Referans Medya
İrlanda Başbakanı Micheal Martin, ölümlerden kilisenin sorumlu olduğunu söyledi ve 1922-1998 yılları arasındaki olaylarla ilgili devlet adına özür diledi. Papa Françis'te yaşanan durum için ''Kapanmaz yara'' ifadelerini kullandı ve kilisenin günahının affedilmesini istedi.
Kilise yurdunun bahçesinde toplu mezar
DW Türkçe'de yer alan haberde İrlanda'nın batısında yer alan Tuam kasabasında, eskiden Katolik Kilisesi'ne ait bir yurdun bulunduğu arazide insan kemikleri bulunduğu belirtiliyor.
İrlanda hükümetinin 2015 yılında tayin ettiği araştırma komisyonunu geçtiğimiz Salı günü konuya ilişkin bir rapor yayınladı. Raporda, Tuam'da bulunan Katolik kilise yurdunda 978 çocuğun hayatını kaybettiği vurgulandı. İnceleme raporunda Katolik Kilisesine bağlı 18 yurtta 1922-1998 yılları arasında yaklaşık 9 bin bebek ve çocuğun yaşamını yitirdiği bilgisi yer aldı.
Mezar yerleri bilinmiyor
Bu rakam, yuvalarda barındırılan toplam çocuk sayısının yüzde 15'ini teşkil ediyor. Raporda belgelenen ölümlerin büyük bölümü bir yaşına dahi basmamış çocuklara ait ve çocukların nerede gömülü olduğu bilinmiyor.
Utanç kaynağı olarak görülüyorlardı
Hükümet tarafından atanan komisyonun hazırladığı rapora göre, yurtlarda kalanların büyük bölümü, tecavüz dahil, evlilik dışı hamile kalan ve hiçbir geliri bulunmayan bekar kadınlardan oluşuyordu. Evlilik dışı çocukların utanç kaynağı olarak görüldüğü toplumda bu kadınların pek fazla bir seçeneği olmadığı belirtiliyor. Bu şekilde doğan çocuklar büyük oranda kilise yurtlarına yerleştiriliyordu ve annesinden izin alınmadan evlatlık veriliyordu.
Raporda ayrıca kadınların tecavüze uğramış olsa bile kendi aileleri tarafından dışlandığına işaret ediliyor ve "Devlet ve Kilise bu katı tutuma katkı sağladı, destek verdi, müsamaha gösterdi" tespiti yapılıyor.
Aynı yöntemle idare dilen 180 yurt vardı
Evlatlık Hakları İttifakı'nın kurucularından Susan Lohan, araştırma komisyonunun raporunun sadece 18 yurdu kapsadığına dikkat çekti ve o dönemde İrlanda'da bu türden 180 yurdun işletildiğini söyledi. Lohan, "Devlet ve Kilise, sadece ve sadece o dönem hakim olan kamu ahlakını incitmemek için kadınların yüksek duvarlar arkasına tıkılmasında işbirliği yaptı" dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.