Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş'ın imzasıyla yayınlanan genelgede, polisleri kaydeden kişilerin engellenmesi ve haklarında adli işlem yapılması gerektiği belirtildi.
Karara gerekçe olarak "özel hayatın gizliliğinin ihlali" gösterildi ve ses ve görüntü kaydı alınmasının, kolluk personelinin görevini yapmasını engellediği öne sürüldü.
İçişleri Bakanlığından ise konu ile ilgili açıklama gelmedi.
Genelgeye hukukçuluk başta olmak üzere siyasiler ve gazeteciler tepki gösteriyor.
KGK: Basın özgürlüğünü hiçe sayan genelge yok hükmündedir
Küresel Gazeteciler Konseyi (KGK), Emniyet Genel Müdürlüğünün kamuoyunda tartışma yaratan genelgesiyle ilgili yazılı bir açıklama yaptı.
KGK kamuoyu tarafından eleştiri alan Emniyet Genel Müdürlüğünün “Ses ve Görüntü kaydı alınması” konulu genelgesi hakkında açıklama yaparak, basın özgürlüğünü hiçe sayan bir genelgenin yok hükmünde olduğu açıklandı.
Yapılan açıklamada, “Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş imzasıyla yayınlanan ve güvenlik güçleri tarafından görevini ifa ederken ses ve görüntü alanların engellenmesi, kanuni şartların oluşması halinde kanuni işlem yapılması yönündeki genelge, sahada görev yapan gazetecilerin çalışma şartlarını engelleme amacına hizmet etmektedir. Demokratik bir toplumun en temel ilkelerinden olan şeffaflık, haber alma hakkı ayaklar altına alınırken, toplumsal olaylarda haberciler ve TV kanalları da canlı yayın yapamaz hale getirilmek istenmektedir.” denildi.
“Genelge ile toplumun haber alma hakkı engellenmektedir”
KGK açıklamasında genelgenin yasal bir dayanağının olmadığına işaret edilerek şu ifadeler kullanıldı:
“Genelgede, Anayasa’nın 20'nci maddesine atıfta bulunulurken, aynı yasanın 26'ncı maddesinin, ‘Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir’ dediği gözden kaçırılmış görünmektedir. Yerleşik hukuk ve Yargıtay kararlarına göre, iki hakkın çatışması durumunda, iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Burada gözetilmesi gereken toplum yararıdır. Genelge ile toplumun haber alma hakkı engellenmektedir. Güvenlik güçleri herhangi bir olaya müdahale ederken, önceliği fiilen devam eden duruma mı yoksa görüntü ve ses kaydını yapanlara yönelik işleme mi vereceklerdir. Mevcut Türk Ceza Kanunu’nu hazırlayan uzman hukukçular ve yerleşik içtihat kurallarına göre kamusal alanda yapılan kayıtların, genelgede söz edilen ‘özel yaşamın veya kişisel verilerin korunmasının ihlaline’ neden olması da mümkün değildir.”
“Genelgeler yasalara aykırı olamaz”
Açıklamanın sonunda, “Genelgede basın mensuplarına yönelik bir detaylandırma yapılmamıştır. Demokratik toplumlarda gazetecilerin toplumu bilgilendirme ve halkın haber alma özgürlüğünü sağlama görevi tartışmasızdır. Genelge ile, kamuoyunu ilgilendiren konularda görüntü alan gazetecilerin görev yapması engellenmek istenmektedir. Genelgeler, yasalara aykırı olamaz. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün genelgesi bırakın yasaları, Anayasa’ya aykırıdır ve bu nedenle yok hükmündedir. Güvenlik güçlerinin olaylara, yasaların kendilerine verdiği yetki ile müdahale etmesi kaçınılmazdır. Bu genelge ile güvenlik güçlerinin olaylara müdahalesi esnasında, yasaların kendilerine tanıdığı hakların aşımına yönelik görüntülerin alınmasının önüne geçilmek istendiği aşikardır. Genelgeye göre, gazetecilerin gerçek ve hayatın içinde yaşanan olayları değil, çalıştıkları kuruma çiçek-böcek haberleri göndermeye zorlandığı da ortadadır. Hiçbir demokratik çağdaş toplum ve ülkede böyle bir genelge kabul edilemez.” ifadelerine yer verildi.
TGF: EGM’nin genelgesi basın özgürlüğüne engeldir
Türkiye Gazeteciler Federasyonu Yönetim Kurulu, Emniyet Genel Müdürlüğünün “Ses ve görüntü kaydı alınması” konulu genelgesinin basın özgürlüğünü ve gazetecilerin haber alma hakkını kullanmasına engel bir durum teşkil edeceğini belirtti.
TGF'nin açıklamasında şu görüşlere yer verildi:
“Hükümetin büyük önem verdiğini beyan ettiği İnsan Hakları Eylem Planı'nın yayınladığı gün Emniyet Genel Müdürlüğü’nün, gazetecilerin görev yapmasını zorlaştıracak, gazetecilerin haber alma ve verme hürriyetini engelleyecek genelgesini üzüntüyle karşıladık. Gazeteci için haber alma hakkı Anayasal bir haktır. Anayasa’nın 28. Maddesinde, ‘Basın hürdür, sansür edilemez’ denilmektedir. Yine aynı maddede, ‘Devlet, basın ve haber alma hürriyetini sağlayacak tedbirleri alır.’ cümlesiyle kamunun bu konudaki yükümlülüğü dile getirilmektedir. Anayasa'nın bu açık hükmüne rağmen Emniyet Genel Müdürlüğü'nün ilgili genelgesi basın hürriyetine kısıtlama getirirken halkın haber alma hakkını da sınırlamaktadır. Unutulmamalıdır ki gazeteci, tüm bilgi kaynaklarına serbestçe ulaşma ve kamu yaşamını belirleyen, halkı ilgilendiren tüm olayları izleme ve araştırma hakkına da sahiptir. Genelgenin yeniden gözden geçirilerek bu yanlıştan dönülmesi gerekmektedir.”
İzmir Gazeteciler Cemiyeti de genelgenin “Haber alma hakkının engellenmesi" olduğunu ve bunun suç oluşturduğunu belirterek genelgeye tepki gösterdi. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.