Tarihte Yaşanan En Yıkıcı 6 Veba Salgını
Günümüzde yaşanan salgına karşı gösterilen tepki ve şaşırma hali tarihte yaşanan salgınları pek bilmememizden kaynaklı.
28 Mart 2020 Cumartesi 20:53
Tarihte Yaşanan En Yıkıcı 6 Veba SalgınıGünümüzde yaşanan salgına karşı gösterilen tepki ve şaşırma hali tarihte yaşanan salgınları pek bilmememizden kaynaklı.
1. Justinian Vebası
İstanbul (Costantinople)’deki veba salgınını gösteren resim. (Walters Sanat Müzesi)
I.Justinian genellikle en etkili Bizans imparatoru olarak değerlendirilir ancak onun hükümranlığı -tarihi kayıtlarca iyi bilinen- veba salgınına denk gelmiştir. Bu salgının Afrika’da doğduğuna ve enfekte olmuş fareler yoluyla ticaret gemileri üzerinden Avrupa’ya yayıldığına inanılır. Salgın M.S 541’de Bizans’ın başkenti İstanbul (Costantinople)’a ulaşır ve çok geçmeden neredeyse hergün 10.000 insanı öldürür insan cesedleri ise; kimisi binalara stoklanır, kimisi de açık havada bırakılır. Antik tarihçi Procopius’un anlattıklarına göre kurbanlarda daha önce olan vebaların belirtileri vardı; ani ateş, şişen lenf bezleri vb. Hatta Justinian’da hastalığa yakalanmış ama iyileşebilmeyi başarmıştı.Onun kadar şanslı olmayan, İstanbul’da yaşayanların neredeyse %30’u ölmüştü. Bizansta azalan bu salgın, yıllarca Avrupa, Afrika ve Asya’da tekrar tekrar görülmeye devam etti. Aynı zamanda bu salgın çok büyük kıtlıklara da sebep oldu. Öyle ki bu salgın sonucunda 25 milyon insanın öldüğüne inanılır, aslından gerçek rakam, bu inanılandan daha da fazla olabilir.
2. Kara Ölüm
Vebanın Floransa’daki temsili resmi.
1347'de şiddetli bir veba türü, büyük olasılıkla Kırım'dan eve dönen İtalyan denizciler aracılığıyla Avrupa'yı Doğu'dan kuşattı. Bu “Kara Ölüm” kıta genelinde 20 yıl sürecekti. Kasabaların nüfusu bütünüyle yok oldu.Salgında yaşayanların zamanlarının çoğu, ölüleri toplu mezarlara gömmekle geçtiği söylendi. Galli şair Jeuan Gethin, "Ölümün siyah dumanlar ortasından gelir gibi geldiğini görüyoruz, gençleri yok eden, merhameti ya da adil bir yüzü olmayan köksüz bir hayalet." Ortaçağ doktorları; hastalarda damardan kan akıtma, neşterle kesme gibi diğer teknikleri de kullanarak hastalıkla savaşmaya çalıştı. Fakat çoğu insan bu vebanın günahları için ilahi bir ceza olduğuna inandı. Hatta bazı Hıristiyanlar Yahudileri suçladı ve onlara toplu kıyımlar bile yapmaya başladılar. Kara Ölüm, Avrupa nüfusunun yarısından fazla, 50 milyon insanın ölümüne sebep olurken, 1353’te Batı genelinde son buldu. Salgın kıtanın çoğunu kargaşa içinde bırakırken birçok tarihçi, salgının neden olduğu işgücü eksikliğinden dolayı-ekonomik ve sosyal hareketliliği arttıran alt sınıf işçiler- için bu salgının bir lütuf olduğuna hâlâ inanıyorlar.
3. İtalyan Vebası: (1629-1631)
Milano’daki büyük veba salgınını tasvir eden bir resim.
‘’Kara Ölüm’’ sona erdikten sonra bile birkaç yüzyıl boyunca ‘bubonik veba’ Avrupa'daki çirkin yüzünü göstermeye devam etti. En şiddetli salgınlardan biri; Otuz Yıl Savaşı'nda enfekte olan bir birliğin İtalya’nın Mantua şehrine taşıdığı bu veba, 1629'da başladı. İki yıl boyunca veba; Verona, Milan, Venedik ve Floransa gibi şehirleri etkileyerek kırsal alanlara ulaştı. Milano ve Venedik'te şehir yetkilileri hastaları cüzzam hastanelerinde karantinaya aldı ve enfeksiyonun yayılmasını önlemek için hastaların giysilerini, eşyalarını yaktı. Venedikliler veba kurbanlarının bir kısmını yakındaki bir göl adasına bile sürdüler. Bu sert tedbirler veba salgınını kontrol altına almaya yardımcı olmuş olabilir ancak Verona sakinlerinin yarısı olan 280.000 kişiyi çoktan öldürmüştü. Bu arada Venedik Cumhuriyeti’de 140 binlik nüfusunun yaklaşık üçte birini kaybetti. Bazı akademisyenler o zamandan beri salgının, Venedik şehir devletinin gücünü azaltmış olabileceğini ve bu yüzden Venedik’in dünya sahnesinde önemli bir oyuncu olma rolünün düşüşüne bile yol açabileceğini iddia ettiler.
