15 Mart 2019'da Yeni Zelanda’nın Christchurch kentindeki iki camiye düzenlenen ve 51 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısında ilk kez bu hafta katliamın kurbanlarından hayatta kalanlar ve aile üyeleri, Yeni Zelanda'nın en karanlık günüyle ilgili hikayelerini anlatarak hayatlarını mahveden teröristle yüzleşti.

29 yaşındaki terörist Brenton Tarrant başlangıçta suçsuz olduğunu iddia etti ancak daha sonra 51 kişiyi öldürdüğünü ve 40 kişiyi aşkın kimseyi de yaraladığı terör eylemini gerçekleştirdiğini kabul etti.

Abdel Halim, Christchurch Yüksek Mahkemesi önünde konuşan ve saldırıda hayatta kalan kişiden sadece biri.

Üç gün boyunca mahkeme, dünya gündemine oturan ve 51 kişinin hayatını kaybettiği katliamdan en çok etkilenenlerin ifadelerini aldı.

Camii’de imam olan Abdulhalim, saldırı sırasında camideki herkesin korktuğunu ve yaşananların bir rüya olduğunu düşündüğünü söyledi.

2011 yılında Müslüman olan ve saldırıda ölen Armstrong’un kızı Angela, mahkemede saldırganla yüzleşerek, kendisinden annesinin gücünü ve sevgisini çaldığını söyledi.

Muhammed Faruk’da bebeğini göremeyen kurbanlardan biri. Eşi Sanida Neha, saldırı sırasında Bangladeş'teydi ve Faruk ile birlikte Yeni Zelanda'ya taşınabilmek için göçmenlik belgelerini bekliyordu. Sadece 15 ay önce evlenmişlerdi ve Faruk öldürüldüğünde ilk çocuklarını bekliyorlardı.

2019 yılının kendileri için iyi başladığını ancak saldırı kurbanlarının listesinde eşinin adını görmesiyle büyük şok yaşadığını söyleyen kadın, şimdi babasını kaybetmiş bir çocuğunun olduğunu ifade etti.

Öte yandan mahkeme, Tarrant’ın Linwood İslam Merkezi’nde düzenlemek istediği saldırıyı engelleyen Abdulaziz Vahabzade’yi dinledi.

Vahabzade mahkemede, Tarrant’ın kendisinden kaçarken gözlerindeki korkuyu gördüğünü söyledi.

Yargıç Cameron Mander ise ifadesini verdikten sonra mahkeme salonunu terk etmeye hazırlanan Vahabzade’ye olaya dair görüntüleri izlediğini söyleyerek, “Videoyu gördüm, cesaretinizi itiraf etmek istiyorum” dedi. Yargıcın bu sözleri duruşmaya katılanlar tarafından alkışlandı.

Şarku’l Avsat