Haber: Referans Medya
Doğu Türkistan’da 3 yıl önce etnik temizlik faaliyeti başlatan Çin yönetimi Müslüman Türklere ait tüm izleri silin talimatı verdi. Bölge valiliklerine gönderilen talimatta ‘Ulusal Entegrasyon’ kapsamında geleneksel Uygur mimarisinin yok edilerek yerine Han Çinlilerine ait ev ve çevre mimarisi ile bölgenin yeniden modernize! edilmesi istendi. Uygur Türklerinden araştırmacı Abdulgani Sabit, Çin’in bu uygulamaları radikal İslam’a ait sembollerin yok edilmesi olarak kamufle ettiğini söyledi. Referansnokta.com’a konuşan Abdulgani Sabit, Doğu Türkistan’da DEAŞ, El Kaide yok. Çin etnik varlığımızı, özlük haklarımızı, din özgürlüğümüzü yok ediyor. Aşırılığın engellenmesi olarak yürütülen faaliyetler uluslararası kamuoyunu aldatma aracı olarak kullanılıyor’ dedi.
ÇİN TÜRKLERİ MANKURTLAŞTIRMAK İSTİYOR
Doğu Türkistan’da yaşanan son gelişmelerle ilgili Referans Medya'nın sorularını yanıtlayan Abdulgani Sabit Xi Jinping yönetiminin 2016 yılından bu yana 3 milyondan fazla Uygur Türk’ünü kamp ve hapishanelere attığını söyledi. Çin’in 1949 yılından bu yana Müslüman Türklere asimilasyon politikası uyguladığını anlatan Abdulgani Sabit, 2016 yılı itibarı ile şiddet dozu ve baskılar olağanüstü artırıldı. Geride kalan 4 yılda bin 200 şehit verdik. Türkiye başta olmak üzere en az 60 bin Doğu Türkistanlı, doğup büyüdüğü topraklardan hicret etmek zorunda kaldı’ diye konuştu.
BİNLERCE MÜSLÜMAN TÜRK ZİNDANLARDA ÇÜRÜYOR
Abdulgani Sabit, Çinlileştirme projesi sayesinde kapsamında aralarında akademisyen, din adamı, sanatçı, yazar ve işadamınında yer aldığı yüzbinlerce Müslüman Türk’ün tutsak edildiğini ve zindanlarda çürütüldüğünü anlattı. Bazılarının da şehit edildiğini söyleyen Sabit şu bilgileri verdi:
Cezaevleri ve kamplar dışında yaşayanlara da her türlü gayri insani baskı ve zülme maruz bırakılmakta. bıraktı. Evlerimize Çinliler yerleştirildi. günlük Çince öğrenme kotası konuldu. Helal haram kavramı telaffuz eden yada bu yönde fiili hassasiyet gösterenler cezalandırılıyorlar. Zorla domuz eti yemek zorunda bırakılıyoruz. Kuran-ı Kerim, seccade ve benzeri dini sembol bulundurmak büyük suç. Yüzlerce camimiz eğlence merkezlerine çevrildi.
BİZE KUR-AN TİLAVETİ YAPIN DİYE YALVARDILAR
Geçtiğimiz günlerde DoğunTürkistan’ı ziyaret eden Endonezyalı kardeşlerimize misafir oldukları evlerde Kur-an’a hasret kaldık. Kur-an bulundurmak, okumak yasak. Ne olur bize Kur-an tilaveti yapın, dinleyelim diye yalvardılar.
ÇİN ÇOK YÖNLÜ SOYRKIRIM UYGULUYOR
Varlığımız büyük tehdit altında ve durum her geçen gün daha kötüye gidiyor. Demografi, kültür, inanç değerlerimiz, medeniyet mirasımız yok ediliyor. Çin sinsice ve planlı bir biçimde çok yönlü soykırım uyguluyor. Tüm İslam alemi ve Türk Dünyası’ndan duyarlılık bekliyoruz. Ne olur çok geç olmadan bize sahip çıkın. Bu zulme karşı durmak bütün insanlığın tarihi ve ortak mesuliyetidir.
Başta Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve Dışişleri Bakanlığı, Kültür Bakanlığı olmak üzere, BM, UNESCO,TİKA bütün dünya harekete geçmek zorunda.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.