Uzun bir aranın ardından katıldığı partisinin grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türk Tabipler Birliği'nin kapatılması gerektiğini bir kez daha söyledi.
Bahçeli, "Bilim Kurulumuz bazı çatlak seslere rağmen meseleye hakimdir. Doktorlarımıza, hemşirelerimize ve sağlık çalışanlarımıza çok şey borçluyuz. Kardeşlerimizin haklarını ödememiz mümkün değildir.
"TTB KAPATILSIN DİYORUM"
Doktorlarımızı incitecek, morallerini zayıflatacak bir niyetin kafamızda belirmesi bile söz konusu değildir. Sağlık Bakanlığı'nın verileri üzerinden şüphe oluşturmaya çalışanlar müfteri korosu, yalan makinesidir.
Bizim derdimiz TTB'ye yuvalanmış bir avuç Türkiye düşmanlarıdır. Bu nedenle TTB kapatılsın diyorum. Hiç kimse öküz altında buzağı aramasın." dedi.
"TTB'YE KİMİN SEÇİLDİĞİ GÖRÜLMÜŞTÜR"
"Bizim kağıda, küreğe ayıracak vaktimiz yoktur." diyerek CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştiren Bahçeli şöyle devam etti:
"CHP Genel Başkanı ve sivri zekalı CHP'liler iftira kapılarını başka yerde açsın. TTB'ye kimin seçildiğini nihayetinde herkes görmüştür.
Hükümet başarılı bir şekilde korona ile mücadele ederken, gerçekleri çarpıtanlara göz yumamaz, hareketsiz kalamazdık.
Attığımız bir taşla aynı dalda tüneyen birden fazla kuş havalanmıştır.
Kılıçdaroğlu'na tavsiyem, en iyi yaptığı işte ustalaşması, yeni bir deste alarak zilletin diğer ortaklarıyla oturmalarıdır."
"HİÇBİR İNSANIMIZIN HAYATI RİSKE ATILMAMALIDIR"
MHP'nin Grup Toplantısı'na katılan Bahçeli'nin konuşmasından satır başları şöyle:
"65 günlük aradan sonra TBMM 1 Ekim'den itibaren yeni yasama yılına başlamıştır. Gazi Meclisimizin yeni yasama yılının milletimize, ülkemize ve demokrasimize hayırlı olmasını diliyorum.
İnsanlık çok tehlikeli bir musibetin tahribatı altındadır. Bu musubet insandan insana bulaşan virüstür. Koronavirüs salgını, hayatın akışkanlığını bozmakla birlikte, siyasetten ekonomiye, sanattan spora pek çok alanda olumsuz tesirlerini göstermektedir.
Bugüne kadar hiç tecrübe edilmeyen ağır bir yük insanlığın omuzlarındadır. Vahim hastalığın nerede ve ne zaman bir bedene tutunacağı belirsizliği devam etmektedir. Bize düşen telaşa kapılmamaktır. Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulumuzun tavsiye ettiği kurallara riayet etmektir.
Hiçbir insanımızın hayatı riske atılmamalıdır. Dünya tarifi ve tanımı muhtevalı bir şekilde yapılamamış bir seyrüseferin içindedir. Ne getirip ne götüreceğini ön görmek mümkün değildir.
Türkiye bu badireyi en az hasarla, en az kayıpla atlatacaktır. Bugüne kadar yapılanlar, bundan sonrası için güven vermektedir.
ERMENİSTAN'IN AZERBAYCAN'A SALDIRILARI
İnsan sevgisi Allah'ın bir lütfudur.
İnsanımızın canına, insanımızın haysiyetine kasteden, nefret saçan, milletimizin gelecek özlemlerine takoz koyan kim varsa bizimle karşı karşıya gelmesi mukadderdir.
Azerbaycan Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti devlet tanımı itibariyle ayrı olabilir, coğrafyalarımız farklı da olabilir.
