Götürüldüğü kamptan 8 ay önce çıkarak kaçmayı başaran Uygur Türkleri'nden Tursunai Zainawuddin, zorla kapatıldıkları kampın Nazi tipi işkence merkezlerinden farkı olmadığını anlattı.
Tursunai Zainaviddin'in yaşadığı dehşeti haberlestiren Türkmen Press haber sitesi, Uygur kadının Kazak vatandaşı olan kocasının özel çabaları ile Çin'den çıkabildiğini yazdı.
Yaşadıklarını anlatması durumunda tüm yakınlarını öldürmekle tehdit ettiler
Uygur asıllı Tursunai Zainaviddin'in eşi Kazakistan makamlarına uzun süre başvuru ve itirazlarda bulunarak eşi ile birlikte Kazakistan'a gelme talebini iletti. Bu çabalar sonucu Çin makamları, 2019 yılı ekim ayında Doğu Türkistan’dan yaşadıklarını anlatmamak kaydıyla şartlı tahliye edilip Kazakistan'a gitmelerine izin verdi.
Daha fazla susamazdım
Tursunai Zainaviddin, serbest bırakılmamın üzerinden geçen 8 ayda Çin'in Doğu Türkistan'daki soykırım politikalarını artırarak devam ettirdiğini gördüm. Bu durum bende psikolojik baskı ve vicdani sorumluluk hissi oluşturdu. Hem bir Müslüman, hem de bir Doğu Türkistanlı olma sorumluluğunu yerine getirmek için Çin’e rağmen gerçekleri kamuoyuna anlatmaya karar verdim" dedi.
Zulmün her türlüsü uygulanıyor
Tursunai Zainaviddin şahit olduğu işkence ve ihlalleri şu cümlelerle anlattı:
Doğu Türkistan halkı üzerinde tam bir soykırım yürütülüyor. kamplarda ki birçok kadına tecavüz edildiğini, ve birçok genç , seçkin insanların vede akademisyenlerin öldürüldüğünü gözlerimle gördüm. Toplama kampında bizzat kendim, çok sayıda kadın ve kız çocuğunu cinsel istismara uğradığını yaşayarak gördüm. Bu süreçte acımasızca yapılan işkenceler sonucu akli dengesini yitirenler oldu.
Bölgede anlatılanların çok ötesinde zulüm var. Tüm Doğu Türkistan halkı yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.