Aralarında Bakan ve milletvekilleri de bulunan bazı isimler açıklama aleyhinde görüş belirtti. Aynı kişiler, LGBT ve fuhuş destekçisi kurum ve şahıslara ise destek verdi.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın Ramazan ayının ilk Cuma hutbesinde kötülüklerin ve salgın hastalıkların kaynağını eşcinsellik ve nikahsız yaşam olarak göstermesi Alman siyasileri rahatsız etti.
Erbaş, hutbesinde koronavirüs salgınıyla tüm dünyada mücadele yürütüldüğünü hatırlatırken, "İslam zinayı en büyük haramlardan kabul ediyor. Lutiliği, eşcinselliği lanetliyor. Nedir bunun hikmeti? Hastalıkları beraberinde getirmesi ve nesli çürütmesidir" ifadelerine yer vermişti.
Die Welt gazetesine demeç veren farklı partilerden Alman siyasetçiler Ali Erbaş'ın açıklamalarını eleştirdi.
Almanya'nın Avrupa İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Sosyal Demokrat Partili Michael Roth, Erbaş'ın açıklamalarının Türkiye'deki heteroseksüel olmayan azınlık için durumun "halen çok zor ve hatta tehlikeli" olduğunu tekrar gösterdiğini söyledi. Ancak Roth Türkiye'deki sivil toplum tepkisinin kendisinde bir nebze de olsa iyimserlik yarattığını kaydetti.
Yeşiller Partisi'nin Dış Politika Sözcüsü Omid Nouripour, Erbaş'ın açıklamalarının AKP'nin hukuk devleti ilkesi ve azınlıkların korunmasından ne kadar uzaklaştığını gösterdiğini kaydetti.
FDP'li Konstantin Kuhle "Homofobi otoriter bir devlet anlayışına sahip insanlara aittir" ifadelerini kullanarak bu tür ifadelerin salgın hastalıkla mücadeleye zarar verdiğini söyledi.
DİTİB vurgusu
Hristiyan Birlik partileri (CDU/CSU) Meclis Grubu iç politika sözcüsü Mathias Middelberg "Almanya'daki dini temsilcilerden buradaki özgürlük ve tolerans temel değerlerine uymalarını bekliyoruz" diyerek Diyanet İşleri Türk İslam Birliği'nin (DİTİB) imamları için de bunun geçerli olduğunu kaydetti. Middelberg güven kaybı yaşayan DİTİB'in bu güveni geri kazanması gerektiğini de vurguladı.
Sol Parti milletvekili Sevim Dağdelen de Erbaş'ın sözlerinin "Erdoğan rejiminin kendini İslamiyet ve anti demokratik Müslüman Kardeşler yönünde radikalleştirdiğini gösteren kanıt" olduğunu kaydetti. Dağdelen DİTİB ile İslam dersi işbirliğinin sona ermesi gerektiğini belirterek "Okullarımızda homoseksüellere karşı ajitasyona yer yok" dedi.
Kur'an hükümlerini nefret ifadesi saydılar
Erbaş’ın eşcinselliği ve fuhşu mahkum eden sözleri Türkiye‘de marjinal bir kesim tarafından nefret ifadesi olarak nitelendirildi. Erbaş’ın sözleri Twitter’da gündem oldu ve eşcinsellik ve fuhuşun yaygınlaşmasını isteyen azınlık, Diyanet İşleri Başkanı'nın sözleriyle "ayrımcılık ve nefret suçu" işlediğini iddia etti.
Diyanet İşleri Başkanı yönelik en dikkat çeken tepki Ankara Barosu’ndan geldi. Baro yazılı bir açıklama yaparak Erbaş’ın "halkı düşmanlığa tahrik" ettiğini duyurdu. Skandal açıklamanın adresi olan ve toplumda infiale sebep olan Baroya bu açıklaması nedeniyle soruşturma açıldı.
Hessen eyaleti DİTİB ile İslam dersi işbirliğini sonlandırdı
Eşcinselliği ve fuhuşu mahkum eden konuşmaya resmi düzeyde verilen en dikkat çekici tepki, Almanya’nın Hessen eyaleti Diyanet İşleri Türk-İslam Birliği (DİTİB) ile İslam dersi konusunda yapılan işbirliğine gelecek eğitim yılından itibaren son verildiğini açıklaması oldu.
Hessen eyaleti Kültür Bakanı Alexander Lorz tarafından yapılan açıklamada, Diyanet İşleri Türk İslam Birliği'nin (DİTİB) Türk hükümetinden bağımsız olmadığı yönündeki şüphelerin giderilememesi nedeniyle din dersleri ile ilgili işbirliğine son verme kararı alındığı belirtildi. Eyalette bunun yerine bir İslam okulu projesi deneneceği açıklandı.