İsrail polisi dün akşam işgal altındaki Doğu Kudüs'ün Şeyh Cerrah semtindeki Filistinlilerin evlerine baskın düzenledi. Polis, yeni bir tahliyeyle karşı karşıya olan sakinler için oturma eylemi yapan aktivistlere saldırdı.
Yerel kaynaklar Middle East Eye'a verdiği demeçte, üç Filistinlinin tutuklandığını altı kişinin yaralandığını belirtti. Kızılay, iki Filistinlinin de hastaneye kaldırıldığını bildirdi.
2020'nin başında İsrail mahkemeleri, Kudüs'ün Eski Şehir'in surlarına bir kilometreden daha az uzaklıkta bir yerleşim bölgesi olan Şeyh Cerrah'da 13 Filistinli ailenin evlerinin tahliye edilmesine karar vermişti.
Dün akşamı saldırıya uğrayan Muna al-Kurd, MEE'ye İsrail polisi ve yerleşimcilerin evlerini ele geçirmesi durumunda “Şeyh Cerrah'ın bütün mahallesini ele geçireceklerini” söylemişti.
Tutuklananlar arasında bulunan Kurd'un kardeşi Mahmud, evlerden birinin kendisine ait olduğunu, uluslararası ve Filistinli aktivistleri tahliyeyi durdurmaya ve İsrailli yerleşimciler ve polise karşı durmaya çağırdı.
Pazar günü, İsrail Yüksek Mahkemesi, 30 yetişkin ve 10 çocuktan oluşan İskafi, Kurd, Jaanoi ve Qassem ailelerinin 6 Mayıs'a kadar evlerini boşaltmaları talimatını vermişti.
Mahkeme, aynı bölgede yaşayan Hammad, Dagani ve Daoudi ailelerine 1 Ağustos'a kadar tahliye izni verdi.
“Anılarımı ve kalbimi evimden kimse alamaz”
MEE'ye konuşan Abdül Fettah İskafi, ailesinin onlarca yıldır evlerinde yaşadığını söyledi.
İskafi, "İsrail özel kuvvetleri akşam saatlerinde Şeyh Cerrah'ı kuşattı ve dışarıdan kimsenin, özellikle aktivistlerin, protestocuların içeri girmesine izin vermedi. İftardan sonraydı. Onlarca polis ve özel kuvvet vardı, en az 60 tane. Şeyh Cerrah mahallesinin nüfusundan fazla" diye konuştu.
Mahallenin etrafındaki sıkı askeri kordona rağmen aktivistler, bölgedeki evlere ulaşmak için yollar bulmayı başardılar.
İskafi, “Saat 23:00 civarında polis, bizimle dayanışma içinde olan bölge sakinlerine ve aktivistlere saldırdı. Herkesi coplarla acımasızca dövdüler, su sıktılar ve insanları atlarla dağıttılar ”dedi.
Çocukları ve torunları da dahil olmak üzere geniş ailesinin 14 üyesiyle yaşayan İskafi, Yargıtay kararına rağmen Şeyh Cerrah'da kalacaklarını ifade etti. İskafi şöyle dedi:
“Evimizden ayrılmayacağız, son nefese kadar burada kalacağız. Anılarımı ve kalbimi evimden kimse alamaz. Hiçbir yere taşınmayacağız. Huzursuzluğa ve zorlu koşullara rağmen burada normal günlük rutinimize devam etmeye çalışıyoruz ”dedi.
MiddleEastEye
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.