Suriyeli muhaliflerin kurduğu Geçici Hükümetin Başkanı Abdurrahman Mustafa, Suriye'nin Fransız işgalinden kurtuluşunun 75. yıl dönümüne ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Mustafa, Suriye halkının büyük mücadelesi sonucu 17 Nisan 1946'da Fransız işgalinin sona erdiğini ve bağımsızlığın ilan edildiğini anımsatarak "Bağımsızlık günü; onuru ve özgürlüğü için savaşan ve aşağılanmayı reddeden özgür halkımız için kutsal bir gündür. Bugün tarihimizin en değerli günü sayılır. Halkımız işgal sırasında ülkenin dört bir yanındaki Fransız güçlerine karşı büyük şanlı bir mücadele ortaya koyarak muzaffer oldu." ifadelerini kullandı.
Esed rejiminin zulmüne karşı ayaklanan Suriye halkının son 10 yıldır ağır bedeller ödediğinin altını çizen Mustafa, "Suriye halkı, Fransızları yenen ataları gibi despot ve eli kanlı rejime karşı onur ve özgürlük mücadelesi veriyor. Allah'ın izniyle şafak yeniden doğacak, özgürlük ve onur devrimimiz muzaffer olacak." diye konuştu.
"Baas Partisinin askeri darbesinin ardından karanlık günler başladı"
Suriye halkının yarım asırdır Esed ailesinin esareti altında yaşadığını, Mart 1963'te Baas Partisinin iktidarı ele geçirmesinin ardından Suriye'nin aydınlık geleceği yerini karanlık günlere bıraktığını kaydeden Mustafa, bağımsızlıktan sonraki Suriye'yi şu sözlerle anlattı:
"Bağımsızlıktan sonra, Suriye halkı ifade özgürlüğü, insan hakları, demokrasinin hakim olduğu güzel bir dönem yaşadı. O süreçte halkın tüm kesimlerinin siyasi hayatta temsil ediliyordu. Ekonomi alanındaki yükseliş vatandaşların refahlı bir yaşam sürmesini sağladı. Baas Partisinin askeri darbesinin ardından karanlık günler başladı."
Mustafa, "Suriye halkı, 1 milyondan fazla sivili öldüren ve milyonlarca Suriyeliyi yerinden eden Esed rejimini ülkenin geleceğinde görmek istemiyor. Çeşitli savaş suçlarına karışan rejim ve destekçilerinin yargılanması gerekiyor." diyerek uluslararası toplumu sorumluluklarını yerine getirmeye çağırdı.
Esed rejiminin saldırıları yüzünden Suriye halkının yarısından fazlasının yerinden edildiğini hatırlatan Mustafa, evini terk etmek zorunda kalan Suriye halkının haklarını uluslararası arenada savunmaya devam edeceklerini kaydetti.
Mustafa, Suriye'de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 2254 sayılı kararı doğrultusunda siyasi çözüm hayata geçirilmeden Suriyelilerin ülkelerine dönmesi konusun konuşulmasına kesinlikle karşı çıktıklarını vurguladı.
1918'de Osmanlı Devleti'nden koparılan Suriye toprakları, 1920'den itibaren Fransız güçlerinin işgaline girdi.
17 Nisan 1946'da Fransa'nın manda yönetiminden kurtularak bağımsızlığına kavuşan Suriye'de sonraki yıllar sık sık askeri darbelere sahne oldu.
Fransızların çekilmesinin ardından Suriye'de düzenlenen ilk seçimlerde Cumhurbaşkanı Şükri El-Kuvvetli oldu ancak 30 Mart 1949'da Arap dünyasında ilk askeri darbe Hüsnü Zaim tarafından gerçekleştirildi.
Darbeyle ülkenin başına geçerek kendisini Cumhurbaşkanı ilan eden Zaim, iktidarda sadece 4,5 ay kalabildi. Zaim, 14 Ağustos 1949'da General Sami Hınnavi'nin önderliğinde yapılan karşı darbe sonucunda yönetimden uzaklaştırılarak idam edildi.
19 Aralık 1949'da ise Albay Edip Çiçekli, Sami Hinnavi yönetimine karşı darbe düzenledi. Darbenin önderliğini yapan Çiçekli 1951'de Suriye Genelkurmay Başkanı olduktan sonra Devlet Başkanlığı'nı ilan etti.
Çiçekli, Albay Faysal el-Atasi tarafından askeri darbeyle 25 Şubat 1954'te iktidardan uzaklaştırıldı.
Şubat 1958'e ise Suriye ile Mısır, "Birleşik Arap Cumhuriyeti" adı altında birleşme kararı aldı.
Yaklaşık 3 yıl süren Birleşik Arap Cumhuriyeti'ne Cemal Abdül Nasır başkanlık etti.
Suriye ile Mısır'ın ayrılmasının ardından Baas Partisi, Mart 1963'de, askeri darbeyle ülke yönetimine ele geçirdi.
1971'e gelindiğinde ise Hafız Esed dönemi başladı. Hafız Esed'in ölmesinin ardından 2000'nin ortasında yerine oğlu Beşşar Esed geçti.
Çeşitli savaş suçlarına karışan Beşşar Esed rejimi, 10. yılını geride bırakan iç savaşta yüz binlerce sivili katlederken, milyonlarca sivili de yerinden etti.