Zekeriya Say'ın bugünkü köşe yazısı şöyle;

2008 yılıydı…

Eşcinseller, ellerindeki 5 bin imzalı dilekçeyle Ankara’nın yolunu tutmuş, “eşit vatandaşlar olduklarını” ve “bunun anayasada yer alması gerektiği”ne yönelik taleplerini iletmek üzere TBMM’ye gelmişlerdi. AK Partililer şöyle dursun, dönemin CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü bile, eşcinsel sapkınların randevu talebine cevap vermemişti. 

Onlar da o dönem DTP olan PKK’nın siyasi uzantısının İstanbul vekili Sabahat Tuncel ile görüşüp, elleri boş olarak, gerisin geriye evlerine dönmüşlerdi.

Dönemin Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet eski Bakanı Selma Aliye Kavaf’ın eşcinsellere yönelik yaptığı “hastalık” nitelemesi, CHP ile LGBTİ sapkınları arasındaki ilişkinin fitilini ateşledi. Durumdan vazife çıkaran CHP’li Mehmet Sevigen, sapkınların hamiliğine soyunarak, “Ortada bir hastalık varsa, o Sayın Bakan’ın kafasında olan hastalıktır” dedi.

Derken…

Zina kasedi yüzünden Deniz Baykal’ın koltuğunu Kemal Kılıçdaroğlu’na bırakmasıyla, CHP de eşcinsellerin sığınağı haline gelmeye başladı.

Öncesinde YSK tarafından milletvekilliği başvurusu veto edilen Öykü Özen adlı transseksüel, CHP’den aday adayı olarak bir ilke imza attı. 

CHP’nin “trans” adayına bu cesareti nereden bulduğu sorulduğunda;

“CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Bursa’ya geldiğinde iki arkadaşımız önünü kesip, ‘Eşcinsellerin özgürlüğü için ne yapacaksınız?’ diye sormuşlar. Bir şey söylemese de mimikleriyle cevap verdiğini söyleyince çok mutlu oldum. ‘Herkes için CHP’ yazısını görünce de kesin kararımı verdim.” demişti.

Evet!..

Kemal Kılıçdaroğlu’nun başa gelmesiyle, CHP’de değişim başlamıştı.

2008’de sapkınlara randevu vermeyen CHP, Kılıçdaroğlu döneminde, LGBTİ sapkınlar için Meclis’te soru önergesi verir hale gelmişti. Üstelik önergenin sahibi CHP’li Aylin Nazlıaka, dönemin Aileden Sorumlu Bakanı Fatma Şahin’i,  sırf “LGBT” ifadesini kullanmadı diye, “Sayın Şahin, LGBT demekten mi çekinmektedir?” diyerek, aklınca eleştirmeyi de ihmal etmemişti.

2012 yılında ise Kemal Bey’in kapıları ardına kadar eşcinsellere açılmıştı.

KILIÇDAROĞLU KAPILARINI AÇTI

LGBT Derneği’nden trans Kemal Ördek ile Kaos GL Derneği’nden Hayriye Kara’yı kabul eden Kılıçdaroğlu,  sapkınları Gazi Meclis’te ağırlayan ilk parti lideri oldu.

Kemal Bey’in kabulleri yüzünden Meclis yolgeçen hanı olmuş, LGBTİ’lerin ziyaretleri sıklaşmıştı. Kılıçdaroğlu yine bir gün kendisini ziyaret eden Lezbiyen, Gay, Biseksüel ve Transseksüel’lerden oluşan kalabalık bir heyetle, “LGBTİ’nin Gezi olaylarındaki rolü” üzerine sohbet ederken, ağzından; “Belediye meclis üyeliklerine aday olmanız halinde üst sıralarda yer almanızı değerlendiririz” sözü çıktı. 31 Mart seçimlerinden önce işçilere “kovulmayacaksınız” diyerek namus sözü veren ve bu sözünde durmayan Kılıçdaroğlu, belki de hayatında ilk kez verdiği bir sözünü tuttu.

2014 seçimlerinde, “LGBT’lilerin CHP’den belediye meclisi üyeliğine aday olmalarını sağladı. Beşiktaş Belediye Meclisi üyesi seçilen Sedef Çakmak, Türkiye’nin lezbiyen olduğunu açıklayan ilk belediye meclis üyesi oldu. Sıra, eşcinsellerin CHP yönetiminde rol almasına gelmişti. 2014 yılında gerçekleşen CHP’nin 18. Olağanüstü Kurultay’ında,  Şişli eski Belediye Başkanı Hayri İnönü’nün “özel(!) kalem”liğini de yapan LGBTİ’li Boysan Yakar, Kılıçdaroğlu kontenjanından anahtar listeye kondu.

Genel Başkanlarının eşcinselliğe verdiği değeri gören CHP’liler artık sıkı birer LGBTİ savunucusu olup, polis TOMA’sına bile tırmanırken, Kılıçdaroğlu olayı bir adım ileriye taşıdı.

Ciddi ciddi oturup, lezbiyenlerle “Dürüstlük Taahhütnamesi” bile imzaladı.

Şimdi onun açtığı yoldan CHP’li belediye başkanları yürüyor.

KAOS GL tarafından hazırlanan ‘Fon Rehberi’nde, CHP’li Beşiktaş, Kadıköy ve Şişli Belediyeleri, eşcinsellere en çok destek veren belediyeler arasında yer alıyor.

CHP’li Tunç Soyer, Müslüman Türk milletinin baş belası olan LGBTİ derneklerinin düzenlediği sapkın organizasyona ev sahipliği yapıp, İzmir Büyükşehir Belediyesi binasının taşıyıcı kolonlarını “Gökkuşağı” renklerine boyarken…

SAPKINLIĞA RESMİYET KAZANDIRMAYA ÇALIŞIYOR

Mütedeyyin insanların oylarıyla İBB koltuğuna oturan CHP’li Ekrem İmamoğlu ise işi gücü bıraktı, LGBTİ sapkınlığına kurumsal düzeyde resmiyet kazandırmaya çalışıyor.

Eşcinselleri işe aldığı yetmezmiş gibi, bir de İBB personeline zorunlu olarak “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” dersi veriyor. AK Parti ve MHP üyeleri olmasa, İmamoğlu az daha İBB bünyesinde “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Şube Müdürlüğü” bile  kuracaktı.

Tabii bir de İmamoğlu’nun, “Eşcinsel evlilikleri onaylıyor musunuz?” sorusuna verdiği cevabı da unutmamak gerek.

 Hasılı!..

Şimdi birileri, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun katıldığı bir televizyon programında “LGBTİ aile yapısını bozar mı?” şeklindeki bir soruya “Hayır efendim ilgisi yok. LGBTİ Türk aile yapısını neden bozsun.” şeklindeki cevabının ardından eşcinsel sapkınlar tarafından “fahri üye” ilan edilmesine şaşırıyor.

Kemal Bey’in, eşcinselliğin meşrulaştırılması için harcadığı çabayı hatırlayınca, insanı; bırakın “fahri üye”liği, “onursal genel başkan” ilan etmediklerine şükredesi geliyor.

Yeniakit