• BIST 9262.06
  • Altın 2940.718
  • Dolar 34.4659
  • Euro 36.3751
  • İstanbul 14 °C
  • Ankara 17 °C

Rusya’nın hedefi yeniden Afganistan’a dönmek

Rusya’nın hedefi yeniden Afganistan’a dönmek
“Rusya hem Hazar havzasında güç sahibi olmayı hem de İran, Pakistan ve Çin dâhil birçok ülke ile etkin koridorları kontrol etmeyi istiyor. Bir diğer motivasyonu da Afganistan’daki eşsiz yer altı zenginliğini elde etmek”

Türkiye’nin Kabil Havaalanı’nda kalmasına dönük en sert tepki Rusya’dan geldi. Afganistan’ı 1979 yılında resmen işgal eden Rusya (SSCB) 10 yıl kaldığı ülkede 1,5 milyondan fazla insanı katletti. Gazetemize konuşan eski Afganistan Türk Görev Gücü Komutanı Kurmay Albay Haydar Ateş, Rusya’nın ABD sonrası yeniden Afganistan’a dönüş planı yaptığını söyledi. ‘Ruslar Afganistan’ın trilyonlarca dolarlık kaynağını yağmaladı ve tüm hafızasını sildi’ diyen Ateş “Putin yönetimi bir yandan Asya’nın kapısını yeniden ele geçirmek istiyor. Diğer yandan hem Hazar havzasında güç sahibi olmayı hem de İran, Pakistan ve Çin dâhil birçok ülke ile etkin koridorları kontrol etmek istiyor. Rusların bir diğer motivasyonu da Afganistan’daki eşsiz yer altı zenginliğini elde etmek” şeklinde konuştu.

AJANDALARI HAZIR
Moskova’nın Türk Cumhuriyetleri üzerinde kurduğu nüfuzu Kabil’e taşıma projesinin yeni olmadığını özellikle vurgulayan eski Kurmay Yarbay Haydar Ateş şunları söyledi: Rusya, 10 yıl Afganistan’da kaldı. Afgan halkına ait trilyonlarca dolarlık zenginliği yağmaladılar. ABD’nin çekilmesi sonrası yeniden Afganistan’a dönmekle ilgili ajandaları var. Putin, özellikle Kabil Havalimanı’nın kendi kontrollerinde olmasını istiyor. Çünkü Türkiye’nin terk etmesi durumunda Afganistan’ın mevcut sistemi iletecek bilgi ve teknoloji altyapısı yok. Rusya bu aşamada doğrudan devreye girecek ve kontrolü ele alacak. Bunun planını yapmışlar.

EN BÜYÜK PAYI İSTİYOR
Rusya’nın iştahını kabartan en önemli projelerden biri Türkmen doğalgazının Hint Okyanusu’na indirilmesi ile ilgili uluslararası bir proje hazırlanıyor. UNOCOL isimli bu uluslararası projeye göre Türkmen doğalgazı, döşenen boru hattı ile Afganistan’ın batısından geçirilerek okyanusa taşınacak. Rusya’nın Afganistan’a yeniden dönme isteğinde bu olay önemli. Ayrıca Hazar havzası önümüzdeki süreçte çok daha önemli bir enerji koridoruna dönüşecek Ruslar bu olaydan da kârlı çıkmak istiyor ve Afganistan bu havzanın önemli bir bölümü. Diğer motivasyon unsurları arasında, ülkenin batısındaki dağlık bölgede 2 adet ayrı uranyum maden yataklarının varlığı. Kabil’in güneyinde yer alan Lovgar bölgesindeki dünyanın en zengin bakır madenleri. Penşir vadisinde çıkan elmas, zümrüt, yakut, yeşim ve benzeri değerli taş madenleri ve Mezarı Şerif bölgesindeki dev petrol ve doğalgaz yatakları sayılabilir.

HAVALİMANI ÜLKENİN KALBİ
Afganistan’da kara ve demir yolu ağının sıfır düzeyde olduğuna dikkat çeken emekli Kurmay Albay Haydar Ateş “Afganistan’ın demir yolu şebekesi yok. Yalnızca kuzey sınırındaki ülkelerle birkaç kilometrelik demir yolları hattı var. Öte yandan kara yolu bağlantısı ise yalnızca Hindukuş dağları üzerinden kurulan Pakistan bağlantısından ibaret. Bu yolu da büyük oranda biz inşa ettik. Bu nedenle Kabil Havalimanı Afganistan’ın kalbidir. O havaalanını 2002 yılında mayınlı, harabe halde devralıp yeniden hizmete sokan ülke de yine Türkiye’dir. Şahsen o süreçte bizatihi görev aldım ve benden önce de silah arkadaşım rahmetli Kazım Öndül bu konuda öncü isim oldu” dedi.

1924’TEN BERİ ORADAYIZ
Önce Rusya daha sonra ABD tarafından işgal edilen Afganistan’ın birçok açıdan stratejik önem arz ettiğini kaydeden Haydar Ateş sözlerini şöyle sürdürdü: Rusya ve ABD oraya işgal gücü olarak gitti. Biz devlet olarak 1924’ten beri oradayız. Onlar yokken biz oradaydık. Farkımız, biz dost ve kardeş olarak Afganistan’dayız diğerleri yağma ve katliam için oralara gitti. Şimdi Türkiye’nin Afganistan’da ne işi var? diyenler tamamen cehaletlerini ortaya koyuyor. Afganistan bizim için ata yurdumuz Asya ülkelerinin kapısıdır. Kırgızistan, Türkmenistan, Tacikistan, Özbekistan ve Doğu Türkistan ile sınırları olan Afganistan’da Türkiye’nin olmaması felaket demektir.

ÇEKİLMEK TARİHÎ HATA OLUR
O bölgeden çekilmek tarihî hata olur. Çünkü bizim için Türkiye’nin savunması bir taraftan Afgan topraklarında diğer yandan ise Kuzey Afrika’dan, Balkanlarda Alp Dağlarından ve Basra Körfezi’nden başlar. Biz orada doktor, hemşire yetiştirdik. TİKA birçok proje ile Afganistan tarihine, kültürüne çok büyük eserler kazandırdı. Diğer yandan asker ve polislerini eğitip ülkenin millî kalkınmasına destek verdik. Şimdi tüm bu kazanımlar sıfırlayıp Afgan halkı nezdinde kazandığımız itibarı, güveni kaybedemeyiz. Haydar Ateş, ayrıca önce Rusya’nın bölgede 15 binden fazla asker kaybettiğini daha sonra da ABD’nin 3 bin askerinin öldürüldüğünü söyledi. Ateş “100 yıllık süreçte Türkiye’nin hiçbir kayıp vermeden bölgede etkin güç olarak varlığını sürdürmesi aslında her şeyi yeterince açıklıyor. Orada hâlen 1.500’ü aşkın askerimiz var ve esas korkulan unsur oradaki güven veren misyonumuz’’ dedi.

Türkiye Gazetesi

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2019 Referans Medya | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0543 861 19 89