Beşşar Esed ve Rami Mahluf savaşının arka planı

Beşşar Esed'in kuzeni Suriyeli iş adamı Rami Mahluf, yetkili makamların Suriye’deki şirketlerine karşı harekete geçmesinin ardından Facebook sayfasında ‘adaletsizliğin artık had safhada olduğunu’ ima ettiği yeni bir yayın ile ortaya çıktı.

Beşşar Esed'in kuzeni Suriyeli iş adamı Rami Mahluf, yetkili makamların Suriye’deki şirketlerine karşı harekete geçmesinin ardından Facebook sayfasında ‘adaletsizliğin artık had safhada olduğunu’ ima ettiği yeni bir yayın ile ortaya çıktı. Öte yandan Mahluf’un GSM şirketine rakip şirketin üst düzey yetkilileri istifa ettiler.

Onlarca yıldır Suriye rejiminin ana sponsorluğunu yapan Mahluf’un imparatorluğu sarsılıyor. Gözlemcilere ve uzmanlara göre 9 yıllık savaşın ardından yetkisini tamamen geri kazanmak ve ekonomisini canlandırmak için savaşan Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed ile olan sallantıdaki ilişkisi, ailevi, siyasi ve mali çıkarların çakıştığı bir davada ortaya çıktı.

Mahluf, yıllarca gözlerden uzak kaldıktan sonra Facebook sayfasında yayınladığı mesajlar ve videolarla sessizliğini bozdu. Bu yayınlar, kuzeni Beşşar Esed ile arasındaki gerilimi ortaya çıkarırken analistlere göre bu durumun Mahluf için ciddi sonuçları olacak. 51 yaşındaki Mahluf, rejimin ekonomik dayanaklarından biri olarak görülüyordu. ABD ve Avrupa Birliği (AB), rejimle olan ilişkisi nedeniyle kendisine ciddi yaptırımlar uyguluyordu.

Mahluf’un içinde bulunduğu kriz, 2019 yazında Suriyeli yetkililerin, başında bulunduğu ve savaş yıllarında eylemlerinin ‘insan yönünü’ oluşturan ‘El-Bustan Vakfı’na el koymasıyla başladı. Vakfa el konulmasının ardından ona bağlı silahlı gruplar da dağıldı.

Suriye hükümeti Aralık ayında 2011 yılından bu yana, savaş süresince vergi kaçakçılığı ve yasadışı kar elde etmekle suçlanan Mahluf, karısı ve ortakları da dahil olmak üzere bir dizi iş adamının taşınır ve taşınmaz mal varlıklarına el koymak için bir dizi karar yayınladı. Esed, geçtiğimiz Ekim ayında ‘boşa harcanan tüm devlet mallarının’ geri alınacağını vurguladı.

Suriye uzmanı Fabrice Balanche konuya ilişkin değerlendirmesinde “Suriye'de her zaman yolsuzlukla mücadele kampanyalarının olduğu unutulmamalıdır. Ama bu kampanyalar işe yaramaz ve amacı sadece öne çıkan kafaları düşürmektir” ifadelerini kullandı.

Mahluf ile Suriye Devlet Başkanı arasında çocukluk yıllarına dayanan bir dostluk var. Esed, 2000 yılında babası Hafız Esed'in yerine gelerek devlet başkanlığı görevini üstlendi. Mahluf, Beşşar Esed tarafından desteklenen ekonomik açıklık politikasının en önemli sütunlarından biriydi.

Mahluf, telekomünikasyon, elektrik ve gayrimenkul alanlarında şirketlerin yer aldığı büyük bir ekonomik imparatorluğun başı. Suriye'deki GSM pazarının yaklaşık yüzde 70'ine sahip olan Sryiatel grubunu yönetiyor. Ayrıca, başta Şam Holding, Ramak Yatırım Grubu ve Ramak Kalkınma ve İnsani Projeler Grubu olmak üzere birçok şirketin hisselerinin büyük bir bölümünü elinde bulunduruyor.

Ekonomi alanında yayın yapan Syria Report dergisi Yazı İşleri Müdürü Cihad Yazici yaptığı değerlendirmede, “Mahluf, aralarında Suriye’nin en büyük özel sektör şirketini yani Syriatel'i tamamen kontrolü altına aldı. Kimsenin onun onayından geçmeden çalışamayacağı birçok sektör vardı” şeklinde konuştu. Mahluf’un serveti tahmin edilemiyor, fakat Yazici'ye göre serveti elbette ‘milyarlarca doları’ buluyor. Savaş yıllarında Mahluf çok nadir olarak kamuoyu önüne çıktı. Son olarak Mayıs 2011'de savaşın en önemli günlerinde New York Times’a bir röportaj vermişti. Mahluf röportajda, “Bu imkansız ve kimse ne olacağını garanti edemez, ama eğer Allah izin vermezse rejime hiçbir şey olmaz” ifadelerini kullandı.

Suriyeliler Mayıs 2011’de reform çağrısı yapan, rejimin düşmesini isteyen sloganlar atarken Mahluf da bu sloganlardan payını aldı. Ülkenin güneydeki Dera’da protestocular, “Defol, defol, Mahluf defol” ve “Açıkça söyleyelim; Mahluf ailesi bizi soydu” şeklinde sloganlar attılar.

