Haber: Referans Medya
Doğu Türkistan’da Müslüman Uygurlar, Kazaklar ve Kırgızlar ve diğer Müslüman topluluklara yönelik soykırım suçu işleyen Çin komünist rejimi bu fiillerinden dolayı ilk kez uluslararası bir mahkemede yargılanacak. Pekin hükümeti, önümüzdeki hafta Londra’da yapılacak mahkeme öncesi, her zaman ki gibi gücünün ancak masumlara yettiğini göstermek istercesine yeni bir misilleme daha yaptı. Dünya Uygur Kurultayı Başkanı Dolkun İsa’nın kardeşi Hushtar Isa’ya hiçbir suçu olmadığı halde müebbet hapis cezası verildi. Pekin hükümeti bu hamlesi ile bir kez daha Doğu Türkistan’da Uygurları yok etme amacını bir kez daha dünyaya göstermiş oldu.
Doğu Türkistan davasının diasporadaki çatı örgütü olan Dünya Uygur Kurultayı’nın Başkanı Dolkun İsa, aynı zamanda Temsil Edilmeyen Milletler ve Halklar Örgütü (UNPO) başkan yardımcılığı görevini de yürütüyor. Bir lider olarak Doğu Türkistanlıların özgürlüklerinin sağlanması ve Uygur Soykırımı’nın uluslararası alanda tanınıp durdurulması için mücadele eden Dolkun İsa, üniversite yıllarından beri Pekin Hükümeti’nin hedefindeki bir isim. Doğu Türkistan Davası’nın lideri Dolkun İsa’nın insan hakları alanındaki mücadelesini durdurmak için Pekin hükümeti her zaman ki gibi yine masum aile yakınlarına saldırdı. Otoriter komünist Çin rejimi, İsa’nın kardeşi Hushtar Isa’ya müebbet hapis cezası verdi. Kardeşini hapis cezasına çarptırılması hakkında Dolkun İsa, “Bu haberi almak çok üzücü. Çin Komünist Partisi’nin insan ahlakına ve yargı sürecine saygısının olmadığının apaçık göstergesi bu hamledir” tepkisini gösterdi. Dolkun İsa, Pekin rejiminin yok etmeye çalıştıkları insanlardan onlara yüzde yüz itaat etmesini onları korkutarak ve tehdit ederek beklediğine dikkat çekti. İsa, “Bu karar bizi mücadelemizden vazgeçirmeyecek, kardeşimin ve dünyadaki bütün Uygur kardeşlerimin iyiliği için adalet arayışına devam edeceğiz” diyerek Doğu Türkistan davası yolundan dönmeyeceğini vurguladı.
(Dünya Uygur Kurultayı Başkanı Dolkun İsa)
Uygur Hareketi’da bir açıklama yaparak Çin hükümetinin bu misilleme gibi cezasını şiddetle kınadı. Açıklamada, Çin’in gücünün yetmediği ve seslerini kısamadığı aktivistlerden intikam almak ve onlara misilleme yapmak için Doğu Türkistan’daki yakınlarını hedef aldığının altı çizildi. Önümüzdeki hafta gerçekleşecek Uygur Mahkemesindeki Davası öncesinde bu hareketi ile otoriter Çin komünist rejiminin insanları korkutmaya çalıştığına dikkat çekilirken, Pekin’in adaleti engellemek için beyhude adımlar atmak istediği vurgulandı. Uygur Hareketi İcra Direktörü Rushan Abbas, “Uzun yıllardır Doğu Türkistan davasında beraber mücadele ettiğimiz mücadele arkadaşımın, kardeşine sahte bir gerekçe ile böyle bir ceza verilmesi çok üzücü. Dolkun ise bugüne kadar Uygur devasına liderlik yaptığı için büyük bedeller ödedi. Aynı şekilde benim kız kardeşim de insan hakları alanındaki faaliyetlerime misilleme olarak cezalandırıldı” diye konuştu. Sevdikleri yakınları ve dostlarının özgürlükleri pahasına Uygur halkını savunmaya devam edeceklerini söyleyen Abbas, “Dolkun İsa Liderimizin yanındayız ve yanında olmaya da devam edeceğiz. Uluslararası toplum, Çin komünist rejimini bu misilleme eylemi ve Uygur Soykırımı’ndan dolayı sorumlu tutmalıdır” çağrısını yaptı. Uygur Hareketi, basın açıklamasında Uygur Soykırımı’nın bir an önce durdurulması ve böylesi keyfi cezalandırılmalara müsaade edilmemesinin önemini vurguladı. İnsanlığa karşı suç işleyerek Doğu Türkistan’da akla hayale gelmedik zulümleri yapan Çin rejiminin, 2022 Kış Olimpiyatları gibi önemli bir etkinliğe ev sahipliği yapılmasına da asla izin verilmemesi ve boykot edilmesinin de Pekin hükümetinin hesap vermesi açısından önemine vurgu yapıldı.
Çin komünist rejiminin son yıllarda artan şiddette ve zulümde uyguladığı Uygur Mahkemesinde görülecek soykırım davası önümüzdeki hafta Londra’da uluslararası mahkemede görülecek. Bu davada soykırımın bütün detayları canlı tanıkların dinlenmesi ile dünyaya bir kez daha ilan edilecek. Pekin hükümeti mahkemenin meşruiyetine gölge düşürmek adına ağır bir kara propaganda yürütüyor. Bu davanın durması için de insan hakları savunucularının yakınlarına baskı yapıyor. Dolkun İsa’nın kardeşi de bunun en son örneklerinden biri olarak dünya kamuoyunun gündeminde geldi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.