Haber: Referans Medya
Uygur Hareketi Kurucusu ve İcra Kurulu Direktörü Rushan Abbas, uluslararası kamuoyunun bu hareketsizliğine anlam verilemediğini belirterek, “Bugün 500 binden fazla Uygur evladı anne ve babalarından koparılarak, komünist partinin yetimhanelerine gönderildi. Medeni hiçbir toplumda kabul edilemeyecek bu durum görmezden geliniyor” diyerek tepki gösterdi.
Uygur halkının maruz kaldığı soykırımı durdurmak için mücadele eden aktivistlerden Rushan Abbas, “Anne ve babaları toplama kamplarında veya fabrikalarda zorla köle olarak çalıştırılan Uygur çocuklar, Çin Komünist Partisi’nin yetimhanelerinde beyinleri yıkanıyor. Birçoğu hem aç bırakılıyor hem de dövülüyor. Uygur aileler bugün dayanılmaz şartlar altında yaşıyor. Onlar soykırım ile karşı karşıya.” Diyerek uluslararası kamuoyuna sesleniyor.
Dünyanın gözleri önünde akla hayale gelmeyecek bir zulmün işlendiğini belirten Abbas, “Uluslararası toplumun sessizliği ve bunu onaylar şeklindeki duruşu hastalıklı bir yaklaşım” diyor. Başta Birleşmiş Milletler olmak üzere batı dünyasının önde gelen isimlerinin, sinema sanatçılarının özellikle de çocuk hakları savunucularına seslenen Abbas, “Bu kesimlerin ve ana akım medya kuruluşları kendi değerlerini ve vicdanlarını Çin’in kanlı parası karşılığında satıyor” ifadelerini kullanıyor.
Kalbi olan herkes bu çığlığı duysun!
Uygur çocukların hem bedensel hem de zihinsel olarak maruz kaldıkları şiddetin ve tahribatın artık onarılamaz hale geldiğine dikkat çeken Rushan Abbas, “Uluslararası kamuoyu daha önce ‘bir daha asla’ diye yemin etmişti ancak hatalarından ders alınmadı ve yeni dünyanın şeytani devleti Çin bütün toplumları tehdit etti” şeklinde konuşuyor.
“Kalbi olan herkes bu çığlığı duysun” diyerek dünya kamuoyunu harekete geçmeye çağıran Abbas, “Çin’in bir toplumun en kırılgan ve en çok korunması gereken kesimi olan çocuklara bu zulmü yapmasına asla izin verilmemelidir. Çocuklara bunları yapan bir yönetim her türlü zulmü işleyebilir” diyor.