Referans Medya

Senarist Yazar ve Düşünce İnsanı Hüseyin Acarlar'dan Mükemmel Üçleme

Senarist Yazar ve Düşünce İnsanı Hüseyin Acarlar'ın, İnsanlık nereye doğru gidiyor? gibi soruların cevabını içeren “Taun “Kolezyum” ve “Pendname” isimli kitapları çıktı.

13 Şubat 2021 Cumartesi 12:07

Senarist Yazar ve Düşünce İnsanı Hüseyin Acarlar'dan Mükemmel Üçleme

Yazar Hüseyin Acarlar’dan üçleme

Hüseyin Acarlar’ın beklenen üç kitabı “Taun “ “ Kolezyum” ve “Pendname” isimli üç kitabı Çizge yayınlarından çıktı. Kahve Kitap tarafından dağıtıma sunulan kitaplara https://www.kahvekitap.com adresinden kolaylıkla sipariş verilebiliyor.

Hüseyin Acarlar’ın üçleme kitapları, günümüz kafa karışıklığında neler oluyor? İnsanlık nereye doğru gidiyor? gibi soruların cevabını bulabileceğiniz öykü tadında denemelerle sabitelerin (temellendirmenin) anlaşılması üzerine kurulu.


Acarlar kitapların hikayesini şöyle yorumluyor:
 
“Herkesi oyalayacak oyuncakların icat edildiği bir dönemdeyiz.

Söylenen her söz veya dimağdan yazıya dökülmüş her ifade bizi zamana yerleştirir. Ve üzerine yemin edilmiş zaman her ana tanıklık eder. Konuşma, insanın aklını diliyle kullanma sanatıysa, yazma aklın fihristidir. Fihristin başı ve indeksi arasında olan hayat; duygulananlar için bir trajedi, düşünenler için leib ve lehüv (oyun ve eğlence) müsameresinden ibarettir esasında.

Görünen hastalıkların derinliğinde daha köklü bir taun (bulaşıcı hastalık) var. Herkes kendi zaviyesinden baksa da ortak nokta da bir şeylerin yanlış olduğunda insanlık hem fikir.

Mekânlarımız kolezyumda eğlence diye aslanlara yem edilen insanları izleyip, bundan vahşice zevk duyan Romalıları andırıyor. Bugün, bir başkasının hayatının önemsenmediği, fikirlerinin, acılarının, malının, hatta canın heba edilmesinden geçinenin makbul görüldüğü ve bundan ahlaksızca rant sağlayanın yüceltildiği bir değer anlayışı var. Tüketmek için yaşayan, makinaların (bilgisayar, cep telefonu, tv araba vs.) hayata hükümran olduğu kokuşmuş bir dünya bu. Yunus gibi “e ben öleyim mi söylemeyince” ya da Fuzuli üstad gibi “desem öldürürler, demesem öldüm” paradoksu gibi bir durum benimkisi. Vaazı Musa(as)’ ya ameli firavuna benzeyen bir toplulukta sıkıntı yok mudur?
İnsanlar mutlu değil, huzur karaborsa. Yaşanılan tecrübe yeni paradigmalara ihtiyaç duyuyor. Bu Kitaplar buna dönük ruhsal sancıların serencamı.”
 

Hüseyin Acarlar, kitapların içerikleriyle ilgili soruya ise şöyle cevap veriyor:
 

“Modern dünyanın sunduğu hayat, akıl-gönül tutulmasıyla bizi çarptı. Geçmişi bilemeden gerçekle yüz yüze gelemeyecek kadar pısırık, kör, dilsiz ve sağır cihangirlik marifet oldu.
 

Memur veya tetikçi olmayan hiçbir haber, bilgi, düşünce, strateji veya araştırma kaynağının nefes alamaz hale geldiği bugünün algı operasyonları dünyasında olup bitenleri anlamak, anlatmak durumundayız. Bu kitapların içerikleri bu abrakadabra dünyayı teşhire dönük.”
 

Kitapların yöntemiyle ilgili zaman ve akıl kavramına dikkat çeken Acarlar şöyle diyor;
 

“Tefekkür (fikir eden akıl), tezekkür (zikir eden akıl), tedebbür (tedbir alan akıl) Kur ’ani düşüncenin düşünmeye yüklediği üçlü ve birlikte cem olunan kavramları…


Tezekkür geçmiş, tefekkür hal, tedebbür gelecek zaman dilimi olarak düşünüldüğünde bu üçlünün ihmal edildiği veya yeterince kavranılamadığı görülür. Mazinin ihtişamına sığınmak geleceği kurtarmayacak, ezik halimizi de perdelemeyecek. Bu, gün gibi aşikâr. Kur’an’a göre akleden kalbe sahip olmanın sancısıyla, geçmiş üzerinde tezekkür ederek, halin doğru anlamlandırılması ve bu tecrübe ile istikbale dair yeni paradigmalar sunmak gerekiyor. Alt kültür psikolojisinden çıkmak için, hikmetin hakikatle olan bağı cem edilerek bütüncül bakılmalı. Üçlemede bu anlayış yolu takip edilmeye çalışıldı. Çaba bizden Tevfik ALLAH’tandır”

Kaynak : İSLAM MEDYA

Facebook'la Yorumla

BENZER HABERLER