Yeni Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak, 'Terâvih namazı, fetva ve maslahat' başlığıyla yayımlanan yazısında yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle ramazan ayında alınacak tedbirleri değerlendirdi.
"Bu Ramazanda cemaatle terâvih namazı kılınamayacak olması, mütedeyyin insanlar arasında üzüntüye sebeb oldu. Parti kongresi yapılıyor, ama cemaatle namaz kılınamıyor. İftar programları yok. Bayram namazı ne olacak bilmiyorum" diyen Dilipak, şöyle devam etti:
"Sahi, yatsı ile vitir arasına terâvih kılınıp kılınmadığını nasıl anlayacaksınız. İçeriye muhbir mi sokulacak, kamera mı koyacaksınız. İmam fiilen engelleyecek mi. İmam mı ceza yazacak, imama mı ceza yazılacak. Cemaat camiden zor kullanılarak mı çıkarılacak. Cemaatle baş etmek için polis gücü mü kullanacaksınız.
Yapmayın! Bill’in adamlarına kanıp, Diyaneti de böyle şeylere zorlamayın. Bırakın insanlar Allah’ın evine sığınsın, ibadetini yapsın, duasını etsin. Vakit namazında bulaşmayan mikrop, terâvihde mi bulaşacak. Zaten bu caydırıcı baskılar, namazda huşuyu, cemaati bitirme noktasına getirdi. Cemaat o mahallede bir şekilde sık sık bir araya geliyor. Siz tüm il ve ilçelerden gelen insanları parti kongresinde bir araya getirmediniz mi?
'Bu işler ne zamana kadar böyle devam edecek?'
Bir de bu işler ne zamana kadar böyle devam edecek! Zaten bu işler tüm dünyada tartışma konusu. Aslında lokanta ve pastahaneler 19:00 değil 21:00’e kadar açık olmalı. Sokağa çıkma yasağı da 23:00, hatta 24:00 olmalı. Hiç olmasa daha iyi de, madem yapıyorsunuz, zaten her yer 21:00’de kapanacaksa insanlar özellikle İstanbul gibi bir şehirde ancak 2 saatte eve gidebiliyor."