"Yeni yasa ile STK'lara yargısız infaz yolu açılmış olacak"
BM’ye uyum kapsamında hazırlanan yasa teklifine, derneklere kayyum atanmasının önünü açan hükümlerin de eklenmesi STKlar tarafından tepki ile karşılandı.
23 Aralık 2020 Çarşamba 10:44
Referans Medya
Çıkarılan yasa ile sivil toplum örgütlerinin özgürlüğünün kısıtlanacağı, bu alanda faaliyet yürüten kuruluşların işlevsizleştirileceği, yaptırımların artacağını ve basit soruşturmayla kayyum yolunun açılacağı belirtiliyor.
Türkiye'de yapılan düzenlemeye yönelik itirazlar ve karşı açıklamalar da artarak devam ediyor. Yaşanacak mağduriyete dikkat çeken STK'ların ortak açıklamaları devam ediyor.
Görüş alınmadı
Yeni sürecin ifade özgürlüğünü zedeleyeceği, yardım toplama faaliyetlerinin kısıtlanacağı ve İçişleri Bakanlığı vesayetinin güçleneceği ortak kanaat. STK temsilcileri, yürütülen hazırlık safhasında kamu yararına faaliyet yürüten kuruluşlarla temas kurulmadı ve görüş alınmadığını belirtiyor. Teklifin mevcut haliyle yasalaşması durumunda ise dernek ve kulüplerin tek imzayla kapatılma riskine dikkat çekiyor.
Çıkarılacak yasa ile ilgili 5 kurum tarafından yapılan yazılı açıklamada, STK'ların kolayca suçlanıp ve kayyum atanma tehlikesine dikkat çekilerek şu ifadeler kullanıldı:
Mazlumların can damarına dokunmayın:
Kitle imha silahlarının yayılması ile terörizmin finansmanının önlenmesi başlığıyla hazırlanıp Meclis Adalet Komisyonundan geçen madde bu hafta Genel Kurul’a gelecek.
Şayet bu yasa TBMM'den geçerse Sivil Toplum Kuruluşları için yargısız infaz yolu açılmış olacak.
Bu yasa tasarısı ile Sivil Toplum Kuruluşlarının suçlu gösterilmesinin, yeni suçlar ve cezaların oluşturulmasındaki keyfiliğin ve emperyalist güçler tarafından terörist ilan edilmenin önü açılacaktır.
Zaten olması gerektiği gibi bir denetim içerisinde olan STK lar için daha sıkı denetim içeren ve idarenin yetkisiyle el koyma, faaliyet durdurma, faaliyetten alıkoyma, kayyum atanması gibi hususların kolaylaştırılması mümkün hale gelecektir.
Eğer bu yasa çıkarsa, Ülkemiz üzerinde yıllardır çeşitli senaryoların uygulanması çabalarına birisi daha eklenmiş olacaktır ve bu yasa ile en çok yardım organizasyonu içerisinde olan Türkiye'nin geleceği hedef alınmaktadır.
Şayet bu yasa çıkacak olursa sadece Dernek Kuruluşları ve Yardım Dernekleri akamete uğramayacak, Türkiye ve Dünyadaki mazlum insanlara ulaşan yardımlar zayıflamış hatta önü kesilmiş olacaktır. Dolayısıyla çıkarılmaya çalışılan bu ‘yasanın’ tehlikeli ve riskli olduğunu ifade etmekteyiz.
Aşağıda imzası bulunan sivil toplum kuruluşları olarak toplumun ve mazlumların can damarlarını kesecek bu yanlışa itiraz ediyor ve bu yanlıştan vazgeçilmesini istiyoruz.