Referans Haber: Ömer Faruk Teke
Sakın buralara gelmeyin. Çünkü İdlib'te acayip terör var. Daha Reyhanlı - Bab el Hava sınır kapısını geçince çamur düzlükler de serili iğreti çadırları görünce anlıyorsunuz terör vahametini. Sermede, Harem ya da Dar et İzzet fark etmiyor hangi yöne gitseniz binlerce kilometrelik alanın örtüsü olmuş çadırlardan öte görebileceğiniz hiç bir şey yok.
Ev mi ?
Bina mı ?
Onlarında büyük bölümü teröre karşı verilen mücadele! kapsamında vurulmuş. Tamamen enkaza dönmeyenler ise savaşa kurban veren bir yanı koparılmış kadın ve çocuk yüzlerce teröriste sığınaklık ediyor. Dört başı mamur evleri, hayatları terörü bitirmek için dünyanın dört bir tarafından Suriye üşüşen medeni militanlar ve kahreden ölüm silahları yok etmeden önce. Çadırlar olağanüstü konforlu! Sıhhat açısından çamur deryasında kurulmuş hepsi. Bir diğer faydası da ! oyun oynayan terörist çocuklar sakatlanmıyorlar hiç zemin sert olmadığı için.!!!
Rus, ABDli, Fars, İngiliz, Fransız medeniler kahır yüklü bombalarla gelmeden önce babasının koynunda uyuyan binlercesi şimdi bu çadırlarda babasız yada annesiz. Aç bi-ilaç yürütüyorlar terör faaliyetlerini. Hama' dan, Halep'ten, Humus'tan gelen omuzları düşük bebeler.
Buralara sakın gelmeyin !
Enkazdan elleriyle çocuğunun cesedini çıkardığını anlatan bir adam canınızı sıkar ziyadesiyle. İştahınızı kaçırır.
Rusya’ya, İran ve Esed buraların ıslahı için yoğun çaba sarf ediyor! Müthiş masraflara girip en öldüreninden bombalar atıyorlar korumasız köylere, kamplara, şehirlere. Yüz binlerce tehlikeli terörist daha geldi sınırın sıfırına. Ekmeksiz, çadırsız, yorgansız, ilaçsız. İstikbali çalınmış yüz binler. Araştırdık, son bir kaç günde 318 bin kişi düşmüş yollara ve bomba yok diye sığınmışlar sınırımıza. Yüzde 76'sı kadın ve çocuk.
Müthiş imkanlar sağlanıyor bu teröristlere ! Her ne kadar hastane, ilaç, doktor bulamazsalar da...
- bir çoğu kışlık bir mont bulabiliyor örneğin.
Ayakkabı lüks tüketim. Çıplak ayakla atlatmaya alışmışlar soğuk kış günlerini. Üstelik yerler hep çamur. Okul, eğitim, kitap, defter rüyasını bile göremedikleri şeyler.
Türkiye'den STK'ların verdiği bir kaç ince battaniyeye ve gıda kolisi nelerine yetmiyor ?
SUSARAK HAYKIRILAN İSYAN
Daha bir kaç gün önceydi. İdlib kırsalında bomboş bir tarlaya gittik. Tarlaya kurulmuş 10 kadar çadır vardı. İhtiyaçları olduğunu düşünerek battaniye ve gıda kolisi dağıtmak için harekete geçtik. O esnada bir anne geldi yanımıza ve hiç bir şey demeden kucağında tuttuğu bir kaç aylık bebeği uzattı önümüze. Umursamazlığını yükleyip tüm insanlığın İdlib'e.
Şaşırdık ve ne olduğunu anlamaya çalışırken yerel görevli arkadaşımız girdi araya. Su çocuğa bir bakın, nasıl dayansın? Beslenemiyor, hava soğuk, doktor yok ne yapsın bu insanlar dedi, soğuğu bile donduran cümlelerle.
Sordum görevliye mama yok mu ya da ek besin bulmak mümkün mü diye. Üzgün ve başı öne eğik cevap verdi Suriyeli arkadaş; ek besini nasıl bulsunlar. Çadırı bulmaları dahi mucize su an...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.