Koronavirüs yayılımını önlemek için İçişler Bakanlığı'nın yayınladığı Koronavirüs Tedbirleri genelgesi ile birçok STK, çalışma alanlarını durdurdu. Her akşam düzenli olarak evsizlere yiyecek ve insani yardım malzemesi dağıtan Çorbada Tuzun Derneği ise dezavantajlı grupların sağlığına dikkat çekti. Koronavirüsten korunmak için halkın izole edildiğini ama evsizlerin unutulduğunu söyleyen Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Türker, "Sokak şartlarında kalan insanlar var. Ciddi bir kısmı yaşlı. Diğer büyük payı oluşturan yaş gruplarının da taşıyıcı olarak sokakta bırakılmaması gerekiyor" diyerek ekledi: "Her yer kapalı. Yemek bulamazlarsa çöpten yemek zorunda kalacaklar. Bu, hastalığın yayılmasının önünü açmak açısından daha büyük bir risk değil mi?"
Çorbada Tuzun Olsun derneği, düzenli olarak 6 yıldır her akşam evsizleri için gıda başta olmak üzere insani yardım malzemesi dağıtıyor.
çişler Bakanlığı'nın yayınladığı Koronavirüs Tedbirleri genelgesi ve Sağlık Bakanlığı'nın uyarıları kapsamında, Sivil Toplum Kuruluşlarının (dernek, vakıf) yönetim faaliyetleri hariç, insanları toplu olarak bir araya getiren her türlü toplantı ve etkinlik geçici olarak ertelendi. Hal böyle olunca ihtiyaç sahipleri için çalışan birçok dernek yardım faaliyetlerini durdurmak durumunda kaldım. Her akşam düzenli olarak evsizlere yiyecek ve insani yardım malzemesi dağıtan Çorbada Tuzun Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Türker, koronavirüsten korunmak için alınan önlemlerin evsizleri kapsamadığına dikkat çekerek "Nereden yemek bulamayacağız diye bize soruyorlar. Yemek bulamazlarsa çöpten yemek zorunda kalacaklar. Bu toplum sağlığı açısından ve biyolojik afeti tetiklemek, hastalığın yayılmasının önünü açmak açısından daha büyük bir risk değil mi?" dedi.
Küresel çapta bir biyolojik afet
Yaşadığımız sürecin küresel çapta bir biyolojik afet olduğuna dikkati çeken Türker, "Bu süreçte toplumsal olarak bir afet planı için bakanlıklarımızın hızlı şekilde harekete geçmesi ve bunu destekleyici olarak Elazığ depremi sırasında kurulan bizim de yer aldığımız STK Afet Koordinasyon Platformu öncülüğünde sivil toplumun sosyal izolasyon yönünde duyarlılık oluşturma çabasının biyolojik afet ile mücadele konusunda çok önemli bir adım olduğunu görmemiz gerekiyor. Bu mücadelenin yetersiz kalmaması adına farkındalık düzeyimizi ortaya koyarak duyarlılık çemberimizi tüm toplumu kapsayacak nitelikte tutmamız gerekmektedir. Toplumun bir kısmını gözardı eden bir afet planlaması olmaz" ifadelerini kullandı.
Evsizler yine yok sayılıyor
Koronavirüs tedbirleri kapsamında evsizlerin unutulduğu hatırlatan Türker, "Normal yaşamımızda yok sayılan evsizler yine yok sayılıyorlar. Bir afet olduğunda toplum vicdanı harekete geçer ve toplumda yok saymaların ve ayrımcılığın ortadan kalkması gerekir. Evsiz insanlar toplumdan soyutlanmış dahi olsa, bu toplumun en az benim kadar sizin kadar parçası olduklarını unutmamamız gerekiyor. Evsizler bizim çaresiz hisseden çocuklarımızdan, küskün gençlerimizden ve dargın yaşlılarımızdan oluşuyor" şeklinde konuştu.
6 yıldır her akşam onlarlayız
Çorbada Tuzun Olsun derneği olarak 6 yıldır sahada evsizlere bir akşam bile aksatmadan gıda yardımında bulunduklarını belirten Türker, "Gıdayı iletişim aracı olarak kullanıyoruz. Kurduğumuz iletişim ile gündüzleri randevularını alıyor ve refakat ederek, sağlık hizmetlerine ve sosyal hizmetlerine ulaşabilmelerini sağlamaya çalışıyoruz. Topluma geri kazandırılabilmeleri için rehabilitasyon, istihdam ve barındırılmaları konusunda program yürütüyoruz" dedikten sonra ekledi:
Bağışıklık sistemini güçlendirecek besinler dağıtıyorduk
"Yaklaşık 2 haftadır da evsizlerin bağışıklık sistemini güçlendirecek besinleri dağıtarak, karşı karşıya kaldığımız corona virüsüne karşı bilinçlendirerek ve hijyen malzemeleri ile destekleyerek süreci yönettik. Acil bir durum gerektirmedikçe hastane randevusu almayı askıya aldık. İçişleri Bakanlığı’nın talimatıyla 17 Mart 2020 itibariyle de diğer sivil toplum kuruluşları gibi Çorbada Tuzun Olsun Derneği olarak yürüttüğümüz tüm toplu faaliyetlerimizi durdurduk.