Fabrice Balanche, Mahluf’un savaş yıllarında işlerini büyütmeye devam ettiğini ve gölge şirketleri sayesinde Suriye'ye kargo gemilerini yanaştırmak için uluslararası yaptırımları atlatmayı başaran az sayıdaki kişiden biri olduğunu söyledi.

Syria Report dergisi Yazı İşleri Müdürü Yazici ise, Mahluf'un bugün kamuoyu önüne çıkmasının, kendisine yönelik baskının arttığı hissinin bir sonucu olduğunu düşünüyor. Mahluf’un aile içi anlaşmazlığı açığa çıkarmadan önce çok direnmeye çalıştığına dikkati çeken Yazici, fakat bunun ‘onun için ciddi sonuçları olacağını’ da vurguladı.

Şam'da olduğuna inanılan Mahluf, Nisan ayında Facebook'ta yeni bir hesap açtı. Ardından bu ay kendisini ‘güvenlik bürokrasisinin’ kurbanı olarak gösterdiği iki video yayınlayarak birtakım açıklamalarda bulundu. Suriye hükümetinin, hazineye ödenmesi gereken vergilerin bir parçası olarak yaklaşık 180 milyon dolar ödemesini istemesinin ardından Mahluf ‘emniyet valfi’ olarak nitelediği videoda Esed’den GSM şirketinin batmaktan kurtulması için müdahale etmesi çağrısında bulundu.

Yayınladığı ikinci videoda, güvenlik güçlerini şirketlerinden feragat etmeye zorlamak amacıyla çalışanlarını tutuklamakla suçlayan Mahluf, “Şirketlerim, savaş sırasında güvenlik güçlerinin en büyük finansörü ve destekçisiydi. Bu kimin aklına gelirdi ki?” şeklinde konuştu.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) güvenlik güçlerinin onlarca Syriatel çalışanını tutukladığını doğruladı. Beyrut'ta dosyanın takipçisi olan bir Arap diplomat Fransız Haber Ajansı’na (AFP) yaptığı açıklamada, “Suriye hükümeti çok sayıda iş adamını gözaltına aldı. Fakat Mahluf, ülkeden para çıkarmaya çalıştığına dair haberlerin ortasında, kendisinden istenen miktarı ödemeyi reddetmiş gibi görünüyor” şeklinde konuştu.

Mahluf meselesinin arkasında iki ana faktöre işaret ediliyor, birincisi ‘çok büyümesi’, ikincisi, ‘ekonomik kriz sonucu oluşan acil fon ihtiyacı’dır.

Suriye ekonomisi savaştan tükenmiş durumda ve para birimi lira yaz aylarında dolar karşısında rekor bir düşüş kaydetti. Bugün Suriye’de bir doların değeri bin 200 lirayı aşmış durumda. Bununla birlikte hükümet güçlerinin kontrol ettiği bölgelerde akut bir akaryakıt krizi yaşanıyor. Dünya Gıda Programı’na (WFP) göre ülkede temel gıda fiyatları sadece 2019'da yüzde 107 arttı.

Basında yer alan haberlerde, rejim ile Mahluf arasındaki çatışmada Esed'in eşi Esma'nın rolünden de bahsedildi. Yazici konuyla ilgili olarak, “Gerçekte ne olduğunu bilmek çok zor. Esed ailesinin uzun zamandır ana müttefiki olan Mahluf ailesinin ülkeden uzaklaştırılmasıyla rolü gittikçe artan Esma, geleceğini ve oğlunu güvence altına almak istiyor olabilir” yorumunda bulundu.

Öte yandan Rami Mahluf'un davası, Suriye'de siyaset ile ailenin karşı karşıya geldiği ilk olay değil. Fabrice Balanche, “Tabii ki rejimi oluşturan omurgada bir sorun söz konusu. Esed, babasının 1984'te ülkesini terk etmeye zorladığı kardeşi Rıfat’a yaptığı gibi bir akrabasını kovuyor” şeklinde konuştu.

Meselenin ‘Suriye’nin en zengini ve Beşşar Esed’in kuzeni’ ile ilgili olduğuna dikkati çeken Balanche, “Rami’nin durumunda, ancak Esed onun kanatlarını kırabilir. Sonuçta akrabası” dedi.

Balanche, Mahluf'un kendisini ‘dokunulmaz ve vazgeçilmez’ hissettiği, fakat bu tür bir otoriter rejimde, zaman zaman kimsenin vazgeçilmez olmadığını hatırlaması gerektiğinin altını çizdi.

ABD-Meksika sınırında 1 milyon göçmen yakalandı
İsrail güçleri Şam Kapısı'nın olduğu alanı kapattı
ABD'li Yahudiler İsrail için ırkçı dedi
Fransa'da en az 114 bin kişi aşı zorunluluğuna karşı gösteri düzenledi
Mescid-i Aksa'ya baskın planları, Arap ve Müslümanların duygularını provoke ediyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Sele maruz kalan alanlar afet bölgesi ilan edilecek
İran'da susuzluk protestolarına müdahale: Ölü ve yaralılar var
Afganlar arası görüşmeler Katar'da yeniden başladı
Türkiye sınırı hattında kazdıkları ortaya çıktı
Avrupa'nın başörtüsü kararına Türkiye'den sert tepki