Sosyal medyada bu sözleriyle gündem olan Başer, hükümetin uygulamalarını da eleştirdi.
TV100'de bir programa katılan Prof. Dr. Bengi Başer, ilginç ifadelerle hükümeti eleştirirken aşı olmayan vatandaşların insani haklarını hedef almaya yönelik tepki çeken ifadelerde bulundu.
Hükümetin uygulamasını eleştirdi
Yerli aşıyla ilgili faz 3 çalışmalarında plasebo yerine Sinovac aşısının kullanılmasına yönelik bir karar alan hükümeti eleştiren Başer, "Yaparsınız bir aşı, bir bölüm de plasebo olur. İlk defa böyle bir yol denenecek. Bir başka aşıyla karşılaştırmak çok doğru bir yöntem gibi gelmiyor. Bilim dünyasında bu çok mantıklı değil. Bu ne kadar doğru olacak, soru işaretlerimiz var." diye konuştu.
"Aşı olmayanların eğitim hakkı engeli" çağrısı
Aşı olmayan vatandaşlara yönelik dünyada da yasaklar getirildiğini ifade eden Başer, "Bakın eğitimli/eğitimsiz, mavi yakalı/beyaz yakalı ne derseniz deyin, her kesimde garip bir aşı karşıtlığı türedi. Yok böyle bir şey. Belki şu yapılabilir; Mesela bugün için ABD'de bazı üniversiteler şunu koydu, "Kesinlikle kardeşim, ben üniversite öğrencilerine, hocalara, çalışan herkese 1 Ağustos'a kadar aşıyı zorunlu tutuyorum. Yaptıysan girersin, bu okulun sınırlarına. Yoksa giremezsin." Bu yavaş yavaş her yere yayılacak. Yani yaptırımlar olmalı bir kere. Bazen insanlar sadece anlatmakla anlamıyor, bazen yaptırımlar da işe yarıyor. Bunları birlikte kullanarak biz bu işin önüne geçmeliyiz. Çünkü başka türlü geçemeyeceğiz." ifadelerini kullandı.
Diğer taraftan Başer'in bu sözleri, sosyal medyada tepkiyle karşılandı.
Sinovac aşısını hedef aldı, MRNA aşısı istedi
MRNA aşılarına övgüler düzen Bengi Başer, inaktif aşılara karşı eleştirilerde bulunarak "Sağlıkçılar Sinovac aşısı oldu biliyorsunuz. 65 yaş üzerinde koruyuculuk ciddi azalıyor. 75 yaş üzerinde, DSÖ önerdiği yüzde 50'nin altında; yüzde 48... 80 yaşını geçince yüzde 28... Yani bu yaş gruplarında korumadığını söyleyebileceğimiz düzeyde." ifadelerinde bulundu ve sağlıkçılar gibi hassas gruplara Biontech aşısı vurulmasını istedi.
'Test sayıları düşük olduğu için vaka sayısı düşük'müş
Vaka sayılarının daha fazla olduğunu iddia ederek bakanlığın yayınladığı rakamların doğru olmadığını öne süren Başer, "Hep tereddüt ettiğimiz bir şey var. Bizim test sayılarımız düşük aslında. Olması gerekenlerin çok gerisinde. Çünkü biz hastanelere başvuranları test yapıyoruz. Yani temaslıya bile yapmıyoruz. Biz hastaları bir yerde saptırıyoruz. İngiltere ve Almanya onca aşılamaya rağmen 1-1,5 milyon günlük testler yapıyorlar, vaka buluyorlar. Biz testleri arttırsak muhtemelen bu vakaların daha yükseleceğini söylememiz mümkün olacaktır." dedi.
"Özel araç ile gidemezsin, ama toplu taşıma ile gidersin"
Kısıtlamaları eleştiren Başer, hükümetin kısıtlama politikasını da eleştirdi. Pazar günü uygulanan kısıtlamanın "anlamsız" olduğunu söyleyen Başer, özel araçla seyahatin yasaklandığını iddia ederek "Aslında bizim en önemli almamız gereken tedbir, şehirlerarası ulaşımı kapatmaktı. Hatta biz şunu yaptık; 'Sen özel araban ile gidemezsin ama toplu taşımayla, otobüsle gidersin.' Aslında tam tersi olabilmeliydi. Vardır bir çalışmaları, bilerek yapıyorlar ama pek mantıklı gelmiyor bana" diye konuştu.
Maskeyle ilgili ilginç ifadelerde bulundu
Başer, "Maskeli veya maskesiz olmanın hiç bir farkı olmadığı"na yönelik ilginç bir araştırmayı da paylaştı.