Referans Medya

Putin Türk ve Müslüman varlığına meydan okuyor

Putin yaptığı son değişikliklerle bir yandan iktidarını garanti altına alırken diğer yandan Türk ve Müslüman halkları, dil, din ve kültür haklarından mahkum ederek esir topluluklara dönüştürme hazırlığı yapıyor.

26 Mart 2020 Perşembe 07:24

Putin Türk ve Müslüman varlığına meydan okuyor

Putin Türk ve Müslüman varlığına meydan okuyor

Rusya lideri Vladimir Putin iktidarda kalma süresini 2036 yılına kadar uzattı. Ömür boyu iktidar garantisini elde eden Putin, Rus Anayasa’sını da bu sürece uyumlu kılma adına bir dizi değişiklik yaptı. Putin yönetiminin 22 Nisan’da aldığı kararla 22 Nisan’da yapılacak halk oylaması Koronavirüs salgını nedeniyle ileri bir tarihe ertelendi. Uzmanlar, Putin’in yalnızca iktidar süresini uzatmakla kalmayacağını, Rusya’nın tüm etki alanında tehlikeli bir süreci de başlatacağını belirtiyorlar.

Kırım Haber Ajansı’ndan Ömer Cihad Kaya’nın hazırladığı haberde konuyla ilgili görüşlerini belirten  Turan Araştırmaları Derneği Başkanı Hasan Basri Pehlivan, ‘Türk ve Müslüman halkların yeni bir meydan okuma ile karşı karşıya’ olduğunu söylüyor.

Endişe verici

Kırım Haber Ajansı’nda yer alan haberde görüşlerini dile getiren Hasan Basri Pehlivan, gelişmelerin endişe verici olduğunu belirtti ve Rusya Federasyonu sınırları dahilinde yaşayan Türk ve Müslüman toplulukların açıkça parya haline dönüştürülmeye çalışıldığını vurguladı.

Turan Araştırmaları Derneği Başkanı Hasan Basri Pehlivan, yeni düzenlemeye ilişkin endişelerini şu şekilde sıraladı:

 “Siyasal sistemin coğrafya, kültür ve soya bağlı özgün vasıfları olmakla birlikte günümüz dünyasında, her siyasal sistemi içte ve dışta kuşatan norm ve denetim mekanizmaları bulunmaktadır. Bu bağlamda, demokratik standartları tartışmalı olmakla birlikte Rusya Federasyonu da iç veya ulusal olarak tanımlanan insan hakları hukuku ve dış egemenliğini sınırlayan, uluslararası insan hakları hukuku normları ile bağlıdır.

Uzun yıllardır devam eden Putin yönetimi altında otoriter vasfı pekişen Rusya Federasyonu’nun, 22 Nisan 2020’de yapacağı yeni anayasa değişikliği halk oylaması, federasyon vatandaşı olan Türk ve Müslüman halkları, derin bir endişeye sevk etmiştir. Halk oyuna sunulacak maddelerden biri ‘Rusya Federasyonu topraklarında, devlet kurucu halkın dili olan Rusça devlet dilidir. Rus halkı, devlet kurucu bir halk olduğu gibi, Rusya Federasyonu’nun ortak hukuka sahip halklarının çok milletli ittifakına dahildir.’ şeklindedir. Bu madde ile yalnızca ana dil değil devletin kurucu unsurlarından olan egemenlik hakkı da, Rusya Anayasası’nın ‘Rusya Federasyonu’nda egemenliğin taşıyıcısı ve hakimiyetin tek kaynağı, onun çok uluslu halkıdır’ şeklindeki 3 /1 maddesine açıkça aykırı olarak bir etnik kimliğe hasredilmektedir. Rusya üniter bir devlet olmadığı gibi federatif devlet niteliği Sovyetlerden kalma çok kademeli bir özelliğe sahiptir ve yürürlükteki anayasaya göre Rusya Federasyonu, ‘Rusya Federasyonu’nun eşit haklara sahip unsurları olan cumhuriyetler, topraklar, vilayetler, federal şehirler, özerk vilayetler ve özerk alanlardan’ oluşmaktadır.

Evrensel hukuk normlarını yok saymaktır

Yapılmak istenen Anayasa’ya ve uluslararası hukuka aykırı değişiklikler, Rusya Federasyonu Anayasası’nın giriş kısmında geçen ‘kendi toprakları üzerinde ortak bir kaderde birleşmiş Rusya Federasyonu’nun çok uluslu halkı’ ifadelerine rağmen, Rus etnik kimliğinin paryası haline getirmeye dönük suiniyetli girişimlerdir. Adı halk oylaması da olsa yapılmak istenen, Anayasa ile güvence altına alınmış kişi ve grup haklarını ortadan kaldırmaktır. Aksinin düşünülmesi ve yapılması ise yine mer’i olan Rusya Anayasası’nın, ‘İnsan, onun hak ve özgürlükleri yüce değerlerdir. İnsan ve vatandaş hak ve özgürlüklerini tanımak, uymak ve korumak devletin görevidir’ şeklindeki 2. maddesine aykırılık teşkil etmektedir. Halk oylamasına sunulacak maddeler arasında ‘Rusya kanunları uluslararası hukuk normlarından üstündür’ şeklinde bir madde olması ise mer’i (yürürlükteki) anayasanın ‘Uluslararası hukukun evrensel ilke ve normları ve Rusya Federasyonu’nun uluslararası antlaşmaları, Rusya Federasyonu’nun hukuk sisteminin bir parçasıdır. Eğer; Rusya Federasyonu’nun uluslararası antlaşmasıyla, kanunla öngörüldüğünden farklı bir hüküm öngörülmüşse, uluslararası antlaşmanın hükmü uygulanır’ şeklindeki 15/4 maddesine aykırı olduğu gibi çağdaş dünyanın II. Dünya Savaşı’ndan sonra oluşturduğu evrensel hukuk düzenine açıkça meydan okumaktır. Rusya Federasyonu’nun iç hukukuna aykırı olan bu tür emeller, başta İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi olmak üzere Birleşmiş Milletler Antlaşması’na hatta Bağımsız Devletler Topluluğu Antlaşması’na da aykırıdır.

Facebook'la Yorumla

BENZER HABERLER