Kerkük’te Türkmenlere katliam ve sürgün planı hazırlanıyor
Haber: Referans Medya
Irak Türkmen Cephesi eski Türkiye Temsilcisi Hicran Kazancı, Referansmedya.com’a yaptığı özel açıklamada, ‘Irak Devleti’nin ilk kuruluşundan itibaren Kerkük kenti Türkmen özelliğini her daim muhafaza edegeldi. Ancak son dönem yürütülen faaliyetler 1959 Türkmen katliamı süreciyle büyük benzerlikler taşıyor. Merhum Münir Kafili’nin şehit edilmesiyle boşalan Kerkük İlçe Meclis Başkanlığı makamı Türkmenlerden alındı. Benzer şekilde, Kerkük Polis Müdür yardımcı olan Türkmen kökenli generalin Bağdat tarafından zorunlu emekliye ayrılmasıyla boşalan koltuğu muhafaza edilemedi. Ayrıca, Kerkük Sağlık Müdürlüğü Başkanı emekliye çıkarıldı ve Kerkük İstihbarat Müdürlüğü Başkanı görevden alındı. Tüm bu isimlerin yerlerine ise Türkmen kökenli olmayan birileri getirildi. Bu gelişmeler, 1959 katliamı öncesi İngilizlerin Kerkük’ün idari yapısındaki Türkmen varlığını yok etme stratejisi ile yüzde yüz benzerlik arz ediyor. Türkmenlerin katliam ve sürgününe yönelik karanlık bir plan var’ diye konuştu.
(Kerkük'te 1959 yılında yaşanan Türkmen katliamında onlarca Türkmen'e ait ev ve işyeri kundaklandı, aralarında kadın ve çocuklarında yer aldığı 300'en fazla Türkmen katledildi)
Yanlış stratejiler harici planlara zemin hazırladı
Hicran Kazancı’nın değerlendirmesine göre, ‘2018 yılında Irak’ta gerçekleşen parlamento seçiminde uygulanan yanlış strateji Kerkük’ün Türkmen özelliğini kaybetmesi açısından kırılma noktası oldu. Kazancı, ‘Irak Türkmen Cephesi’nin bu seçimler sonunda Bağdat Parlamentosu’nda gerçek temsil oranını kayıp ettiğini ve Tahran’ı memnun etme kaygısıyla yeni bir politik yol izlediğini’ söylüyor.
Irak Türkmen Cephesi etkisiz kaldı
Hicran Kazancı, Son dönemde, Irak parlamentosunda bir dizi yeni yasa onaylandı. Türkmen milletvekillileri, onaylanan kanunu Türkmen halkı için önemli bir kazanç olarak yansıttı. Ancak, Kerkük’ün idari ve güvelik dairelerinde yer alan Türkmenlerin ayrılmasıyla (etnik mezhep paylaşımı olmasına rağmen) yerlerine Türkmen kökenlilerden değil, Kürt ve Arap kökenliler atandı. Yine Türkmenlerin sembolü olan Kerkük Petrol Şirketinden ayrılan altı Türkmen heyet başkanın yerlerine de Kürt, Arap ve Hristiyan kökenliler getirildi’ dedi.
Önce Araplaştırma ardından Kürtleştirme stratejisi izlendi
Hicran Kazancı Kerkük merkezli tespitlerini şu sözlerle sürdürdü:
Türkmeneli Coğrafyası, 2003 öncesi Araplaşma ve 2003 sonrası Kürtleşme politikasına maruz kaldı. Bu gelişme, Türkmenlerin kendi coğrafyasında alan hâkimiyetini büyük ölçüde zedeledi. Dolayısıyla, Türkmenlerin ana hedefleri ile örtüşen diğer partiler/listelerle ittifaka girmesi en doğru stratejidir. Türkmenlerin siyasi aklı, 2010 parlamento seçiminde böyle bir strateji izledi ve Türkmen toplumun menfaatine yönelik büyük başarı elde edildi.
Maalesef, Türkmen siyaseti 2018 seçiminde tamamen münferit çıkar temeli bir seçim stratejisi sonucu büyük yenilgiye uğradı. Özellikle de, Kürtleşme politikasından sonra tekrar Araplaşma siyasetine maruz kalan Kerkük’ün idari ve güvenlik yapısındaki Türkmenlerin varlığı ciddi manada örselendi. Siyaset, netice elde etme sanatıdır. Siyasette başarı, bilgi, birikime dayalı öngörü gerektirir. Bunlar olmadığı zaman velvele ve bağırma stratejisi hakim olur, ve bu da bugün yaşadığımız felaketi getirir.
Türkmenler için yakın tehdit
DAİŞ’a karşı mücadele adı altında, sokağa çıkma yasağına rağmen Havice’deki Arap aşiretlerinden yaklaşık 2 bin kişinin toplanması ve “Kerkük’ü koruyacağız diye slogan atmaları, Kerkük’teki Türkmenler için tehdit ne kadar yakın ve ciddi olduğunu gösteriyor.
Kerkük’te, bir taraftan Arapların gövde gösteri yapmaları, diğer taraftan DAEŞ’ın yeniden koz olarak ortaya sürülmesi ciddi göstergelerdir. Tüm bu gelişmelere ek olarak Kerkük’ün güvenlik ve idari yapısındaki Türkmenlerden boşalan görevlere Arap veya Kürt kökenlilerin atanması, Türkmen mevcudiyetinin orta vadede yok edilmesi için planlanmış oyunun göstergesidir.
Acil adımlar atılmazsa her şey için çok geç kalınır
Bu konuda acilen adımlar atılmazsa, Kerkük’ü Türkmen etkisinden arındırma stratejisi sonuca ulaşacaktır ve her şey için çok geç kalınacak.
Sürecin kötü gidişatından doğan menfi gelişmeler var. Bu gelişmeler Türkmenleri olumsuz etkilemektedir. Dolayısıyla, Türkmenlere yönelen ve yönlendirilen bu olumsuz gelişmeleri bertaraf etmek için doğru kararların alınması gerekmektedir. Alınan doğru kararlar sayesinde çıkış stratejisi belirlenir, bu sayede Türkmenlere yönelik yakın ve uzun vadeli tehditler elimine edilir veya elimine edilmesine dönük tedbirler alınır
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.