4 Nisan akşamı Batman M Tipi Kapalı Cezaevi’nde adli mahkum ve tutukluların bulunduğu bir koğuşun ateşe verilmesiyle başlayan bir isyan girişimi güvenlik güçlerinin müdahalesi sonrası büyümeden bastırıldı.
Aralarında adli koğuşlarında bulunduğu 9 koğuşun katılımı ile girişim büyümüş, çıkan yangın sonrası olay yerine çok sayıda itfaiye ve ambulans sevk edilmiş, ek güvenlik önlemleri alınmıştı.
Buraya kadar bir isyan girişimi açısından olağan gelişmeler yaşanırken asıl önemli olaylar kısa sürede bastırılan isyan girişimi sonrası yaşandı.
Olay sonrası Batman Cumhuriyet Başsavcılığı, tutuklu ve hükümlüler hakkında soruşturma açtı. Soruşturma sonrası yarısı olaya karışmamış olan toplam 439 tutuklu ve hükümlü, zorla Diyarbakır T Tipi Cezaevine sevk edildi.
Ayrıca SEGBİS ile ifadesi alınan olaya karışan 220 tutuklu ve hükümlü hakkında tutuklama kararı verildi.
Ortalama 30 kişinin kaldığı tahmin edilen koğuşlar hesaba katıldığında sevk edilenlerin yarısının isyana katılım olan koğuşlarda dahi bulunmadığı görülmektedir.
9 koğuşun katıldığı ve kısa sürede kontrol altına alınan girişim sonrası Batman M Tipi Cezaevi idaresi aralarında isyan girişimi ile hiçbir ilgisi olmayan mahkumlarında olduğu 439 kişiyi zor kullanarak Diyarbakır 4 Nolu T Tipi Cezaevine sevk etmiştir.
Salgın tehlikesi gözardı edildi
Cezaevlerinde koronavirüs salgını sebebiyle olağanüstü önlemlerin alındığı, sevklerin tamamen durdurulduğu şu günlerde idarenin keyfi ve hukuksuz bir şekilde onlarca mahkum ve tutukluyu başka bir ile sevk etmesi ayrı bir sorumsuzluk örneği olarak dikkat çekti.
İsyana hiçbir şekilde katılmayan, olay gecesi tekli hücresinde bulunan Yunus Güneş isimli kardeşimiz ve 218 kişi, isyana katıldığı iddia edilen 220 kişi ile birlikte Diyarbakır’a sevk edilmiştir.
İsyan girişimi ile alakaları olmayan söz konusu 219 mahkum ve tutuklu hakkında ne adli nede idari bir işlem yapılmamış fakat keyfi bir şekilde zorla farklı bir ile sevk edilmişlerdir.
#DiyarbakırTtipindeDARP
— bir garip yolcu (@Gariban632) May 2, 2020
Diyarbakır T Tipi Cezaevinde darba uğramış Yunus abimizin annesi yaşadıkları mağduriyeti anlatıyor...
pic.twitter.com/AlFo4HHpr1
Diyarbakır Cezaevi "işkenceci" unvanını 2020'de de devam ettiriyor
Diyarbakır 4 Nolu T Tipi Cezaevi’ne sürgün edilenler, Diyarbakır’da gardiyanların hakaret, küfür ve şiddetine maruz kalmışlardır. İnsan onuruna yakışmayan “çıplak arama” girişte zor kullanılarak yapılmış, buna itiraz edenler işkenceye varan şekilde şiddet görmüştür.
Diyarbakır 4 Nolu T Tipi Cezaevi yönetimi Batman’dan zorla sevk edilen mahkum ve tutukluların telefon haklarını haftalarca kullandırmamış, yaşananlardan ailelerin haberdar olmasını kasıtlı olarak engellemiştir.
Günler sonra yakınları Yunus Güneş’e ulaşabilen ve durumuna ilişkin bilgi alabilen ailesi söz konusu keyfi uygulamaların, çıplak aramanın ve girişteki dayak uygulamasından haberdar olmuşlardır.