Bizim faaliyetlerimizi durdurmamızın virüsün dolaşımını engelleyebileceğini bir sosyal izolasyon sağlanacağını düşünmüyoruz. Sokak şartlarında kalan insanlar var. Ciddi bir kısmı yaşlı. Diğer büyük payı oluşturan yaş gruplarının da taşıyıcı olarak sokakta bırakılmaması gerekiyor. Hatta şu anki tabloya baktığımızda buna sokakta bırakmak yerine sokağa terk etmek dersek daha doğru olur! İnsanları sosyal izolasyona yönlendirirken, toplumun bir grubunu yok sayıyorsak bu kesinlikle terk etmektir. Kimi terk ediyoruz? Yarınlarımız olan çocukları ve gençleri terk ediyoruz. Hatıralarımız olan yaşlıları terk ediyoruz. Bir dezavantajlı grubu terk ediyoruz!
Durumlarını takip edebilmemiz için bir sorumlu arkadaşımız gözlem yapmaya gitti. Şu an sokakta yaşayan insanların aklında neler var biliyor musunuz?
Nerede yemek yiyeceklerini düşünüyorlarmış. Her yer kapalı bizden de yemek alamıyorlar. Nereden yemek bulamayacağız diye bize soruyorlar. Yemek bulamazlarsa çöpten yemek zorunda kalacaklar.
Bu toplum sağlığı açısından ve biyolojik afeti tetiklemek, hastalığın yayılmasının önünü açmak açısından daha büyük bir risk değil mi?
Bakın tüm toplu alanlar kapatıldı. “Her yer kapandı herkes bir yerlere çekildi biz bir başımıza kaldık ne yapacağız” diyorlar. Tüm toplum alarma geçerken yalnızlığı, kimsenin sahip çıkmama korkusunu yaşamalarının mevcut travmalarını ne denli büyütebileceğini düşünebiliyor musunuz?
Hava soğuduğunda sığındıkları internet kafeler başta olmak üzere çoğu toplu alanların kapatılmasından dolayı sokak dışında bir alternatifi kalmadıklarını söylüyorlar. “İnternet kafede kalamayacağız battaniye ihtiyacımız da var ama o da yok” diyorlar. Biz de ne gıda ne battaniye hiç bir temel insani yardım dağıtımı organize edemiyoruz.
Çorbada Tuzun Olsun derneği düzenli olarak her akşam evsizlere gıda yardımı yapıyor
İBB tesise almıyor Beyaz Masa bakanlığa yönlendiriyor
Çünkü 17 Mart itibariyle toplu faaliyetler yasaklandı. İBB tesisi karantinaya alınmış ve gidemiyorlarmış. Karantinaya alındı diye korkan kaçan evsiz amcalarımız var. İBB Tarlabaşı’ndaki pansiyonları da boşaltmış. Dün Beyaz Masa’yı aramış gönüllülerimiz ve bakanlığa yönlendirilmişler. Bakanlıktan da evsizlerle ilgili bir bilgi alamamışlar. Kurum olarak irtibata geçmeye çalışacağız. Biz İçişleri kamu kurumlarıyla koordineli bir şekilde partner olarak çalışmalarda bulunmaya gönüllü kurumuz."
Evsizlerin de koronavirüs tedbirleri kapsamına alınması gerektiğinin altını çizen Türker, "Sokakta kalan bireylerin alınabileceği yeni barınma alanları acilen ayarlanması gerekiyor. Riski düşürebilmek adına birden fazla alana yayılması gerekiyor. İBB Tesisi ile birlikte bu yerleşkelerin 365 gün açık kalması gerekiyor. Biyolojik afetten söz ediyoruz. Bu afetin sonuçları önümüzdeki aya ya da bir sonraki aya ortadan kalkmasını beklemeyelim. Ama ortadan kalkabilmesi içinde bugünden işe başlamamız gerekir. Sağlık kontrollerinin takip edilmesi ve sosyal uyumun sağlanması adına onlarla ilgili faaliyetlerin yürütülebilmesi gerekiyor.
Biz her türlü desteğe hazırız
İlk aşamada bu yerleşkeler açılana kadar biz ilçe ilçe tespitlerde bulunup, temel insani yardım konusunda gıda, hijyen malzemesi ve battaniye dağıtımları ile riskleri düşürebiliriz. Barınma alanlarına ikna etmek konusunda destek olabiliriz. İlçe ilçe bunu yapmaya gönüllü olarak yapıyoruz, kamu kurumlarıyla çok daha hızlı ve çok daha verimli sonuçları alabiliriz.
Toplumsal sağlığı da sadece virüse indirgemeyelim. Biyolojik afet dediğimizde afetin sosyal travma yani ruh sağlığı açısından da tehditleri söz konusu. Bakın bizler evlerimize çekilmemize rağmen nasıl endişe ediyoruz. Peki bizler evde kalırken, ya sokakta kalan insanların ruh sağlıkları? Zaten evsizlik kendini hayattan toplumdan soyutlayacak derinlikte bir travma haliyken, sosyal travmanın sokakta yaşayan insanlar üzerinde neler yaratacağını asla göz ardı etmemeliyiz" dedi.