Ruanda hükümeti tarafından hazırlanan bir rapor, Fransa'nın 'öngörülebilir bir soykırıma olanak sağlama' konusunda önemli bir sorumluluk taşıdığı sonucuna vardı.
Rapor, 800 bin kişinin katledildiği 'soykırım öncesi ve soykırım sırasında Fransa'nın rolü olduğu' tespitinde bulundu.
AP tarafından görülen rapor, Ruanda'nın soykırım öncesi, sırası ve sonrasında Fransız makamlarının rolünü belgeleme çabalarının hız kazandığı bir dönemde hazırlandı. Aynı anda Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, orta Afrika ülkesiyle ilişkileri geliştirmek için adımlar atma gayreti içerisinde.
Toplam 600 sayfalık raporda, "Fransa'nın Nisan ve Mayıs 1994'te katliamları durdurmak için hiçbir şey yapmadığı, soykırımdan sonraki yıllarda rolünü örtmeye çalıştığı ve hatta bazı failleri koruduğu" yer alıyor.
Ruanda kabinesine sunumunun ardından rapor, günün ilerleyen saatlerinde kamuya açıklanacak.
"Mitterand yönetimi, uyarılara rağmen Ruanda hükümetini desteklemeyi sürdürdü"
Rapor, soykırıma giden yıllarda, eski Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterrand ve yönetiminin katliamlara yönelik hazırlıklar hakkında bilgi sahibi olduğu, ancak tüm uyarılara rağmen dönemin Ruanda Devlet Başkanı Juvénal Habyarimana hükümetini desteklemeye devam ettiği sonucuna varıyor.
Paris yönetimine doğrudan suçlama yönelten çalışmayı hazırlayan komisyon, raporda şu ifadelere yer veriyor:
"Fransız hükümeti öngörülebilir soykırım konusunda ne kör ne de bilinçsizdi."
Ruanda'nın raporu, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un talimatıyla kurulan 15 kişilik tarihçiler komisyonunun Ruanda soykırımıyla ilgili raporundan 1 ay sonra açıklandı. Fransa'nın kendi raporunda, "Fransa'nın 1994'teki soykırımda ağır sorumluluk taşıdığı ve katliamlara hazırlık sürecine kör kaldığı tespitinde bulunulmuştu.
Fransa ve Ruanda tarafından hazırlanan iki farklı raporun, detayları farklı olsa da iki ülke arasındaki ilişkilerde bir dönüm noktası olabileceği dile getiriliyor.
Ruanda Dışişleri Bakanı Vincent Biruta AP'ye verdiği demeçte, 13 milyonluk küçük ama stratejik bir ülke olan Ruanda'nın Fransa ile "yeni bir ilişkiye" "hazır" olduğunu söyledi.
Ruanda hükümetinin öncülüğünde Washington hukuk firması Levy Firestone Muse tarafından 2017 yılında başlatılan Ruanda raporu, hükümetler, sivil toplum kuruluşları, akademisyenler, diplomatik yazışmalar, belgeseller, videolar ve haber makaleleri dahil olmak üzere çok çeşitli belgesel kaynaklara dayanıyor. Komisyon ayrıca raporun hazırlanması sürecinde 250'den fazla tanıkla görüşüldüğünü bildirdi.
Rapor: Fransa, Ruanda hükümetini silahlandırdı, eğitti, donattı ve korudu
Raporda yer alan bir bölümde, soykırımdan önceki yıllarda, "Fransız yetkililer, Habyarimana rejiminin insanlıktan çıkarma ve nihayetinde Tutsilerin Ruanda'da yok edilmesi ve öldürülmesi yönündeki işlediği suça aldırış etmeden Ruanda hükümetini silahlandırdı, tavsiyelerde bulundu, eğitti, donattı ve korudu. O dönemde Fransız yetkililer, Fransa’nın kendi çıkarlarının, özellikle de Fransa’nın Afrika’daki gücünün ve etkisinin pekiştirilmesi ve genişletilmesi peşindeydi" ifadelerine yer veriliyor.
Yine raporda, 'Nisan ve Mayıs 1994'te, soykırımın doruk noktasına ulaştığı anda, Fransız yetkililerin katliamları durdurmak için hiçbir şey yapmadıkları' suçlaması yer alıyor.
Ruanda raporu, Fransız yetkililerin soykırımdan sonraki tavrına da değiniyor.
Fransız yetkililerin soykırım işleyenleri yargılamak için çok az çaba sarf ettiği öne sürülüyor ve şöyle deniliyor:
"Son 27 yılda Fransız hükümeti (soykırımdaki) rolünü örttü, gerçeği çarpıttı ve soykırımı işleyenleri korudu"
Ruanda'da 1994'te Hutular, dönemin Devlet Başkanı Juvenal Habyarimana'nın uçağının düşmesinden sorumlu tuttukları Tutsilere karşı soykırım başlattı. Ülkede 100 gün süren katliamda 800 binden fazla Tutsi hayatını kaybetti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.