Erdoğan'ın güncel konulara da değindiği konuşmada su başlıklar öne çıktı:

"Ülkemizde demokrasi çok partili hayata geçişle tüm kurallarıyla işlemeye başlamıştır. Ülkemizin demokrasi tecrübesinin darbeler, vesayet lekeleriyle dolu olduğunu görüyoruz."

"Her darbe bir öncekinin başaramadıklarını başarmak için gerçekleştirilmiştir."

"Vesayetin etkin olabilmesi de ancak milli iradenin alanını daraltmasıyla mümkündür. Biz bu dünyada milletin gücünün üzerinde bir güç görmedik, tanımadık, tanımıyoruz. "

"(12 Eylül darbesi) Bizim gençliğimizin henüz başında gerçekleşen 1971 muhtırası daha çok siyasi sonuçlarıyla hafızamızda ye etmiştir. Gençliğimizin tam ortasına denk gelen 12 Eylül darbesi ise öncesiyle sonrasıyla öylesine kanlı öylesine derin yaralara yol açmıştır ki nesiller boyunca unutulması mümkün değil. Darbe yılları ülkemizin gözaltına alınıp en ağır işkencelerden geçirilen insanlarının her biri zulüm makinası olarak çalıştırılan cezaevlerinin denge hesabıyla dar ağaçlarına gönderilen gençlerinin acısıyla kavrulduğu bir dönemi ifade eder Bugün herkes biliyor ki 12 eylül darbesinden önce ülkenin siyasi kamplara bölünmesi, her gün onlarca insanın öldürülmesi gibi hadiselerin hiçbiri kendi tabi dinamiği içinde ortaya çıkmamıştır. "

"Hiç şüphesi yok ki 15 Temmuz'da birileri yine bizim çocuklar başardı demek için bekliyordu."

"Bu dönem konusunda kimi çevreler özellikle kendilerine göre bir farklı yorum oluşturmaya çalışmış ve bu tür bir resim ne olursa olsun tarih hükmünü ülkemizin yaşadığı en ağır ve acı darbe olarak vermiştir. Türkiye'yi 12 eylül darbesine hazırlayan karanlık oda hiç şüphesiz darbe sonrasının da planlamasını yapmıştır.  Ülkemizin hâlâ çözmeye çalıştığı sorunların tohumları atıldı."

"Artık bizim IMF diye bir kapımız yok. Biz bize yeteriz."

"12 Eylül'ün Yunanistan'ın NATO'ya ve AB'ye tam üyeliğinin yolunu karşılıksız açan karlarının ulsulrarası etkilerini Doğu Akdeniz ve Ege'de bugün hala tüm ağırlığıyla yaşıyoruz. Daha da ötesine geçerek söylüyorum son dönemde sıkça gündeme getirilen pek çok sancılı meselenin kökünde yine 12 Eylül'de tohumları atılan sosyal çarpıklıklar ve sapkınlıklar vardır. Gençlerimizin sosyal meselelerle ilgilenmektense sapkın hayat biçimlerine, ahlaksızlığa lümpenliğe teşvik edilmesi 12 Eylül'ün ülkemize bıraktığı kötü mirastan biridir.

"Üzerinde darbe veya vesayet gölgesi olmayan tek köklü değişim CHS'ne geçişimizdir. Bu ciddi manada bunları rahatsız etmiştir."

"Dayanışma olduktan sonra bu milletin yapamayacağı hiçbir şey yok. Artık çok daha büyük hedeflere ihtiyacımız olduğunu görerek, 2023 hedeflerini ortaya koyduk."