Biz Türk milliyetiyiz. Ankara ile Bakü, Turan ülküsünün iki çağlayanıdır. Acımız, amacımız, adımız, sancağımız birdir. Karabağ'da akan gözyaşı bizim gözpınarlarımızdan süzülen kahırdır.
Soydaşlarımızın derdi derdimiz, zaferi zaferimizdir. Terör devleti olan Ermenistan yalnızca Azerbaycan'a değil, Türkiye'ye de saldırmıştır.
Biz iki devlet olsak da aynı bayrak altında toplanır, ne kadar zalim varsa hepsine karşı aynı sipere gireriz. Ermenistan, katil bir devlettir. Türk devletini düşman olarak bellemiştir.
Erivan yönetimi maşadır, emperyalizmin yılan başlı kuklasıdır.
Minsk Grubu, Dağlık Karabağ'ın durumunu çözümsüzlüğe havale etmiştir. Bu oluşum yıllardır mesafe alamamıştır. Artık bıçak kemiğe dayanmıştır.
Ermensitan'ın yaptığı saldırıların bir yenisi vuku bulmuştur. Paşinyan isimli Soros uşağı kışkırtılıyor. Siyasi rekabete müdahil olan dış güçler, Ermenistan'ı cinayet devriyesine çıkarmıştır.
"ERMENİSTAN YA ÇEKİLECEKTİR, YA EZİLECEKTİR"
Çaresiz kalıp paçası tutuşan Ermenistan'ın Gence'ye saldırması, masumları hedef alması insanlık suçudur, şerefsizliktir. Cephe hattına 60 km uzaklıktaki Gence kentine atılan füzeler çocukların da olduğu soydaşlarımızı şehit etmiştir.
Bir haftada 30'a yakın sivili katletmiştir. Çocukları öldüren bunlardır. Hocalı'da 613 soydaşımızın kanını akıtan, bu canavarlardır. Ermenistan'ın kime mesaj verdiği, kime kılıç salladığı bellidir.
Azerbaycan'ın bundan sonra işgal edilen toprakların azatlığı temin edilmeden durması mümkün değildir. Dağlık Karabağ'daki Cebrail kentinin işgalden kurtarılması muzaffer günlerin habercisidir.
Dağlık Karabağ'ın Azerbaycan'a geçmesi için duacıyz. Nahçivan'ın Azerbaycan'a katılması ön koşulsuz zorunluluktur. Nahçivan'ın kaderi Bakü'dür. Aksi takdirde Ermeni çeteleri buraya da üşüşecektir.
Ermenistan'ın silahlı çeteleri ya Dağlık Karabağ'dan çekilecektir, ya ezilecektir.
"BU CHP'YE NE OLUYOR?"
Ermenileri koruyan, icazetli ve ipotekli Minsk Grubu iflas etmiştir. Çatışma bölgelerinde bozgun yaşayan Ermenistan, İran sınırından sokulan PKK/YPG'li teröristleri de yanına alarak mazlumlara ölüm yağdırmaktadır.
Bunun bedeli, terör devleti Ermenistan'a ödettirilecektir. Çözümün tek yolu Ermenistan'ın işgal ettiği topraklardan çekilmesidir. BM Güvenlik Konseyi başta olmak üzere ülkelerin yaptıkları ateşkes çağrıları boşunadır.
Macron'un Suriye'den 300 cihatçının getirilmesi şizofrenik bir yalandır. NATO'yu göreve davet ederek, Türkiye'den izahat istemesi küstahlıktır. Türk milletinin hiç kimseye ihtiyacı yoktur.
Peki, bu CHP'ye ne oluyor? Kimler bu CHP'nin bu tarlasını sürüyor? Türkiye'nin Azerbaycan'a silah yardımı yaptığını söyleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı'na ne diyelim?
Ermenistan hangi iftiraları atıyorsa bunlar dile getiriyor. Bir kez olsun kalbiniz milletle çarpsın."