Avustralya merkezli düşünce kuruluşu ASPI'nin (Australian Strategic Policy Institute), uydu görüntülerini analiz ederek hazırladığı rapora göre Doğu Türkistan genelinde 16 bin cami ya kısmen yıkıldı ya da ağır hasar gördü.
Doğu Türkistan genelinde dini ve kültürel mekanlarda yürütülen yıkıma yönelik hazırlanan rapor bölge genelindeki camilerin toplamının yüzde 65'inin tahrip edildiğine ya da yıkıldığına dikkat çekiyor.
Raporda Çin Komünist Partisi (ÇKP) iktidarının, 2017 yılından itibaren başlattığı faaliyet kapsamında 8 bin 500 camiyi de tamamıyla ortadan kaldırdığı yer aldı.
Buldozerlerle yıkılan camilerin bazılarının yerlerinin şimdilerde boş arazi olarak durduğu kaydedildi.
Kuruluş eldeki verilerden ve uydu görüntülerinden yola çıkılarak yapılan değerlendirmelere göre, Doğu Türkistan genelinde 3 bin civarında caminin sağlam kaldığının öngörüldüğünü belirtti.
Haritada kırmızı noktalar, yıkılan tahmini cami sayısını, turuncu ise tahmini hasar gören cami sayısını gösteriyor. Verilerse toplam rakamı gösteriyor. Doğu TürkistanASPI
"Müslümanlarca kutsal sayılan mekanların yüzde 30'u yıkıldı"
ASPI'nin "Kültürü silme: Sincan'daki Uygur ve İslami alanların yıkımının izini sürmek" başlıklı raporunda, Çin hükümetinin Uygurların dilini, kültürünü ve müziğini hedef almasının yanı sıra kültürel mirasın temel unsurlarını da aktif olarak sildiği ya da değiştirdiğine yer verildi.
Rapora göre Pekin yönetimi, Doğu Türkistan'da Müslümanlarca kutsal sayılan önemli dini, tarihi ve kültürel mekanların (türbeler ve mezarlıklar gibi) yüzde 30'unu yıktı.
İlaveten bu mekanların yüzde 28'i kısmen tahrip edildi veya (bara dönüştürülen camiler gibi) öz kullanım amacından koparıldı.
ÇKP yöneticileri Doğu Türkistan genelinde 24 bin cami bulunduğunu belirtiyor ancak ASPI, analizlerinin bölgedeki camilerin büyük kısmının yıkıma uğradığı ya da farklı kullanım alanına dönüştürüldüğünü gösterdiğini kaydetti.
"Camiler, kafe, bar ve umumi tuvalete dönüştürüldü"
Raporda binası ayakta duran ibadethanelerin 'yıkıma uğramadı' şeklinde sınıflandırılmakla birlikte bazılarının kafe, bar ve hatta umumi tuvalete dönüştürüldüklerinin anlaşıldığı bilgisi paylaşıldı.
Öte yandan sağlam kalan camilerin de yüzde 75'inin kapısına kilit vurulduğu ve ibadet edilmesinin imkanı olmadığı bildirildi.
Doğu Türkistan'ın başkenti Urumçi'de kapısına kilit vurulan bir cami (arşiv)AP
Raporda Kaşgar kentine giden kişilerin, Eski Kent bölgesindeki camilerin bir kısmının kahvehaneye dönüştürüldüğüne yönelik beyanlarına yer verildi.
"BM ve Müslüman ülkeler Doğu Türkistan'daki yıkıma sessiz kalıyor"
Birçok uluslararası kuruluş ve yabancı hükümetin yapılanları görmezden geldiğine işaret edilen raporda, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'nün (UNESCO) ve Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi'nin (ICOMOS) Doğu Türkistan'daki kültürel alanların yıkımına sessiz kaldığı ifade edildi.
Özellikle de halkı Müslüman olan ülke yönetimlerinin, Uygur kültürünün Çinlileştirilmesi, değiştirilesi ve İslam dünyasından koparılması çabalarına karşı çıkmakta başarısız olduğu dile getirildi.
Raporun sonuç kısmında, Taliban'ın Afganistan'ın Bamyan kentindeki Buda heykelini bombalaması ile Saraybosna ve Dubrovnik'teki yıkıma yönelik uluslararası tepkilerin aksine Doğu Türkistan'da kültürel yıkımın boyut olarak çok daha büyük olmasına rağmen daha az görünür olduğu ve daha az dillendirildiği ifade edildi. Ayrıca UNESCO ve ICOMOS'a derhal soruşturma başlatması istendi.
Ayrıca Müslüman ülkeler dahil uluslararası kamuoyunun Çin'e soykırım politikalarına son vermesi ve kültürel mekanların yıkılmasının durdurulması için baskıda bulunması ve 2022'de Çin'de düzenlenecek olimpiyat oyunları dahil kültürel etkinliklerin boykot edilmesi çağrısında bulunuldu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.