4. Büyük Londra Vebası
Veba kurbanlarından William Blake tarafından çizilen bir resim.
Veba16. ve 17. Yüzyıllarda Londra’yı özellikle 1665-1666 yılları arasında birkaç kez kuşattı.Salgın ilk olarak St.Giles-in-the-Fields’ınkenar mahallerinde ortaya çıktı kısa sürede şehrin sıkışık ve pis mahallelerine ilerledi.Eylül 1665'de, her hafta yaklaşık 8.000 kişinin ölümüyle sonuçlanan en yüksek rakamına bile ulaştı.Zenginler - Kral II. Charles- dahil olmak üzere kırsal bölgelere kaçarak yoksulları veba salgınının ana kurbanı olarak bıraktılar.Thomas Vincent adında bir rahip, “Hiç bu kadar çok koca ve eş birlikte ölmedi,” “Hiç bu kadar çok ebeveyn çocuklarını mezara gömmedi” diye yazdı.Hastalık yayıldıkça, Londra'nın yetkilileri enfekte olmuşları evlerinde karantinaya alarak salgını kontrol altına almaya çalıştılar ki-bu evler kırmızı bir çarpıyla- işaretlenmişti. Salgın, 1666’da son bulmadan önce 75.000 ila 100.000 arasında insanı öldürdü.Aynı yılLondra, ‘’1666, Büyük Yangın’’olarak bilinen şehir merkezinin çoğunu küle çevirdiği bu yangınlaikinci büyük bir trajedi ile de çoktan sarsılmıştı.
5. Büyük Marseille Vebası
Veba sırasında Marsilya’da olanları karakterize eden bir resim. (Robert Valette)
Batı Avrupa’nın son ölümcül hastalığı olan, büyük ortaçağ veba salgını, 1720'de Fransa’nın liman şehri Marsilya'yı ele geçirmesiyle başladı.Hastalık, Orta Doğu'ya yolculuk sırasında enfekte olmuş yolcuları alan Grand Saint Antoine adlı bir ticaret gemisi yoluyla ulaştı.Gemi karantinaya alındı, sahibi de Marsilya belediye başkan yardımcısı olan,bu geminin sahibi sağlık görevlilerine geminin yükünün boşaltılmasına izin vermeye ikna etti.Veba taşıyan sıçan pireleri çok geçmeden salgınışehrin her tarafına yaydı.Binlerce insan öldü ve sokaklar ceset yığınlarıyla o kadar doldu ki onları toplamak için mahkumlar zorla görevlendirildi.Provence'de, enfeksiyonu kontrol altına almak için “veba duvarları” bile inşa edildi. Salgın 1722'desonbulmadan önce Güney Fransa'ya da çoktan ulaşmış.Ve salgın o dönemde yaklaşık 100.000 insanı öldürmüştü.
6. Üçüncü Veba Salgını
Salgın sırasında Karaçi'da karantinada olan insanlar. (Wellcome Kütüphanesi, Londra)
Veba salgınları ilk iki büyük salgın olan:‘Justinian vebası’ ve‘kara ölüm’ ile başladı. En sonuncu salgın olarak değerlendirilen, “üçüncü pandemik” ise 1855'te Çin'in Yunnan eyaletinde ortaya çıktı. Hastalık önümüzdeki birkaç on yıl boyunca dünyayı kasıp kavurdu sonunda 20. Yüzyılın başlarında, buharlı gemilerle seyahat eden enfekte sıçanlar, salgını 6 yerleşik kıtaya daha taşıdı. Dünya genelinde 1950'lerde 15 milyon insan hayatını kaybetti. Yıkımın çoğu Çin ve Hindistan'da gerçekleşti, ancak Güney Afrika'dan San Francisco'ya kadar vakalar görüldü. Ağır kayıplara rağmen, üçüncü pandemi doktorları ‘bubonik veba’ olgusunda çeşitli görüşler geliştirdiler. 1894'te, Alexandre Yersin adlı Hong Kong merkezli bir doktor, ‘vibonik veba bakterisi’ni hastalığın nedeni olarak tanımladı. Birkaç yıl sonra, başka bir doktor nihayet ‘sıçan pirelerinin ısırıklarıyla enfeksiyonun insanlara yayıldığını’ doğruladı.
Kaynak: Haksöz Haber