Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in sahibi olduğu Aydınlık gazetesi ve TGB’nin 8 Eylül’de Ankara’da yapmayı planladıkları ancak izin verilmeyen basın açıklaması üzerinden Uygur Türklerini hedef alan çirkin sözlerine Çin zulmünün en yakın tanıklarından akademisyen Prof. Abdürreşit Celil Karluk’tan tokat gibi cevap geldi.

Çin sevdalısı Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve avanesi her fırsatta Doğu Türkistanlı Türkleri hedef alan girişimlerde bulunuyor.

Komünist Çin’in Uygur bölgesinde Müslüman Türklere çektirdiği zulmü görmezden gelen Perinçek cephesi Pekin yönetimini aklamak için her yolu deniyor.

Uygur Türklerine çirkin saldırı
Çin’in toplama kamplarında esir ettiği Uygur Türklerinin yakınlarının 8 Eylül’de başkent Ankara’da yapacakları basın açıklamasına müsaade edilmedi.

Doğu Perinçek'in genel başkanı olduğu Vatan Partisi'ne yakınlığıyla bilinen Türkiye Gençlik Birliği (TGB) ve Aydınlık gazetesi ise konuya ilişkin Doğu Türkistanlıları hedef almıştı.

Türkiye Gençlik Birliği (TGB), tarafından konuyla ilgili olarak yapılan açıklamada “Türkiye, Uygur kışkırtıcılarının bölücü kampanyasına izin vermedi! İstanbul’dan Ankara’ya Çin karşıtı propaganda yapmak için giden Uygur bölücüleri polis tarafından geri gönderildi.” İfadelerine yer verildi.

Çin sevdalısı Perinçek’in gazetesi Aydınlık da Uygur Türklerini hedef alan bir haber yayınladı.  Buram buram komünizm kokan skandal haberde “Uygur kışkırtması TGB’ye çarptı. TGB’nin Uygur paylaşımı Türkiye düşmanlarının hedefi oldu.” ifadeleri kullanıldı.

“Biz hiç kimsenin maşası ya da provokatörü değiliz”
Perinçek cephesinin ağızlarından salyalarak akarak saldırdığı Doğu Türkistanlıların Çin’de çektikleri zulme yakından şahitlik edenlerden birisi olan Prof. Abdürreşit Celil Karluk konuya ilişkin açıklama yaptı.

Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İİBF Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi olan Karluk, “Türkiye’nin vicdanlı aklıselim düşünen insanlarına sesleniyorum.” notuyla bir video yayınladı. Videoda TGB’nin Doğu Türkistanlıları hedef alan saldırgan tutumuna tepki gösterildi.

Karluk’un paylaştığı videoda yer alan ifadelerinin bir kısmı şu şekilde;

“Türkiye’nin ve TGB’nin vicdanlı aklıselim düşünen insanlarına sesleniyorum. Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Uygur asıllı bir Türk akademisyenim. 8 Eylül’de Ulus’taki Doğu Türkistan’daki kamp mağdurlarının yakınlarıyla yapmayı planladığımız ve iptal edilen basın açıklamasına dair bazı haksız yorumlar, iftiraya varan söylemler bizi derinden rencide etmiştir. Ailemden birinci dereceden çok sayıda yakınım toplama kamplarındadır.

Biz çığlık attıkça sesimizi duyurmaya çalıştıkça Türkiye’de belli bir kesim bizi vatan hainliği veya emperyalizm uşaklığıyla yanlış bir şekilde suçluyor. Bu durum gülünç olmakla birlikte bizi hakikaten derinden rencide etmektedir. ABD emperyalizmine ve batı kapitalizmine karşı mücadele ettiğini iddia eden dostlar, biz Çin emperyalizmine, Çin faşizmine karşı dik dururken, ezilenlerin hakkını savunurken bize karşı iftirada bulunulması uşaklıkla suçlanmamız hakikaten gülünçtür ve eşyanın tabiatına aykırıdır.

“Sizlere ne oluyor?”
Tekrar ediyorum benim ve bizim gibi insanların sadakati sadece ve sadece Türkiye Cumhuriyeti devletine ve milletinedir. Biz hiç kimsenin maşası ya da provokatörü asla ve asla değiliz. Olmadık, olmayacağız. Kendimiz ateş olup yanmışız ve yanmaya devam ediyoruz. Bizimle aynı dili, dini paylaşan insanlardan beklentimiz şuydu:

‘Sizlere ne oluyor? Atayurtta ne olup bitiyor?’ denilmesi lazımken, tam tersi yapılıyor. Bizi hiç dinlemeden, hiç tanımadan bunları tekrar ediyorlar. Lütfen bizi vatansız, başkasına kul ve köle olmuş insanlar ve halklarla karıştırmayın. Emperyalizm terazisini bizim üzerimizde hiç denemeyiniz. Bizi emperyalizm zulmüne uğradığımız için hakkımızı aramamızdan dolayı suçlamayın. Bizi annemizin, kardeşimizin, orada ezilen Uygurların ve başka milletten mazlumların hakkını savunduğumuz için suçlamayın.

“Tek suçumuz Türk olmamız”
Bize bağırmadan önce lütfen bizi dinleyin. Bizim tek suçumuz Türk olmamız. Çinliden farklı bir vatana, kültüre sahip olmamız. Açık ve net beyanımızdır. Biz kimseye kul, köle olmadık, ajan hiç olmadık, olmayacağız. Yüzümüz ak başımız dik şekilde ailelerimize kavuşmak istiyoruz. İnsan iseniz gelin sesimizi duyun elimizden tutun. Eğer bizim bir suçumuz varsa insanca yaşama hakkını savunmamızdır. Bizim başımıza gelenler bizi suçlayanların başına gelmesin.