Hastane çalışanı: Çin Uygurlara kürtaj ve bebek öldürmeye zorluyor
Eski bir hastane çalışanına göre, Çin'in işgali altındaki Doğu Türkistan'daki hastaneler, Uygur kadınları için düzenli olarak geç dönemde kürtaj yaptırıyor ve Çin'in aile planlaması politikalarını uygulamak için yeni doğmuş Uygur bebekleri öldürüyor.
22 Ağustos 2020 Cumartesi 01:45
Hastane çalışanı: Çin Uygurlara kürtaj ve bebek öldürmeye zorluyor
Eski bir hastane çalışanının verdiği bilgilere göre, Çin işgal altında tuttuğu Doğu Türkistan'daki hastaneler'de Uygur kadınları kürtaja zorluyor. Pekin yönetimi aile planlaması politikaları kapsamında yeni doğmuş Uygur bebekleri de öldürüyor.
Çin baskısından kaçarak Türkiye'ye sığınan sağlık çalışanı Hasiyet Abdulla, Özgür Asya Radyosu'na yaptığı açıklamada, Doğu Türkistan'daki hastanelerin durumuna ilişkin detaylı bilgiler verdi.
Uygur kadınlar doğum koğuşlarında kısırlaştırılıyor
Türkistan Press'te yer bulan haberde Hasiyet Abdulla, Doğu Türkistan'da çalıştığı kurumda şahit olduklarını şöyle anlattı:
"Hastane doğum koğuşları, Uygurları kırsal bölgelerde üç veya kentsel bölgelerde iki çocukla sınırlamak da dahil olmak üzere aile planlaması yasalarını katı bir şekilde uyguluyor. Ek olarak, bir Uygur kadınının doğumları arasında belirli bir süre beklemesi gerekiyor.
Doğum sancısı verip bebekleri öldürdük
Çocuklar arasında üç ya da dört yıl olması gerekiyor. Dokuz ayda doğan bebekler vardı ve doğum sancısını başlattıktan sonra öldürdük. Bunu doğum servislerinde yaptılar, çünkü emirler bunlardı. Birçok durumda canlı doğan bebeklerin ebeveynlerinden alınıp öldürüldü ve cesetleri yok edildi. Emirlere aykırı hareket eden yönetici yada sağlık çalışanları ağır cezalara çarptırılıyor. Başka şansları yok."
Associated Press rapor yayınladı
Associated Press Doğu Türkistan hastanelerinde devam eden uygulamalara dönük bir rapor yayınladı
29 Haziran tarihli raporda, Uygur kadınların çok fazla çocuk sahibi olma suçundan nasıl hapsedildiğini ve toplama kamplarında tutulan kadınların sık sık hamilelik kontrolünden geçirildiği bilgisi yer aldı. Raporda, 'kadınlara gelecekteki gebelikleri önlemek için zorla intrauterin bir cihaz yerleştirildiği belirtiliyor. Kurallara uymayan kadınlar "yeniden eğitim" adı altında "beyin yıkama, dayak, zorla çalıştırma ve işkence" gördükleri kamplara kapatılıyor.
Soykırımın farklı bir yönü
Associated Press'te yayınlanan raporda uzmanları, zorunlu doğum kontrolü kampanyasının "soykırım" olduğu tespitinde bulundu. İngiliz Newcastle Üniversitesi'nde Çin araştırmalarında kıdemli öğretim görevlisi olan Dr. Joanne Smith Finley, programı "Uygur nüfusunu genetik olarak azaltmanın doğrudan yolu" olarak tanımladı. Bölgede doğum oranı, bu zorunlu aile planlaması uygulamalarının zorunlu kılınmasından bu yana önemli ölçüde düştü. Uygur bölgelerinde doğum oranı sadece 2019'da % 24'e düştü. Bu oran 2015 ile 2018 yılları arasında % 60 olarak kaydedilmişti.