Aynı zamanda Fayiz es-Serrac başkanlığındaki Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) yandaşı milislere karşı başlatılan savaş, başkent Trablus’taki ve çevresindeki birkaç cephede yoğunlaştı.

Şehrin güneyindeki el-Hadba proje hattında LUO ve UMH güçleri arasında ağır toplarla şiddetli çatışmalara tanık olan başkent Trablus’ta 3 Mayıs sabah saatlerinde çatışmalar patlak verdi. Kaynaklar ve bölge sakinleri, ordunun şu an kapalı olan uluslararası havalimanı yolu üzerinde ilerleme kaydettiğini duyurdu.

Öte yandan Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, 3 Mayıs’ta İtalyan mevkidaşı Luigi Di Maio ile ‘Libya’daki son gelişmeleri, krize kapsamlı bir çözüm bulma yollarını, Libya halkının isteklerini yerine getirme, istikrar ve güvenliği sağlama, Libya vatandaşlarının ve genel olarak bölgenin güvenliği için tehdit oluşturan terör örgütlerini ortadan kaldırma’ meselelerini ele aldı.

Aynı şekilde LUO’daki Tarık bin Ziyad Taburu’na bağlı Kornet Tugayı, havalimanı yolundaki petrol tanklarının yakınındaki depoların bombalandığını gösteren video görüntüleri yayınladı. Serrac kuvvetleri sözcüsü de 3 Mayıs’ta düzenlediği bir basın toplantısında, el-Vatiyye üssündeki LUO mekanizmalarını ve takviyelerini hedef alan hava saldırısı başlattıklarını açıkladı. Askeri bir kaynak da saldırıda orduya bağlı 1 unsurun öldüğünü duyurdu.

UMH tarafından başlatılan Burkan el-Gadab (Öfke Volkanı) yönetimi, ağır topçuların başkent Trablus’un güneyinde bulunan Hale bin Avn üçgeninin batısındaki bir LUO mevziisini bombaladığını belirtti. Operasyondaki ölü ve yaralı sayısının net olarak bilinmediği aktarıldı. Aynı şekilde operasyon yönetimi, Ebu Kurayn yakınlarındaki LUO kuvvetlerinin hareketlerini takip etmek üzere gerçekleştirilen deniz devriyelerine ilişkin görüntüler yayınladı.

Öte yandan Libya Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih, LUO Komutanı Halife Hafter ile bir anlaşmazlık yaşandığı iddialarını ikinci defa yalanladı.

Salih, geçen cumartesi akşamı yayınladığı bir bildiride, “Bazı medya organlarında ve haber sitelerinde yer alan haberler temelsizdir. Meclis ve ordu genel komutanlığı olarak hepimiz, subaylarımızı, askerlerimizi ve liderliklerini destekleme konusunda bir adamın kalbine sahibiz. Libya’yı savunmak için akan kana, askeri kurum inşa etmek için akan her damla kana sadığız. Birlikte bir sivil devlet kurmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Salih, “Başkentin terör gruplarından, milislerden, silahlı çetelerden temizlenmesinde, paralı askerler ve teröristlerden oluşmuş bir bataklığa dönüşmesinden kurtulmasında LUO güçlerinin görevlerini tamamlamasını engellemek amacıyla dış komplolarda, çatışmayı uluslararası boyuta taşınması ve Libya’yı bir savaş arenasına dönüştürme girişimlerinde bir artış söz konusudur” dedi.

Parlamentonun, UMH’ye güvenmediğini ve meşruiyetini kabul etmediğini belirten Salih, parlamentonun daha önce 2015 yılında Fas’ın Suheyrat kentinde imzalanan barış anlaşmasının hükümsüz olduğunu belirten bir karar yayınlamış olduğunu dikkati çekti. Akile Salih, ‘farklı askeri, siyasi ve medya kanallarında ilerlerken, vatanı işgalciler ve açgözlülerin girişimlerinden koruma ve terörle mücadeleyi sürdürme seçeneklerine bağlı kalma’ çağrısında bulundu.

Daha önce Libya halkının iradesine saygı duyulması şartıyla krizin sona ermesi için ABD arabuluculuğunu memnuniyetle karşıladığını açıklayan Salih, UMH güçlerini de ordunun kabul ettiği insani ateşkesi ihlal etmekle suçladı. Salih, 3 Mayıs’ta yerel medya organlarına, iki gün önce ABD’nin Libya Büyükelçisi tarafından ‘gerçekleşen telefon görüşmelerinin ayrıntıları hususunda’ yayınlanan bildirideki yanlış ifadelere karşı da kendisini savunarak, bildirinin kafa karışıklığına ve yanlık yorumlara yol açan ifadeler içerdiğine dikkati çekti. Temsilciler Meclisi Başkanı, ABD Büyükelçisine Ramazan ayında Hafter’in kabul ettiği, ama Serrac’ın reddettiği ateşkes hususunda bilgi verdiğini söyledi.

Diğer taraftan UMH Başkanı Fayiz es-Serrac, ülkenin güneyindeki Sebha kentinde tarafların ilan ettiği ve Hafter yandaşlığını reddettiği bir hatta dahil oldu. Öyle ki Serrac, geçen cumartesi günü güney Libya halkına hitaben yayınladığı bir bildiride, hükümetin onlara yönelik kısıtlamaya başvurduğunu belirtirken, bu adımı LUO güçlerinin Trablus’a başlattığı saldırgan eylemlerden kaynaklandığını savundu.