Esed rejimi, Rusya’nın geçen perşembe günü başladığını ilan ettiği ateşkese rağmen, dün akşam İdlib ilindeki yerleşim yerlerine savaş uçaklarıyla düzenlediği hava saldırısında 17 sivili öldürmüştü.
Binneş beldesindeki bombardımanda can veren 6 kişiden 3’ü Tac Şeyh ailesinin çocuklarıydı.
Enkaza dönen evde, Meram (2), Şehıd (3) ve Mehe (5) adlı kız kardeşler ile halaları hayatlarını kaybetti.
Bombardıman sırasında evin yakınlarında olan çocukların anneleri ise yaralı kurtuldu.
"Çocuklar parça parçaydı"
Katliamdan sonra eve koşan baba Nebil Tac Şeyh ve dedeleri Halid Abdurrahman, bombaların şiddetiyle betonlar arasında parçalanan yavrularına ulaşmak için uzun süre çaba gösterdi.
Acılı aile, küçük çocukların bedenlerinden geriye kalanların enkaz altından güçlükle çıkarılmasının ardından cenazeleri defnetti.
Çocuklarını birbirinden ayırmak istemeyen aile, minik bedenleri aynı mezarda bir araya getirdi.
Dede, o anlar için, "Uçak saldırısı oldu. Geldim baktım, tam kızımın evini vurmuşlar. Çocuklar parça parçaydı." dedi.
"İşten her geldiğimde beni kapıda karşılarlardı"
3 kız torununu kaybeden dede Abdurrahman, evde olup da bombalardan kurtulan tek kişinin ailenin yeni doğmuş bebeği olduğunu söyledi.
İnşaat işçisi baba Şeyh ise "Ben her gün onlar kimseye muhtaç olmasın diye 2 bin Suriye lirası (12 lira) yevmiyeyle çalışıyordum. İşten her geldiğimde beni kapıda karşılarlardı." dedi.
Saldırının hemen ardından hayatını feci şekilde kaybeden çocuklara ilişkin görüntüler sosyal medyada paylaşıldı.
Ateşkese uyulup uyulmayacağı merakla bekleniyor
Rusya'nın yaptığı duyurudan farklı olarak Türkiye Milli Savunma Bakanlığı, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'nde ateşkes uygulamasının, 12 Ocak saat 00.01'den itibaren başlatılacağını duyurmuştu.
Esed, Rusya ve İran'ın ateşkese uyup uymayacağı merakla bekleniyor.
Astana anlaşmaları ve Soçi mutabakatına uymadılar
Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib ili neredeyse iç savaşın başından bu yana muhaliflerin ve rejim karşıtı silahlı grupların kalesi niteliğinde bulunuyor. İç göçle nüfusu 4 milyona ulaşan İdlib'in merkezi, 2015'te muhaliflerin kontrolüne geçti. İdlib, rejimin en yoğun hedef aldığı bölgelerin başında geliyor.
Türkiye, Rusya ve İran’ın katıldığı, 4-5 Mayıs 2017'deki Astana toplantısında, İdlib ili ve komşu illerin (Lazkiye, Hama ve Halep vilayetleri) bazı bölgeleri, Humus ilinin kuzeyi, başkent Şam'daki Doğu Guta ile ülkenin güney bölgeleri (Dera ve Kuneytra vilayetleri) olmak üzere 4 gerginliği azaltma bölgesi oluşturuldu.
Ancak rejim ve İran destekli teröristler, ateşkes ilan edilerek durumun muhafaza edilmesinin kararlaştırıldığı 4 bölgeden İdlib hariç kalanları, Rusya’nın hava desteği sayesinde ele geçirdi. Saldırılardan kaçan yüz binlerce sivil, kuzeyde Türkiye sınırına yakın kesimlere göç etti.
Rusya’nın, Türkiye'yle 17 Eylül 2018'de vardığı Soçi mutabakatından bir süre sonra da saldırılar devam etti.
1 milyon 300 bin sivil Türkiye sınırına yakın yerlere göç etti
İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'ni hedef alan Rusya, rejim ve İran destekli teröristler, yalnızca 2019 başından bu yana Türkiye sınırı yakınlarına, en az 1 milyon 300 bin sivilin göç etmesine sebep oldu. Bombardımanlarda 1600'den fazla sivil can verdi.
AA