İmamoğlu "Türkçe Kur'an olayından haberim yok" dedi, Akit muhabirini azarladı
Ekrem İmamoğlu, Mevlana'yı anma törenlerinde Türkçe Kur'an ve ezan tartışmalarıyla ilgili; "Konu ile ilgili soruşturma yapılıyor" dedi.
24 Aralık 2020 Perşembe 17:58
Referans Medya
Ekrem İmamoğlu, Mevlana'yı anma törenlerinde Türkçe Kur'an ve ezan tartışmalarıyla ilgili; "Konu ile ilgili soruşturma yapılıyor" dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, belediye tarafından Mevlana’nın vefat yıl dönümünde düzenle Şeb-i Arus töreninde Türkçe Kur'an ve ezan okunması tartışmalarıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
Haliç Kongre Merkezi'ndeki 18 aylık değerlendirme sunumunun ardından gazetecilerin sorularını yanıtlan İmamoğlu, tartışmayla ilgili, "Ben de konuyu, tartışmalar gündeme oturduğunda öğrendim. Şunu hepiniz bilirsiniz ki; bir belediye başkanı, oturup da programları yazıp, çizmez, hazırlamaz. Böyle bir şey ne geçmişte ne bugün ne de bir başka belediyede olmamıştır. O bakımdan bu noktada bilgimin olmadığı bir detayla ilgili her türlü eleştiriye de saygıyla yaklaşmak durumunda olan bir belediye başkanıyım” dedi.
Hata olabilir
Hata olabilir, eksiklik olabilir; bakıyoruz, araştırıyoruz. Şunu da net ifade edeyim: Bence de Şeb-i Arus töreninde, Yüce Kur'an'ın Arapça okunması gerekir. Bunu derken, unutmayalım ki, dilimiz bizim için önemli. Dilimizi yok sayarak, anlatırken Türkçe'mizi düşmanlaştırma çabalarıyla tanımlama yapmanın da büyük bir yanılgı olduğunun altını çizmek isterim.
"Ezan, Türkçe okunmadı"
Ezanın Türkçe okunduğu yönündeki iddialara da cevap veren İmamoğlu, “Bir kere dünden bugüne konuşmacılar, köşe yazarları bir ezan sürecini tarifleyerek, ‘Bu törende ezan şöyle okundu, böyle okundu' dedi. Bir kere Şeb-i Arus'da ezan yok. Türkçe ezan istismarı da var burada; çok acı. Bugünün gündemi üzerinden bunu yapan insanların makamları da önemli" ifadelerini kullandı.
İmamoğlu şöyle devam etti:
Bir cümle bile kurarken, çok dikkat etmesi gereken insanlar da var sürecin içerisinde. Hatta öyle ifadelerde bulunuyorlar ki; ‘Şeb-i Arus'da naatlar, beyitler de Arapça okunmalı' vesaire gibi. Bir kere naatlar ve beyitler, Şeb-i Arus'da Farsça'dır. Ben, bu konu ilk gündeme geldiği andan itibaren bütün detaylarıyla süreci inceleyen bir belediye başkanıyım. Bu tarzı ve yaklaşımı ortaya koyan, çok ayıp ediyor. Hem Mevlana'nın maneviyatına hem Şeb-i Arus sürecine çok ayıp ediyor. Tekrar ifade edelim ki; Şeb-i Arus'da ezan yok. Türkçe ezan okunması da söz konusu değil zaten.
İmamoğlu süreçle ilgili soruşturma başlatıldığını kaydetti.
"Çok sığ bir akıl ve çok sığ bir tarif"
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın da açıklamalarını değerlendiren İmamoğlu şöyle devam etti:
Diyanet, cumhuriyetimizin döneminde kurulmuş çok değerli bir kurumumuz. Bu kurumla, başındaki kişiyi ayırt etmek lazım. O ne yazık ki siyasi iktidarın temsilcisi halini gelmiş bir kişidir. Özellikle benim de seçimim de yaşadığım olayların içerisinde siyasi sürecin ve mekanizmasının bir parçası haline gelmiş durumuyla da bunu ispat etmiş biridir. Dündün beri şaşkın bir biçimde, yine bu sürecin içine ilginç bir dille katılmasını hayretle izliyorum. Neymiş efendim, ‘Başka bir dilde okunduğu zaman Kur'an olamaz.' Yıllarca hayranlıkla takip ettik, Cat Stevens, biliyorsunuz müslüman olmuştu ve Yusuf İslam adını almıştı. Cat Stevens, tahmin ettiğiniz gibi Arapça bilen biri değildi. İngilizce okuyarak Müslüman olmayı tercih etti. Yani, çok sığ bir akıl ve çok sığ bir tarif.
Akit'e söz vermedi
İmamoğlu, basın toplantısı sırasında Akit TV muhabirinin sorusunu, "Temsil ettiğin kurum bir gazete kimliği taşımıyor. Dili bozuk tavırlarla hareket eden bir kuruma cevap vermeye tenezzül dahi etmem" ifadeleriyle reddetti.