Trump'ın Suriye özel temsilcisi James Jefrey, Suriye para biriminin değerinin çöküşünü ABD tarafından alınan önlemlere bağladı ve ABD bu krizden kurtulmak için Beşar Esad'a bir teklif sunduklarıni açıkladı.
JamesJeffrey açıklamasında ‘’ Suriye lirasının çöküşü, Rusya ve İran'ın artık rejimi ayakta tutamayacağının kanıtıdır" dedi.
Esed'e teklifte bulunduk
Jaffrey, rejim artık aynı krizden muzdarip olan Lübnan bankalarında kara para aklayamıyor.
Esed'e bu krizden bir çıkış yolu olarak bir teklif sunduk. Eğer halkını umursuyorsa teklifi kabul eder’’ dedi
Jeffrey, ‘’Washington siyasi bir süreç görmek istiyor ve rejim değişikliğine yol açmayabilir. Washington, Suriye rejiminin terör örgütlerine sığınma sağlamayı, halkına ve komşularına karşı kimyasal silah kullanmayı bırakmanın yanı sıra İran'ın bölge üzerindeki hegemonyasını genişletmesi için bir üs sağlamayı da içeren "davranışında" bir değişiklik talep ediyor. Sezar yasanın kapsadığı yaptırımların her türlü ekonomik faaliyeti ve İran rejimi ile olan ilişkilerini otomatik olarak etkileyecek” dedi.
Rejimden bu açıklamalara cevap
Rejim Dışişleri Bakanlığı ABD'yi Suriyelilerin “acı çekmesinden doğrudan sorumlu” tuttu ve ABD yaptırımlarını Suriye'ye karşı “ilan edilmiş açık savaş” olarak nitelendirdi.
Suriye Resmi haber ajansı SANA Dışişleri Bakanlığındaki bir kaynaktan naklen şunları yazıdı:
‘’James Jeffrey'nin Suriye'deki mevcut durumla ilgili açıklamaları Amerikan yönetimi tarafından Suriyelilerin acı çekmesine yönelik doğrudan sorumluluğunun açık bir kabulüdür. Terörist gurupların araç olarak kullanıldığı askeri operasyonların başarısız olması sonrası, ekonomik yaptırımları savaşın yeni yüzünü teşkil ediyor.
ABD bölgeye İsrail'in gözüyle bakıyor
Bu açıklamalar ABD'nin bölgeye İsrail gözüyle baktığını bir kez daha doğrulamaktadır, çünkü Jeffrey'in bahsettiği talepler İsrail'in bölge üzerinde kontrol kurma doğrultusundaki eski taleplerdir. ''En temel insan haklarını ve uluslararası insan hakları kanununu açık bir şekilde ihlal eden Amerikan politikası, Suriyelilerin anavatanlarının egemenliğini ve siyasi ve ekonomik seçimlerinin bağımsızlığını sürdürme ısrarı karşısında yine başarısız olacaktır. Gerçek bir uluslararası meşruiyet ve Arap dayanışması olsaydı, ABD yönetimi, Suriye halkını günlük yaşamını hedefleyen bu politikadan sorumlu tutulurdu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.