Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye, İsrail'in Gazze Şeridi'ne 10 Mayıs'ta başlattığı ve 11 gün süren saldırılarından sonra 10 Haziran'da Mısır'ın başkenti Kahire'de Mısır İstihbarat Başkanı Abbas Kamil'le görüştü.
Hamas lideri, İsrail ile Aralık 2020'de normalleşen Fas'a, 13 Mayıs'ta 5 günlük ziyaret gerçekleştirdi. Heniyye, burada devlet yetkilileri, basın mensupları, siyasi parti liderleri ve sivil toplum temsilcileri dahil geniş bir kesimle buluştu.
Heniyye, 21 Haziran'da Moritanya'ya geçerek, burada da Cumhurbaşkanı Muhammed Vild el-Gazvani'nin yanı sıra siyasi parti ve sivil toplum temsilcileriyle bir araya geldi.
Hamas Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Halil el-Hayye ise Heniyye'nin yurt dışı ziyaretleriyle ilgili olarak, bu ziyaretlerle Filistin meselesine iade-i itibar kazandırmayı ve işgale karşı yeniden dayanışmayı tesis etmeyi amaçladıklarını dile getirdi.
"İsrail ile normalleşmeye darbe"
Yazar ve siyasi analist Mustafa es-Savvaf, AA muhabirine, Heniyye'nin ziyaretlerini değerlendirdi.
Heniyye'ye gösterilen ilginin, "direnişin açıkça kabul edilmesi" olduğunu belirten Savvaf, ziyaretin sonuçlarıyla ilgili "İsrail ile normalleşmeye darbe" yorumunda bulundu.
Savvaf, İsrail'in son saldırıları ve Filistin direnişi sonrasında Arap ülkelerinin İsrail ile normalleşmeyi gözden geçirmesini beklediğini belirterek, Hamas lideri Heniyye'nin ziyaretlerine dair şu değerlendirmede bulundu:
"Hamas'ın siyasi faaliyetleri ve direniş arasında ayrım yok. Bu nedenle Heniyye'yi kabul etmek, Arap ülkelerinin direnen Filistin halkının haklarını teyit etmesidir."
İslam ve Arap ülkeleriyle açılım adımı
Filistinli analist yazar Hüsam ed-Deceni de "Bu ziyaretler, Heniyye'nin Filistin meselesine hizmet edecek şekilde Arap ve İslam coğrafyasıyla iletişim kurma ve açılım yapma isteğinin bir yansıması." dedi.
Deceni, Heniyye'nin Fas ziyaretinin partiler düzeyinde olsa da Rabat'ın İsrail'le ilişkilerini yeniden başlatması karşısında bir lobi oluşturulması ve Fas toplumunda normalleşme karşıtı bir açılım gerçekleştirilmesi açısından önemli olduğunu vurguladı.
İsrail'in normalleşme, Arap kamuoyundaki imajının iyileşmesi ve bir dost olarak kabul edilmesi propagandası gölgesinde gerçekleşen ziyaretin, resmi ve halk düzeyinde Fas toplumuyla güven köprüsü inşa etmeyi hedeflediğini belirten Deceni, şunları söyledi:
"Heniyye'nin ziyareti ayrıca (İslam İşbirliği Teşkilatı'na bağlı) Kudüs Komitesi Başkanı olması açısından Fas'ın işgal altındaki Kudüs'e desteği konusundaki önemli rolünü de teyit ediyor."
İsrail'e "direnişini kuşatma çabalarının başarısız olduğu mesajı"
Deceni, Heniyye'nin ziyaretinin ayrıca Rabat'ın Tel Aviv'le ilişkilerinin yeniden başlayacağını açıklamasının ardından oluşan gerginliğin yarattığı boşlukları doldurmaya yönelik olabileceğini ifade etti.
Filistin'in Arap ve İslam ülkeleriyle açılımının, pek çok olumlu etki bırakacak dengeli ilişkiler tesis edebileceği görüşünü dile getiren Deceni, şöyle devam etti:
"Heniyye'nin ziyareti, İsrail'e normalleşme yoluyla Filistin direnişini kuşatma ve tecrit etme çabalarının başarısız olduğu mesajını verdi."
Hamas'ın Arap ülkeleriyle ilişkilerinde denge kurma çabası
Araştırmacı Usame Hüseyin ise Heniyye'nin ziyaretinin İsrail-Hamas arasındaki "diplomatik yarış" çerçevesinde geliştiğini ifade etti.
Hamas'ın, İsrail diplomasisinin normalleşme yoluyla attığı adımların etki alanını daraltmayı amaçladığını aktaran Hüseyin, şunları kaydetti:
"Hamas, İsrail'le normalleşme anlaşması imzalayan Arap ülkeleriyle ilişkilerini dengelemeye ve etki alanını daraltmak için meydanı İsrail diplomasisine bırakmamaya çalışıyor."
Hüseyin, bu ziyaretin öne çıkan özelliğinin, "Filistin direnişi ve Hamas'ın suçlanması, düşman olarak gösterilmesi girişimlerinin engellenmesi" olduğunu söyleyerek, bunun da normalleşmenin tehlikelerini açıklığa kavuşturmak adına farklı kesimlerle toplantılar ve görüşmeler düzenleyerek yapılabileceğini kaydetti.
İsrail'in abluka altındaki Gazze Şeridi'ne 10 Mayıs'ta başlattığı saldırılar, Hamas ile varılan ateşkes doğrultusunda 21 Mayıs'ta sona ermişti.
İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılarda 66'sı çocuk, 39'u kadın olmak üzere 254 Filistinli hayatını kaybetmiş, 1948 kişi de yaralanmıştı.