İsrail işgal güçlerinin 13 Nisan’da Mescid-i Aksa’ya açılan Şam Kapısı’nı kapatması ile başlayan tahrik, 7 Mayıs gecesi fiilî saldırıya dönüştü. Mescid-i Aksa’da Teravih namazını kılan Müslümanlara saldıran İsrail işgal unsurları, 200’den fazla Müslümanı yaraladı. Yaşanan olaylarda 100’den fazla Filistinli tutuklandı. Kudüs’ün kadim mahallelerinden Şeyh Cerrah’ta 87 Müslümanı evlerinden kovan fanatik Yahudi gruplara, İsrail güvenlik güçleri de destek verdi.
MÜSLÜMANLARIN ONURUNA SALDIRIYORLAR
Filistin Devlet Başkanı Mamut Abbas, Doğu Kudüs'te yaşanan gelişmelerle ilgili olarak Birleşmiş Milletler Genel Kurulunu (BMGK) acil toplantı çağrısı yaptı. Hamas Lideri Halid Meşal ise "En büyük savaşın seçimlerle değil işgalle yüzleşmek olduğunu bir kez daha gördük. İslami Direniş olarak stratejimiz kapsamlı bir direniş Yahudi işgalcileri Batı Şeria'da gasbettikleri tüm noktalardan çıkarmak’’ dedi. Filistin Eski Başbakanı ve Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye ise "İsrail bundan önce yaptıklarını bundan sonra devam edemeyecek. Bu saldırı tüm Müslümanların kutsalı olan mirasımız, tarihimiz ve onurumuz olarak gördüğümüz Kudüs'ümüze yöneliktir. Bu savaşı İsrail kazanamayacak. İşgal topraklarında yaşananlar bir intifada ve devam edecek” diye konuştu.
MESCİD-İ AKSA’YI YIKMAYI HEDEFLİYORLAR
Hamas Sözcüsü Sami Ebu Zuhri, ramazan sürecinde yaşanan olayları ve tüm dünyada büyük tepki gören son saldırıyı Türkiye gazetesine değerlendirdi: İsrail işgal devletinin destek verdiği gruplar öncelikle Mescidin doğu tarafındaki Bab el- Rahme bölgesini ele geçirmek istiyor. İlk bölünmenin ardından Şabat’ta alanın tamamen Yahudilere tahsisini hedefliyorlar. Esas büyük tahrik planı ramazanın 28. günü için hazırlandı. Başta fanatik Siyonist örgüt Lehava ve Kahani olmak üzere birçok grup aylardır bu saldırı için hazırlık yaptı. Ramazan ayının 28. gününün (10 Mayıs) önemi ise İbrani takvimine göre bu tarih (Yom Yerushalayim) yani Kudüs’ün ilk işgal edildiği tarih olması. Bu fanatik yapılara Otzma Yehudit (Yahudi Gücü) partisi ve Dini Siyonizm Partisi başta olmak üzere birçok İsrail parlamentosu (Knesset) üyesi de destek veriyor.
BÜTÜN İSLAM ÂLEMİ İÇİN NÖBETTEYİZ
Kudüs ve Mescid-i Aksa gerçek manada çok büyük bir tehdit ve yok olma tehlikesi ile karşı karşıya. İlk gece yaşananlar İsrail'e şunu gösterdi ki hiçbir şey onların planladığı gibi olmayacak. Gece başlatılan gaz bombalı, biber gazlı, plastik ve gerçek mermili saldırı dalgası sabaha karşı kırıldı ve Siyonistler tüm bölgeden kaçtı. Filistinliler onların karanlık planını ayakları altında çiğnedi. Burada Müslümanlar tüm ümmet adına bu işgalcilere ve saldırılara karşı nöbet tutuyor. Kudüs ilk kıblemiz, göklere açılan kapımızdır. Müslümanlar bu işgale karşı topyekûn ayaklanmalı. Kudüs bu kutsiyete haiz kutsal beldemiz, hepimizin onuru. Hedef Kudüs’ü tamamen Yahudileştirmek ve Kudüs'te kalan son Filistinlileri de yeni bir soykırımla yok etmek.
TÜRKİYE’NİN DESTEĞİ ÖNEMLİ
Türkiye’nin bu süreçlerdeki duyarlılığı ve desteğinin Filistin için çok değerli olduğunu belirten Hamas Sözcüsü “Türkiye’nin olayların ilk anından itibaren sergilediği tavır, devlet düzeyinde ve parti, STK ve halk nezdinde sergilenen tepki takdire değer” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.