Yunus Güneş'in yakınları kötü muamele ve işkencenin detaylarını anlattı
Olayla ilgili sorularımızı yanıtlayan Yunus Güneş'in ağabeyi Emre Güneş Batman Cezaevi'nde yaşanan isyan girişiminin nasıl başladığını ve sonrasında nasıl haberdar oldukalarını şöyle ifade etti; "İlk olarak Batman cezaevinde adli suçtan yatan mahkumlar kendilerince seslerini dışarıya duyurmak için isyan çıkarmışlar, isyan çıkarmalarını sebebi öğrendiğimiz kadarıyla yeni düzenlenen infaz yasasının bazı suçları kapsadığı ve bazı suçlarida kapsam dışı bıraktığı için bu kapsam dışı bırakılan suçlardan yatan mahkumlar seslerini dışarıya duyurmak için böyle bir eyleme baş vurmuslar. Bu çıkan isyandan hemen kısa bir süre sonra 20 koğuş birden sürgüne gönderildigi için sonrasında muameleler nasıl oldu bilmiyorum"
9 koğuş isyana katılmasına rağmen 20 koğuş sürgüne gönderildi
"Bu isyandan hemen sonra 20 koğuş birden sürgüne gönderildi bu sürgüne gönderilenler arasında abim Yunus Güneş'de bulunuyordu. Kendisinin bu olayla hiçbir şekilde bir ilgisi ve alakası olmamasına rağmen sapla samanı bir birinden ayırt etmeden abimi de beraber kaldığı koğuş arkadaşı (2'li tekli hücre) ile birlikte Diyarbakır'a sürgüne gönderdiler. Bu sürgünden sonrada Batman Cezaevi tarafından bize herhangi bir bilgi verilmedi Batman'da kalan bir tanıdık vesilesiyle bu durumu öğrenmiş olduk."
Diyarbakır Cezaevi'nde ‘mahkum kabul’de duvarlarda kan lekeleri
"Abimin sürgün edildiği Diyarbakır 4 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi tarafından da bize herhangi bir bilgi verilmedi. Diyarbakır 4 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevinin önüne gittik kimse bize herhangi bir bilgi vermedi. İletişim için bir telefon numarası verdiler bu numarayı arayın dediler ama nafile çünkü o verilen numara hiç çalmadı bundan dolayı bir bilgide alamadık. En son tanıdık bir avukat ile görüştük. Sonra o ceza evine girdi abim Yunus Güneş'in orda olduğundan emin olduk. Bu arada bu Diyarbakır 4 nolu T tipi kapalı cezaevi bu sürgünde gelen mahkumlar için açılmış daha tam olarak bitmeden sevkler gerçekleşmiş. Avukat çıkınca kendisiyle görüştük cezaevine giriş koridorlarının ve duvarlarının kan içinde olduğunu söyledi ama abimin darp edildiğine dair bize birşey söylemedi."
Gardiyanların darp ve işkenceleri korkunç boyutlara ulaştı
Sonrasını abimin ağzından dinleyelim;
"Mahkumların hepsi ayrım yapmaksızın cezaevine girişte koridorda tek tek önce dövülüp sonra içeri alınıyorlardı. Buna darp mı diyelim işkence mi diyelim bilemedim çünkü koridorlar ve duvarlar kan içinde kalacak kadar dozajı arttırmışlardı. Bu olaya işkence denir herhalde tabi bu yapılanlar sorgusuz sualsiz bütün mahkumlara yapılıyor sonrasında koğuslara bırakıyorlar tedavi için mahkumları revire bile götürmüyorlar mahkumlar darp raporu almak için revire çıkmak için dilekçe yazıyorlar kimseyi revire çıkarmıyorlar mahkumlara yemeği kendi istedikleri vakitte getiriyorlar, cezaevinde kantin yok, kantinde de yiyecek alınamıyor. Batman Cezaevi'nden gönderilen elbise ve şahsi diger bütün eşyalarını mahkuma vermiyorlar, 14 gün boyunca aynı elbiseyi giymek zorunda bırakıldım. Batman'dan gönderilen şahsi eşyam olan buzdolabı, elbiselerim ve diğer şahsi eşyalarımın hiçbiri verilmedi. Müdür ile görüşmek istesekte imkansız, müdür kimseyle görüşmüyor dilekçe yazıyoruz dilekçeler işleme sokulmuyor."
Abim bu kadar şeyden sonra artık içerde yapabilecek başka bir şeyi kalmayınca bunları telefonda bana anlattı benden bu kadar artık siz dışarda gerekli resmi yerlere dilekçe yazın dedi. Ve son olarak bu durumdan yaşlı olan anne ve babamın haberi son ana kadar yoktu Resmi makamlara başvurana kadar onlara söylemedim, çünkü ikiside yaşlı ve kalp tansiyon şeker ve daha başka başka rahatsızlıkları olduğu için üzüntüden birşey olur diye korkuyorum. Bu konu ile ilgili yetkililerden bu insanlık dışı muameleyi araştırıp bu mağduriyetin giderilmesini talep ediyoruz."
Haber: Tevhidgundemi.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.