İsrail'in uluslararası anlaşmalara rağmen abluka altındaki Gazze Şeridi açıklarında avlanmayı tamamen yasaklaması, zaten yoksulluk sınırı altında yaşayan ve tek geçim kaynağı balıkçılık olan 5 bini aşkın Filistinli ile ailelerinin yeni sıkıntılarla karşı karşıya kalmalarına neden oldu.

Yıllardır süren abluka nedeniyle iş imkanlarının kısıtlı olduğu Gazze'de binlerce Filistinli ekmeğini denizden çıkarmaya çalışıyor.

Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) ile İsrail arasında 1993'te imzalanan Oslo Anlaşması'na göre, Filistinlilerin herhangi bir İsrail müdahalesine maruz kalmadan Gazze Şeridi'nden 20 mil açığa kadar serbest hareket edebilme hakkı bulunmasına rağmen Gazze sahillerinin Filistinlilere tümüyle kapatılması, geçimini balıkçılıkla sağlayan binlerce kişiyi mağdur etti.

Tel Aviv yönetimi 26 Nisan Pazartesi günü saat 06.00 itibarıyla "ikinci bir emre kadar Gazze açıklarında avlanma mesafesini sıfıra indirdiğini ve tamamen kapattığını" duyurdu. Kararın, Gazze'den İsrail'e fırlatılan roketler nedeniyle alındığı vurgulandı.

Gözlemciler, Gazze sahillerini Filistinli balıkçılara kapatan İsrail'in, bir yandan Doğu Kudüs'te olaylar devam ederken diğer yandan Gazze'den atılan roketleri durdurmak için baskı amacıyla bu yaptırımı devreye koyduğunu belirtiyor.

Bu yaptırım zaten yoksulluk sınırı altında yaşayan ve geçimini balıkçılıkla sağlayan binlerce Filistinliyi etkiliyor. Gazze'de balıkçılık yapan ya da balıkçılık sektöründe çalışan 5 bini aşkın kişi bulunuyor. Aileleriyle birlikte düşünüldüğünde Gazze'de 50 ila 60 bin kişinin geçimi balıkçılığa dayanıyor.

Filistinli balıkçılar avlanma yasağının uzun süre devam etmesinden ve ablukanın neden olduğu kırılgan ekonomik koşullardaki kötüleşmenin daha da artmasından endişe ediyor.

İsrail-Gazze sınırında 23 Nisan Cuma gününden bu yana gerginlik hakim. İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nden sınırın karşı tarafındaki yerleşim bölgelerine roket atıldığını belirterek, Hamas'a ait mevzilere saldırılar düzenliyor.

Gazze'deki Tarımsal Çalışma Komiteleri Kurumu Balıkçı Komiteleri Başkanı Zekeriya Bekr, avlanma yasağının, İsrail'in geçmişten bu yana başvurduğu bir yöntem olduğunu ve bu şekilde mevcut ablukayı daha da sıkılaştırmaya çalıştığını belirtti.

Avlanma yasağının, 4 bin balıkçı ile balıkçılık sektöründe çalışan yaklaşık 1500 kişiyi ve bakmak zorunda oldukları ailelerini doğrudan etkilediğini vurgulayan Bekr, "İsrail son yıllarda Gazze açıklarında avlanma menzilleriyle oynamayı adet haline getirdi. İsrail güçleri, 2019 yılında 11, 2020 yılında 20 defa avlanma menzilini düşürdü. Bu tür kararlar tek geçim kaynağı balıkçılık olan aileleri son derece mağdur ediyor. Av yasağı kalkana kadar gündelik kazanç ile geçinen balıkçılar ekmek paralarını kazanamayacak." dedi.

Bekr, Filistinli balıkçıların, İsrail'in 15 yıldır Gazze'ye uyguladığı ablukanın bir sonucu olan ihlaller ve yaptırımların kurbanı olduğuna işaret ederek, bu uygulamaların "sivillere yönelik toplu cezalandırmayı" yasaklayan uluslararası yasalar ve normlara aykırı olduğunun altını çizdi.

Bekr, uluslararası anlaşmalara rağmen balıkçıların avlanma mesafesini keyfi şekilde azaltan, Filistinli balıkçılara ateş açan, gözaltına alan veya teknelerine el koyan İsrail'in, sistematik baskı ve ayrımcılık politikalarının son halkası olarak Gazze açıklarında avlanmayı tümüyle yasakladığını ifade etti.

Babasını İsrail saldırısında kaybettiğini söyleyen Filistinli balıkçı Muhammed ed-Daifi, ailesinin geçimini temin etmek için 13 yıldır balıkçılık yaptığını dile getirdi.

Daifi, İsrail'in Filistinli balıkçıların haklarını sürekli çiğnediğini ve son olarak pazar günü izin verilen avlanma menzili içinde bulundukları sırada kendilerine ateş açıldığını belirterek, "İsrail Deniz Kuvvetlerinin, avlandığımız bölgeden ayrılmamız için üzerimize ateş açmasının ardından ağlarımızı bırakarak limana yanaştık." diye konuştu.

Avlanma yasağı, denizde balıkların en bol olduğu zamana denk geldi

Daifi, şöyle devam etti:

"Biz ekmeğimizi denizden kazanıyoruz. Bir teknede 3 arkadaş birlikte çalışıyoruz. Başka bir işimiz yok. Ben 11 kişilik bir aileye bakıyorum. Kapanma döneminde ailemin geçimini temin edemeyeceğim için endişeliyim. Öte yandan avlanma yasağı, ne yazık ki balıkların çok olduğu sezona denk geldi."

Filistinli balıkçı Munzir Ebu Umeyra da dedelerinden miras kalan bu mesleği uzun yıllardır yaptığını kaydetti.

İsrail'in avlanma menzilini sürekli düşürmesine ve bu tür ihlallerine alışkın olduklarını ifade eden Ebu Umeyra, "İsrail çeşitli baskı yöntemlerini sürdürüyor. Avlanma menzilinin düşürülmesi, balıkçılara ateş açılması, işimize engel olmak için üzerimize su pompalanması, bazı ekipmanları taşımamızın engellenmesi gibi ihlaller hep devam ediyor." şeklinde konuştu.

Kendisinin 5 kişilik bir aileye baktığını ve yanında çalışan 10 işçinin de en az bir bu kadar kişinin geçiminden sorumlu olduğunu belirten Ebu Umeyra, uluslararası kurumlara, "Gazze'deki balıkçılara yönelik ihlallere son vermesi ve onurlu çalışma ve yaşam haklarının korunması için İsrail'e müdahale edilmesi" çağrısında bulundu.

Filistin Merkez İstatistik Bürosuna göre, 2 milyondan fazla nüfusa sahip Gazze Şeridi'nde işsiz kişi sayısı 232 bine ulaştı. Bunun yanı sıra, Gazze'de nüfusun neredeyse yarısının yoksulluktan muzdarip olduğu ifade ediliyor.