşılmasıymış!
Yani sahada ne olduğunun önemi yok, bahsedilen gruplar ortadan kaldırıldığında İdlib’de rejime karşı kimin, nasıl savaşacağının önemi yok, bu grupları tasfiye etmenin nasıl bir çatışma ortamına yol açacağının önemi yok!Gerçekten tek kelimeyle utanç verici! Ortada bir ahmaklıktan öte ihanete varan bir tutum alış söz konusu. SETA yönetimi bu raporu nasıl yayınladı, bu tür adamları nasıl bünyesinde barındırıyor, bunu kamuoyuna açıklamalı!
Kaynak: Referans Medya / Haksöz Haber