TSK’nın değişen sınır ötesi konsepti: “Vur dön” yerine “vur kal"
Haftanin’i hedef alan operasyonu değerlendiren uzmanlardan Işık, TSK’nın iki yıldır "teröristleri" sınır ötesinde imha konseptini benimsediğini söylerken, Ağar ise TSK’nın 15 Temmuz’dan sonra girdiği yerlerden çekilmediğini öne sürdü
18 Haziran 2020 Perşembe 09:53
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), 1980'li yıllardan beri Kuzey Irak’taki PKK hedeflerine yönelik pek çok sınır ötesi harekat düzenledi.
Geçmişte daha çok mevcut kampların imha edilip, devamında dönülerek sınır hattının güçlendirilmesi üzerinde duruluyordu.
Kuzey Irak'ta belli bölgelerde kalıcı üsler kurulsa bile sınır hattında olan örgütün önemli üslenme alanları Hakurk, Haftanin, Zap'ta zorlu coğrafi koşulların da etkisiyle kalıcı üsler kurulmadı.
Son iki yıldır bu politikada değişikliğe gidildiği görülüyor.
2019 yılında başlayan “Pençe” adı verilen operasyonlar serisi ile örgütün önemli üslenme bölgeleri olan Hakurk-Bradost bölgesinde kalıcı üsler oluşturuldu.
TSK, Hakurk’tan sonra Haftanin’e yerleşmeye çalışıyor
Başlatılan son Pençe-Kaplan operasyonu ile bu sefer ki hedefin Türkiye’nin Uludere kırsalının karşısında yer alan Haftanin bölgesinde tıpkı Hakurk'ta olduğu gibi kalıcı üsler kurulmasının olduğu iddia edildi.
Bölgenin önemini ve TSK’nın sınır ötesi operasyonlarındaki stratejisini uzmanlara sorduk.
“İki yıldır sınırlarımıza girmeden imha konsepti uygulanıyor”
Stratejik Düşünce Enstitüsü Güvenlik ve Savunma Politikaları Koordinatörü Emekli Albay Mithat Işık, Haftanin’in Türkiye sınırına en yakın örgüt üslerinin bulunduğu yer olduğunu kaydederek, “Ben de bu bölgeye birkaç operasyon yapmıştım. Son operasyonun amacı terör örgütü unsurlarını sınırlarımıza girmeden imha etmek. İki yıldır bu konsept uygulanıyor” dedi.
Son derece kayalık ve doğal mağaralar var
Haftanin’in son derece kayalık ve doğal mağaralara sahip olmasından dolayı örgüt açısından önemli bir alan olduğunu kaydeden Işık, TSK’nın geçen yıl Haftanin’e kalıcı yerleşme için bir deneme yaptığını kaydederek, son operasyonla sürecin tamamlanmaya, en azından Kasım’a kadar alanın tutulmaya çalışılacağını iddia etti.
"Kalıcı olmak için Peşmergeyle işbirliği şart"
Işık, örgütün normal şartlarda Haftanin’de 20 civarında sabit militan tuttuğunu ancak farklı bölgelerden gelerek Uludere üzerinden ülke içine sızılmasında önemli bir nokta olması nedeniyle örgüt açısından stratejik bir konumu olduğunu söyledi.
Işık, Haftanin’de kalıcı olmak için Peşmergeyle de işbirliği yapılmasının şart olduğunun altını çizdi.
“TSK, 15 Temmuz’dan sonra girdiği hiçbir yerden çıkmadı”
Independent Türkçe’nin sorularını yanıtlayan emekli asker ve stratejist Abdullah Ağar iseTSK’nın 15 Temmuz darbe sürecinden sonra konsept değişikliğine giderek girdiği hiçbir yerden çıkmadığını söyledi.
“Yeni üsler kurulacaktır”
Ağar, son operasyonla ile Haftanin’deki örgüt kamplarının kalıcı olarak kaldırılmasının amaçlandığını belirterek şöyle devam etti:
Pençe 1,2,3 ile kontrol altına alınan yerlerin bu operasyonla daha da genişletilmesi ve ileri taşınması amaçlanıyor. Yeni üsler kurulacaktır. TSK tehditi sınırda değil, sınırın çok ötesinde karşılayarak etkisiz hale getirmeye çalışıyor.
"Yeni konsept sayesinde ülke içindeki PKK'lı sayısı 400-500'e kadar düştü"
Ağar, yeni konsept sayesinde ülke içine sızmaların oldukça azaldığını ve Türkiye içerisinde kırsal alandaki PKK’lı sayısının 400-500’lere gerilemesinin bu sayede sağlandığını öne sürdü.
15 Temmuz’dan sonra TSK’nın gücünün bittiğini iddia edildiğini hatırlatan Ağar, TSK’nın Orta Akdeniz’den başlayıp İran sınırına kadar uzanan 2500 km’lik bir alan üzerine eş zamanlı operasyonlar icra ederek bu iddialara cevap verdiğini iddia etti.
Independentturkish